Damlasız katarakt cerrahisi

Katarakt operasyonu olan hastalar artık, ameliyat sonrası 1 ay boyunca kullanmak zorunda kaldıkları çok sayıda damladan kurtuluyor. İki senedir Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulanan bu tedaviyle; operasyon sırasında göz içine enjekte edilen uzun etkili özel bir antibiyotik-kortizon karışımı sayesinde hastalar, operasyon olduktan sonra damla bile kullanmadan ertesi gün tamamen ve eskisinden daha konforlu bir şekilde görebiliyor.

Normal katarakt ameliyatlarından sonra ise hastalar 1 ay boyunca yaklaşık 400 kere göze damla damlatmak zorunda kalıyordu. Bu da yaşam kalitesini o süre boyunca ciddi şekilde etkiliyordu. Op. Dr. Sinan Göker’in yapmaya başladığı bu yeni uygulamadan sonra artık ameliyat sonrası hastalar hiçbir şekilde göz damlası kullanmaya ihtiyaç duymuyor. Amerika’da 100 doktor tarafından 40.000’den fazla hastaya uygulanan bu yeni yöntem, göz alanındaki tüm ilkleri Türkiye’ye getirmesiyle tanınan Göz Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Sinan Göker tarafından uygulanmaya başlandı.

Op. Dr. Sinan Göker, katarakt ameliyatı sonrası hasta konforunun önemli olduğunu söylüyor.

Yeni yöntemde ise cerrahi işlem sırasında kesi yerinden girilip, irisin arka böümleri geçilerek ön vitre içine ilaç veriliyor, ilaç vitre içine kendi dağılıyor, tamamen kaybolma süresi ise 1 ay kadar.

ABD'de tüm göz kliniklerinde bu yöntem 40 binden fazla hastada uygulanmış durumda ve enfeksiyon görülme oranı sıfır. Bugüne kadar katarakt ameliyatından sonra günde 15 kez antibiyotik ve sterodli damlalar kullanılıyordu. Genelde ameliyat sonrası uzun süre kullanılan antibiyotik ve steroid damlaların hastada oluşturduğu damlatma zorluğu, kuruluk, alerji, irritasyon gibi şikayetlere yol açabilen problemlerin de ortadan kalkması ayrı bir avantaj. Ameliyat sonrası damla kullandığımız zaman hasta, 1 ayda tek gözüne en az 400 kez, 2 gözüne 800 kez damla damlatıyordu.

Sonuç Olarak:

- Damlasız katarak cerrahisi güvenilir bir yöntem.

- Ameliyat sonrası damla damlatmak için ayrılan zamanı yüzde 95 azaltır

- Damla kullanan hastalarla kıyaslandığında enfeksiyon riski, retinal ödem gelişme riski azalmıştır.

- Meliyat sonrası tedavi düzenini dramatik olarak basitleştirmiştir.

- Damlalara karşı oluşabilecek yan etkileri azaltmıştır

-Damlalara verilen parayı kıyaslarsak çok daha ekonomiktir.

Kataraktlar üç ana grup altında incelenebilir

Yaşa bağlı kataraktlar

Doğumsal kataraktlar

İkincil kataraktlar :

Bazı ilaçların uzun süreli kullanımı (kortizon gibi), darbeler, metobolik hastalıklar (diabet gibi) sonucunda oluşurlar.Katarakt en sık yaşa bağlı olarak ortaya çıkar. Bilinen bir sebebi olmamakla birlikte beslenme, ultraviyole ışınları gibi bir çok risk faktörü bulunuyor. Lensin opaklaşmasının durumuna göre hastalar önceleri uzak yada yakın görme bozukluğundan şikayet eder. Opaklaşma arttıkça hem uzak hem de yakın görmeler hastanın sosyal yaşantısını rahatsız edecek şekilde azalır.

Tedavisi cerrahi

Katarakt tedavisi cerrahidir. Hangi cerrahi teknikle yapılırsa yapılsın şeffaflığını yitiren lens tabakası alınarak yerine suni bir göz içi merceği yerleştirilerek ameliyat yapılır.

Fonksiyonel görmesine ameliyattan sonra, 8-10 hafta içinde, dikişler alındığında kavuşabilmektedir.

Ameliyat öncesi dikkat edilmesi gerekenler

Kan sulandırıcı ilaçlar doktora danışarak, kesilmeli. Diabet, hipertansiyon, astım gibi hastalıklar için kullanılan ilaçlar ameliyat günü kesilmemelidir. İnsülin dozuna, oral antidiabetik tedaviye, diyete uyulmalı.

Katarakt nedir?

Dışarıdan gelen ışık ve görüntülerin görme merkezine net olarak ulaşabilmesi için, önce gözün en dış saydam tabakası olan korneada, sonra gözün içindeki lens tabakasında kırılması gerekir. Normal şartlarda bu iki tabaka da saydam yapıdadır. Katarakt göz içindeki lensin saydamlığını kaybederek opak bir görünüm almasıdır.