Gazete Vatan Logo

Davutoğlu'dan komisyon kararına yönelik değerlendirme

Başbakan Davutoğlu, Makedonya ziyareti öncesi düzenlediği basın toplantısında 4 eski bakanla ilgili komisyon kararını değerlendirdi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Makedonya ziyareti için Üsküp'e hareket etmeden önce basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, 4 eski bakan ile ilgili yapılacak olan oylamanın 5 Ocak'a ertelenmesi için "Soruşturma komisyonunun kendi içinde objektif hukuk kurallarını göz önünde bulundurarak bundan sonra devam etmesi husunda herkesin saygılı davranması lazım. Gereksiz spekülasyonlar, bu konularda yapılabilecek zamansız açıklamalar doğru değil. Bırakalım komisyon kendi çalışmasını tamamlasın. Komisyon bir erteleme kararı almışsa bu mutlaka kendi teknik süreci ile ilgilidir" ifadelerini kullandı. Davutoğlu, ayrıca Fethullah Gülen'in iadesi ile ilgili sorulan soruya ise "Türkiye'de hukuk sürecinin işleyişi bakımından hiçkimsenin pozitif ve negatif bakımdan kimsenin ayrımcı bir tutuma tabii olması söz konusu değil. Hiçkimse de imtiyaza sahip değil. Herhangi bir vatandaşımız hukuki bir süreçten nasıl etkileniyorsa ve hangi adımlar atılıyorsa Fethullah Gülen için de aynı uygulama yapılacaktır. Bu çerçevede soruşturma komisyonunun misyonu ve işleyişi ile ilgili tereddüt uyandıracak her türlü açıklamadan kaçınmak gerekir" diye yanıt verdi.
"BİR AN ÖNCE NETİCE ALINMASI İÇİN GAYRET SARF EDECEĞİZ"
Halkların Demokratik Partisi (HDP) kanadı ile Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın çözüm sürecine yönelik yaptıkları açıklamalar hatırlatılarak HDP'li Sırrı Süreyya Önder'in 'Yeni bir sürece girdik' söylemi sorulan Davutoğlu, "Çözüm süreci bir günde hemen neticeye ulaşacak bir süreç değil. Ancak kararlılıkla yüründüğünde çok ciddi aşamaları geçtiğimiz ve gerçekten geçmişteki karşı karşıya kaldığımız problemler açısından önemli engelleri aştığımız süreçtir. Çözüm süreci bizim için tek taraflı yürüyen bir süreç değil. Türkiye çözüm sürecini demokratikleşmenin doğal bir sonucu olarak görmüştür. O bakımdan demokratikleşme yönünde attığımız adımlara kararlılıkla devam etmeyi her fırsatta vurguladık. Hükümetimiz tarafından hiçbir zaman zaten çözüm süreci ile ilgili mütereddit tavır olmamıştır. Bu konudaki kararlılığımızı her fırsatta vurguladık. Çözüm sürecine en büyük darbeyi maalesef 6-7 Ekim olayları vurmuştur. Karşılıklı güvende ciddi bir sarsıntı doğurmuştur. Kamu düzeni ve güvenliği olmazsa olmaz bir husustur. Bununla ilgili gerekli tedbirleri aldık. Bu olumsuz tecrübelerden sonra son dönemde tekrar çözüm sürecinin doğası içinde seyri konusunda olumlu bir atmosferin oluşmakta olduğunu görüyoruz bundan da memnuniyet duyuyoruz. Bugün üzerinde çalışılan konular usul ve yöntemle ilgili olarak bundan sonra süreçte atılacak adımlarla ilgilidir. Tek bir tarafla tek boyutlu bir müzakere mantığıyla yürüyen bir süreç değil. Burada yürütülen süreç hem kitle tabanı itibariyle bütün halkımızı kuşatan bir süreçtir. Bugün başbakan yardımcımızın yaptığı görüşme bir anlamda bu geniş ve yaygın faaliyetin bir boyutudur. Orada da usul ve yöntem konusunda bugün pozitifi, olumlu bir atmosfer vardır. Bundan sonra atılacak adımlar konusunda da her zaman gerekli çalışmaları yapacağız. Yoğunlaştırarak yapacağız. Bir an önce netice alınması için gayret sarf edeceğiz" diye konuştu.
