Gazete Vatan Logo

Depresyon kanserle mücadeleyi zorlaştırıyor!

Kanser hastaları ve yakınları tedavi sürecinde duygusal zorlanmalar yaşıyor. Bu nedenle uzmanlara göre, kanser tedavisinde öncelikli ilk adım psikolojik destek olmalı. Çünkü kanser hastalarının yaklaşık yarısı depresyon, kaygı bozuklukları gibi psikiyatrik rahatsızlıklarla baş edemeyebiliyor ve bu durum, tedavinin seyrini olumsuz etkiliyor.

Depresyon kanserle mücadeleyi zorlaştırıyor!

Kanser hastaları ve aileleri tanı ve tedavi süreçlerinde duygusal zorlanmalar yaşamalarına ve psikososyal desteğe çok ihtiyaç duymalarına rağmen kanserle yüzleşmenin yarattığı; korku, ümitsizlik ve ‘aciliyet’ duyguları nedeniyle psikososyal ihtiyaçlarının pek farkına varmayabiliyor.

Kanser hastasının tedavi ekibinin de kişideki duygusal zorlanmaları ve psikiyatrik rahatszılıkları fark etmelerinin güç olduğunu belirten Psikiyatrist Dr. Hakan Karaş, “Bundan dolayı kanser hastalarının duygusal dünyalarını, aileleri ve tedavi ekibi ile iletişimlerini, yaşam kalitelerini ve tedavi süreçlerini doğrudan etkileyen psikososyal ihtiyaçları genellikle karşılanmadan kişiler bu hastalıkla mücadele etmeye çalışıyorlar” diyor.

EN ÇOK DEPRESYON VE KAYGI BOZUKLUĞU YAŞANIYOR

Kanser hastalarının yüzde %40’ından fazlasının depresyon ve kaygı bozukluğu yaşadığını aktaran Dr. Karaş, kanser tedavisinde yapılması gereken psikolojik destek hakkında şunları anlatıyor:

DEPRESYON BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ BOZUYOR

“Depresyon yaşayan kişilerin bağışıklık sisteminde bozulmalar meydana gelmektedir. Bu durum kanser hastalarında daha kritiktir. Çünkü bağışıklık sistemi hem hastalığın seyrinde hem de tedavi de önemli rol oynamaktadır. Son yıllarda yapılan araştırmalar, kanser hastalarına depresyon ve kaygı bozuklukları eşlik ettiğinde hastalığın hem seyrinin hem de tedavinin olumsuz etkilendiğini göstermektedir. Hastalık seyrinin olumsuz etkilenmesinin bir diğer nedeni ise depresyon ve diğer psikiyatrik hastalığı olanların tedavi uyumunun bozulmasıdır. Depresyonu ve kaygı bozukluğu olan bireylerin tedavi ekibi ile iletişimleri, tedaviye olan inançları ve tedavi motivasyonları olumsuz etkilenmektedir. Ayrıca iletişim problemleri, onlara destek olmaya çalışan aileleri ile uyum içinde, daha etkili biçimde hastalıkla mücadele etmelerini de engellemektedir.

Haberin Devamı

AİLELERDE DE DEPRESYON GÖRÜLÜYOR

Kanser tanısı birçok kişide hastalığın bedensel etkileri, ağrı ve tedavi yan etkileri nedeniyle çeşitli kayıpları ve kaygıları beraberinde getirmektedir. Bunun yanında yine hastalığın evresine bağlı olarak birçok kişi için çeşitli biçimlerde ölümle yüzleşme anlamına gelir. Hastaların yanı sıra yakınları da çeşitli kayıplarla ve kaygılarla yüzleşmektedirler. Hasta yakınları karşılıklı güven ve destek alıp verdikleri hastalarına karşı artık ‘bakım veren’ konumundadırlar. Hasta yakınları için bu yeni rolün getirdiği sorumluluklarla başa çıkmak ve yakınını kaybetme olasılığıyla yüzleşmek hiç kolay değildir. Dolayısıyla kanser hastalarının yakınlarında da bu duygusal, zihinsel ve fiziksel zorlanmalar depresyona ve kaygı bozukluklarına yol açabilir.

Haberin Devamı

PSİKİYATRİST, TEDAVİ EKİBİNİN BİR PARÇASI OLMALI

Psikososyal desteğin eksikliği bu hastaların yaşam kalitelerini ve tedavilerini olumsuz etkilediği için, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) psikososyal desteğin kanser tedavisinin önemli bir parçası olması gerektiğini vurgulamaktadır. Avrupa ülkelerinde, ABD’de, Kanada’da ve birçok gelişmiş ülkedeki kanser merkezlerinde psikiyatri uzmanları tedavinin bir parçası olarak görev yapmaktadırlar. Psikiyatri uzmanlarının yanı sıra; psikologlar ve sosyal hizmet uzmanları da psikososyal destek ekibinin önemli bileşenleridir. Ülkemizde bu eksikliği gidermek adına onkoloji birimlerinin psikiyatristlerle daha çok işbirliği yapmasına ve kanser hastalarının aileleriyle birlikte psikiyatrik desteğe daha çok başvurmalarına ihtiyaç vardır.” (NTV)

Haberin Devamı