Meğer ağlamak gerçekten de güzelmiş

Ne demiş Sezen Aksu… “Ağlamak güzeldir / Süzülürken yaşlar gözünden sakın utanma” Büyüklerin bir bildikleri var. Eski şarkıları yabana atmamak gerek. Araştırmalarla da kanıtlandı. Meğer ağlamak hakikaten hem ruh hem de beden sağlığımız için çok güzel bir şeymiş.

Meğer ağlamak gerçekten de güzelmiş

En son ne zaman kanıra kanıra ağladınız? Rimeliniz akmaktan yol yol olmuş, boğazda sızı, burnunuz silmekten acır hale gelmiş şekilde? Yakın zamanda bunu tecrübe etmiş kişiler o, ardından gelen rahatlama hissini de hatırlıyordur. Hıçkırıklardan sonra hissedilen tuhaf, huşu halinden bahsediyorum. Sorun çözülmese de giden geri gelmese de ağlamak insanı tuhaf bir şekilde hep rahatlatır. Ağlamayı zor bulanlardan ya da utananlardansanız bu yazıyı okuduktan sonra bir kez daha düşünün. Çünkü araştırmalarla kanıtlandı. Ağlamak gerçekten de bize iyi geliyor.

Aşırı durumda gözyaşı üretiliyor

Vücudun salgıladığı 3 değişik tipte gözyaşı var. İlki sürekli olan, gözü toz ve bakterilerden koruyan temel gözyaşı. İkincisi aşırı soğukta ya da soğan doğrarken olduğu gibi, göze dışarıdan bir etki olduğu zaman oluşan refleks gözyaşı. Diğeri ise daha aşina olduğumuz, sinir sistemi tetiklenince salgılanan duygusal gözyaşı. Aslında temel gözyaşı dışındaki 2 durumda da vücut bir ‘tepki’ olarak gözyaşlarını oluşturuyor. Göze toz kaçınca nasıl gözyaşı salgılanıyorsa, ruha yaşanan kaçaklarda da gözler sulanıyor. Yani anlayacağınız vücut her koşulda o damlaları aşırı durumlardan kendini korumak için akıtıyor.

Haberin Devamı

Ağlayarak uyuyanlar şanslıymış

Duygusal gözyaşı hüznün yanı sıra korku hatta aşırı mutlulukta da salgılanabiliyor. Ancak ilginçtir ki, o yaşların yanı sıra ağlarken stresi düşüren ya da aşk hormonu olarak bilinen oksitosin ve mutluluk hormonu endorfin de salınıyor. Yani ağlamak isterken insan aslında farkında olmadan kendini iyi hissetmesine neden olacak hormonları da salgılamış oluyor. Bu hormonlar sadece fiziksel ve ruhsal olarak kendimizi iyi hissettirmekle kalmıyor, aynı zamanda kan şekerimizi de düşürüyor, kalp atışımızı kontrol altında tutuyor.

Haberin Devamı

Tüm bunlar gece daha iyi ve kaliteli bir uykuyu sağlıyor. Kısacası stres nedeniyle kasılan vücut, sağlığına kavuşmak için ağlamayı bir yol olarak kullanıyor. Böylece tekrar eski sağlığına kavuşmayı amaçlıyor.

Darwin ağlamanın önemini 19’uncu yüzyılda bulmuş

Yıllar önce İngiliz bilim insanı Charles Darwin neden ağladığımızı anlamak isterken 2 tez ortaya koymuş. Bu teorilerin birbirine karşı olmadığını, birbirini tamamladığını söylemiş. İlk gerekçesi insanların sosyal etkileşim ya da iletişim biçimi olarak ağladıkları yönündeymiş. Diğerine göre ise fiziksel ve psikolojik strese karşı vücut kendini korumak için fizyolojik bir reaksiyon olarak gözyaşı üretiyormuş.

Yani anlayacağınız yaklaşık 150 yıl önce yaşayan bu önemli isim bilimde çığır açmakla kalmamış bu olayı da çözmüş. Bir dahaki sefere gözleriniz dolduğunda bu yazıyı düşünüp derin bir nefes alın. Ağlamanın size iyi gelmesine izin verin.

DİĞER YENİ YAZILAR