Okuyucumdan beklentim, bütün hayatını yapıtlarımı okumaya adamasıdır.” demiş James Joyce... Orada bir dur bakalım dostum diyebiliriz biz de... Hayatımızı adamamızı beklemen biraz fazla olmuyor mu? :) Adamaktan kastı “anlamaya çalışın” sanırım... Biliyoruz ki kolay bir dili yok... “Ulysses”i anlayanlar bir adım öne çıksın diyelim ve görelim sonuçları...
Edebiyata zarar mı veriyor?
Geçtiğimiz yıllarda Paulo Coelho , “Joyce’un ‘Ulysses’ romanı edebiyata en çok zarar veren kitaplardan biridir” açıklaması yapmıştı. Ona göre okurun kafasını karıştırdığı için zararlıydı Joyce. Kendisi anlaşılır olması sebebiyle de yararlı bir yazar sıfatını hak ediyordu demek ki ona göre... Bir efsaneye göre Joyce ölüm döşeğindeyken bir an kafasını kaldırıp başında bekleyen kişiye “Kimse anlamıyor mu?” diye sorar ve son nefesi verir sonra da hayata veda eder. Anlaşılmamak aslında onun için bir lanetmiş gibi duruyor...
İyi ki doğmuşsun James Joyce
Yirminci yüzyılın en büyük yazarlardan olan İrlandalı James Joyce 1941’de öldü, 2 Şubat 1882’de ise dünyaya geldi. Yani bugün onun doğum günü. Bugüne doğmuş olmanın dışında farklı özel anlamlar yüklemekten hoşlanırmış kendisi. Bunun için “Ulysses” ve “Finnegans Wake” kitaplarının ilk baskılarını 2 Şubat’a denk getirmek istemiş örneğin. “Hayatımın ilk gerçek eserini, kendi ruhuma adıyorum” diyen bir adamın doğmuş olduğu güne ciddi kafa yorması aslında çok da şaşırtıcı değil. Öylesye, iyi ki doğdun anlaşılmayan adam!