"BUNDAN SONRAKİ AŞAMALAR HUSUNDA POZİTİF BİR ATMOSFERDE BULUNDUĞUMUZU SÖYLEMEK MÜMKÜN"
Çözüm sürecine ilişkin olarak özerklik tartışmaları ile ilgili değerlendirmede bulunan Davutoğlu, "Bütün bu sürecin üniter devlet ilkesi etrafında yürüdüğü konusunda daha önce defaatlerce açıklamalarımız oldu. Ancak yerel yönetimlerin yaygınlaşması ve yerel yönetimlerle ilgili hususlarda da zaten hükümetimizin başta büyükşehir yasası olmak üzere yerel yönetimlere nasıl önem verdiği ve bu bağlamda nasıl adımlar attığı herkesin malumudur. Bu konuları kamuoyu önünde yanlış bir eksende tartışmak doğru değil. Çözüm sürecini doğası gereği kendi mantığı içinde ilerlemekte olduğunu ve bugün geldiğimiz noktada usul ve yöntem bundan sonraki aşamalar hususunda pozitif bir atmosferde bulunduğumuzu söylemek mümkün" ifadelerini kullandı.
"ADIMLAR GEREKTİĞİ ŞEKİLDE VE GEREKTİĞİ ZAMANDA ATILACAKTIR"
Savcılığın Fethullah Gülen'in iadesi ile ilgili kararı hatırlatılarak Adalet Bakanlığının bu süreçte izleyeceği yöntemin nasıl olacağı ve ABD'nin Gülen'i kendi iç hukuk kurallarına iade etmemesi durumunda Türkiye'nin neyi planladığı sorulan Davutoğlu, "Türkiye'de hukuk sürecinin işleyişi bakımından hiçkimsenin pozitif ve negatif bakımdan kimsenin ayrımcı bir tutuma tabii olması söz konusu değil. Hiçkimse de imtiyaza sahip değil. Herhangi bir vatandaşımız hukuki bir süreçten nasıl etkileniyorsa ve hangi adımlar atılıyorsa Fethullah Gülen için de aynı uygulama yapılacaktır. Ortada bir mahkeme kararı var. Bununla ilgili atılacak adımlar konusunda da zaten son derece açık hukuki gereklilikler var. Bunlar yapılır. Hiçkimse hukuk devleti içinde imtiyaza sahip değildir. İmtiyaz anlayışı ile hareket edilemez. Hukuki süreç neyi gerektiriyorsa bu adımlar gerektiği şekilde ve gerektiği zamanda atılacaktır" şeklinde konuştu.
"GEREKSİZ SPEKÜLASYONLAR DOĞRU DEĞİL"
TBMM'deki Soruşturma Komisyonu'nda 4 eski bakanla ilgili yapılacak olan oylamanın 5 Ocak'a ertelenmesi ve muhalefetinin konu ile ilgili söylemlerini nasıl değerlendirdiği ile bugün dört eski bakan ile görüştüğüne yönelik iddialar sorulan Davutoğlu, "Herkes soruşturma komisyonunun işleyişi konusunda hukuki ve teamüle dayalı işleyişte dikkatli olmak durumunda. Kendi doğası içinde son derece objektif şekilde yürüyen bir süreç var. Bu sürecin yine soruşturma komisyonunun kendi içinde objektif hukuk kurallarını göz önünde bulundurarak bundan sonra devam etmesi husunda herkesin saygılı davranması lazım. Gereksiz spekülasyonlar, bu konularda yapılabilecek zamansız açıklamalar doğru değil. Bırakalım komisyon kendi çalışmasını tamamlasın. Komisyon bir erteleme kararı almışsa bu mutlaka kendi teknik süreci ile ilgilidir. Bu çerçevede soruşturma komisyonunun misyonu ve işleyişi ile ilgili tereddüt uyandıracak her türlü açıklamadan kaçınmak gerekir" açıklamasında bulundu.

Haberin Devamı