Onu bazılarınız Patti Smith’in kitabı “Çoluk Çocuk”un baş kahramanı olarak hatırlayabilir... Ancak ben adının Patti Smith sayesinde bilinmesinden pek haz etmiyorum açıkçası. Çünkü onu tek başına var edecek kendine has özel bir insan olduğu aşikar... Kimden mi bahsediyorum? Tabii ki fotoğraflarında bazılarınca “ahlaksızlığın” sınırlarını zorlayan Robert Mapplethorpe’den... Ondan bahsediyorum çünkü Mapplethorpe’nin hayatı belgesel oluyor.
50’yi aşkın röportaj yer alacak
Nisan ayında HBO’da ekrana gelecek belgeselin ismi “Mapplethorpe: Look At the Pictures” olarak açıklandı. E elbette HBO’da pişen bizi de düşecektir... O sebeple iyi bir haber bu... 50’yi aşkın röportajın yer alacağı belgeselin Mapplethorpe’nin ailesi, arkadaşları ve çalıştığı isimlerin yer almasıyla oluşturulması hedefleniyor. Yapımda yer alacak isimler arasında Mary Boone, Brooke Shields, Carolina Herrera ve Debbie Harry gibi dönemin ünlü isimlerini de görmek mümkün... HBO Documentary Films, Film Manufacturers Inc ve World of Wonder ile birlikte çalışacağı belgeselin yönetmenliğini ise Fenton Bailey ve Randy Barbato yapacak.
Peki, Robert Mapplethorpe kim?
1989 yılında AIDS’ten ölen Mapplethorpe, koyu Katolik bir aileden gelmesine karşın günah ve ayıp sayılanı fotoğraflayan bir aktivist olarak hayatını sürdürmüş. 20 yıllık çalışmaları sonucunda sadece New York sanat çevresi tarafından tanınan Mapplethorpe, ölümünden tam bir yıl önce 1988 yılında Amerikan senatörü Jesse Helms’in kendisiyle ilgili çıkışı sayesinde bütün Amerika’nın dikkatini çekmiş. Senatöre göre fotoğrafları müstehcen ve ahlaka aykırı bulunmuş. Bu sebeple de NEA yani Amerikan Ulusal Sanatçıları Destekleme Fonu’nun bu isimden desteğini çekmesini savunmuş. Tam da sanata sansür geleneğinin tohumlarının atıldığı zamanlara denk geliyor bu... Mapplethorpe’un çiçek serileri ve birbirinden ünlü isimlerle çalıştığı portrelerinin yanı sıra homoerotik eserleri mevcut... Sadomazoşist ve eşcinsel, kısaca cinselliğe dair sahneleri fotoğraflamayı seçen sanatçının tepki çeken eserleri de zaten bunlar olmuş. Mapplethorpe’un 1988 tarihli Whitney Müzesi retrospektif sergisi esnasında muhafazakarlardan ona karşı sesler yükselmiş... Bazı eleştirmenlere göre Mapplethorpe, zamanın Monet’idir ve onun yaptığını yapmıştır... Marjinalliğin siyasetini yapmak için homoseksüelliği kullanmıştır ki, bunu da oldukça estetik bir biçimde gözler önüne sermeyi başarmış...
Bir dönem aşk yaşadılar!
Fotoğrafçılığa adım attığı yıllarda aşk yaşadığı ve ilerleyen zamanlarda dostluğa dönüşen bir ilişki içinde olduğu Patti Smith, Robert Mapplethorpe için “Kendine bakarak aslında ne görmek istediğini keşfediyordu” demiş. Bakalım biz de ortaya çıkacak belgesel sayesinde bu aykırı adamı daha yakından keşfedebiliriz...
