Ah benim yalnızlıklarım...

Haberin Devamı

Ne güzel şarkıdır o...

Sevdalı Başım...

Ne zaman dinlersen dinle!

İster âşık olduğunda...

İster ayrıldığında...

İster kendine acıdığın

zamanlarda...

İster kendini çok kuvvetli

zannettiğinde...

Biri geldiğinde, öteki gittiğinde...

Ama en çok da kendini yalnız hissettiğinde...

Mutlaka yakalar seni. Yakalar ve bırakmaz.

Artık sen mi onu içine alırsın o mu seni içine alır, orası karışık!

Her seferinde başka bir dizesi yakalar seni...

Kopamazsın...

Müziği dünyadan bir süreliğine ayrılır, meydanı sözlere bırakır...

Artık ağlar mısın, güler misin; kendini iyice bırakır yoksa toparlar mısın?

Ruh hâline, nereye takıldığına

bakar.

Âşıksan, buraya takılırsın mesela:

‘Ah benim sevdalı başım

Ah benim dünya telaşım

Ah benim sarhoşluğum

Ah çılgın yüreğim

Sus artık uslandır beni...’

Ayrıldıysan

Biraz şımarık ama sevinçli de...

Yok eğer ayrıldıysan:

‘Kaç okyanus geçtim böyle

Kaç denizde yitip gittim

Kırılmış direkler yırtık yelkenlerle

Kaç seferden yorgun döndüm...’

Buraya takılırsın. Belki ağlayarak ama biraz da mağrur... Bütün acıların, “Kırılmış direkler yırtık yelkenler“in arasında kaybolmaya başlar. Tamir olursun...

Bir hata mı yaptın yoksa karşılığını mı bulamadın? Yanıldın mı?

Al!..

‘Ah benim yaralı ruhum

Ah benim insan kusurum

Ah benim isyanlarım

Ah yalnızlıklarım

Gel artık uslandır beni’

Sap gibi ortadayken

Bazen de...

Bir kavganın, bir iddianın ortasında, doğru bildiğin yolda ilerlerken... Başkaldırırken veya sana başkaldırırlarken... Sap gibi ortada kalmışsındır.

Koskoca dünyada, ülkende hatta bazen evinde bile kendini yapayalnız hissedersin. Arkanda, önünde, yanında kimse kalmayıvermiştir.

Dedim ya, en çok da kendini yalnız hissettiğinde diye..

O zaman şarkının sonunu beklersin:

‘Ah benim iyimser yanım

Ah benim aldanışlarım

Ah benim kavgalarım

Ah pişmanlıklarım

Sus artık uslandır beni...’

Sen de uslanmayı beklersin...

DİĞER YENİ YAZILAR