Balyoz Davası’nın mağdurlarından emekli Deniz Kurmay Kıdemli Albay Nuri Üstüner, kumpas sonucu açılan dava nedeniyle 30 yıllık kariyerinin bir anda bittiğini söyledi. Üstüner, devletten 2 milyon 488 bin TL’lik maddi ve manevi tazminat istedi.
Balyoz davasının mağdurlarından emekli Deniz Kurmay Kıdemli Albay Nuri Üstüner, Balyoz Kumpası nedeniyle haksız yere 616 gün cezaevinde kaldığını, 30 yıllık mesleki kariyerinin bitirildiğini belirterek devlete 2 milyon 488 bin TL’lik maddi ve manevi tazminat davası açtı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne avukatı aracılığıyla dilekçe veren Üstüner, Balyoz kumpasına dahil edilmesiyle terfisinin önüne geçildiğini, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki şerefli geleceğinin bir anda elinden alındığını belirtti. Dilekçede 16 yıl daha fazla amiral olarak görev yapması beklenen Üstüner’in hem kariyerinin bitirildiği, hem sosyal statüsünü, toplumdaki saygınlığı itibarı ve 30 yıllık emeğinin sona erme ermesine neden olunduğu ileri sürüldü.
Arkadaşlarım dışladı
Dilekçede Üstüner’in terör örgütü üyesi olarak yargılanması neticesinde ruhsal dengesinin sarsıldığını anlatılarak darbeci olmakta suçlandığı, adeta linç edilerek yargısız infaz uğradığı, haksız olarak bir yıl 8 ay 8 gün tutuklu kalmakla sosyal ve arkadaş çevresi tarafından dışlandığını belirtildi. Balyoz davasıyla Google adının yazıldığında 32 bin sonuç çıktığını dilekçesinde belirten Üstüner isminin artık geri dönülmeyecek şekilde sanal alemde kalacağını belirtti. Üstüner, ailesinin yaşadığı üzüntüler ile 4 yıllık tecrit ve dışlanmışlık psikolojisi göz önüne alındığında tarafına toplam 2 milyon 488 bin TL maddi manevi tazminat ödenmesinin hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşacağını belirtti.
‘Ecevit’in tedavi heyetinde değildi’
Eski Zonguldak Milletvekili, Prof. Dr. Mehmet Haberal, Ergenekon davasının temyiz davasında ‘savunma’ değil ‘açıklama’ yapacağını belirterek “İşte bugün adalet tecelli ediyor. Bizimle ilgili iddianame hazırlayanlar nerede, bizimle ilgili karar verenlerin durumu nedir? Bunları siz değerlendireceksiniz. Çünkü adalet herkese gereklidir” dedi. Haberal, 1984’te imzaladığı ‘Aydınlar Dilekçesi’ nedeniyle de ağır hapis cezasına çarptırılıp, profesörlük unvanına rağmen 6 yıl kadro alamadığını söylerken, avukatı Serdar Özersin Ecevit’in tedavi sürecindeki iddialarla ilgili şunları söyledi: “Sayın Ecevit’in tedavisiyle ilgili hastane sürecindeki bütün işlemler, belgeler dosyada mevcut. İş göremez belgesi verilecek ve darbeye teşebbüs yapılmış olacak iddiasında bulunuldu. Haberal, tedavi heyetinde bulunan bir hekim değil. Rektör olması nedeniyle idari bir görevi vardı.”
