Cumhurbaşkanı oradayken silahlı helikopterler uçtu
Atatürk Havalimanı’nda yaşananları anlatan görevli, iki askeri helikopterin sabah saat 06.50’de geldiğini, birinin konukevi üzerinde tehditkar bir şekilde silah göstererek uçtuğunu anlattı
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe teşebbüsünde Atatürk Havalimanını işgal girişimini anlatan tanık, Cumhurbaşkanı Erdoğan konukevindeyken iki silahlı helikopterin tehditkar biçimde havada dolandığını söyledi.
FETÖ’nün darbe girişimi sırasında Atatürk Havalimanı’nı işgal girişimine ilişkin hazırlanan ididanamede müşteki olarak yer alan Enver Yavuz çarpıcı bilgiler verdi. Havalimanında kontrolör şefi olarak görev yapan Yavuz özetle şunları anlatıt:
Saat 23.35 sıralarında kuleye 2 polis, 1 güvenlikçi ve 6-7 kadar askeri personel geldi. İçlerinden bir albay “Ordu yönetime el koymuştur” dedi. Bu sırada sürekli telefonla konuşarak talimat aldı. “Saat 23.45 sıralarında bir asker bana “Tüm kalkışları durdur” dedi.
Saat 00.15 sularında ise 1 binbaşı, 1 astsubay başçavuş, 30 yaşlarında rütbesi belli olmayan şahıs, 2 er ve kamuflaj giymiş bir öğrenci geldi. Binbaşı, dış hatlar hariç tüm iniş kalkışların durdurulmasını istedi.
Saat 01.00 sıralarında halk kulenön önünde toplanmaya başladı. Binbaşı oradakilere “Polis gelirse çatışma çıkacak, halk gelirse de topuklarına sıkacağız” dedi. Saat 02.10’da polisler askerleri teslim olmaya ikna etti.
DHMİ Genel Müdür Yardımcısı Celal Özuğur, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağının geleceğini haber vererek pistin durumunu sordu. Erdoğan’ı taşıyan uçak saat 03.18’de havalimanına indi.
Sonik patlamalar
Saat 03.40 sıralarında 2 askeri jet geldi ve havalimanı üzerinde alçak uçuş yapmaya başladı ve saat 05.00 kadar bu şekilde uçmaya devam ettiler. Ses hızına çıktıkları anda sonik patlama dediğimiz bomba sesine benzeyen ve halkta büyük paniğe yol açan patlamalar yapıyorlardı.
Saat 06.50’de Hava Harp Okulu’ndan 2 adet helikopter kalktı ve ikisi de silahlıydı. Birincisi 05. pisti üzerinde beklerken diğeri havalimanı ve Devlet Konukevi üzerinde tehditkar bir şekilde silah göstererek uçmaya başladı. Bu sırada Sayın Cumhurbaskanımız Devlet Konukevindeydi. Bu helikopterlere acil durum frekansından tehlike yarattıklarını ve hemen buradan ayrılmaları yönünde anonslar yaptım. Helikopterler saat 07.40’a kadar sürekli olarak iniş kalkış yapmaya devam etti.
Erdoğan’dan talimat
Sabah 07.50’de bilgi dahilinde Eskişehir’den kalkan iki adet jet havalimanına yaklaştı. Bilgi vermek üzere müdürlerimi aradığımda Cumhurbaşkanımız telefonu kendisi alarak bana ‘Hava sahasına giren dost jetler İstanbul hava sahasında kalsın ve bölgeyi terk etmesin’ talimatı verdi, ben de bu talimatı ilgili birimlere aktardım. Bu andan sonra hiçbir olumsuzluk olmadı.
‘Cumhurbaşkanı da olsa alacaksınız’
Hava Harp Okulu Destek Grup Komutanı Albay Yusuf Özdemir’in 23.30’da topladığı askerlere, “Bu gün o gündür. Atatürk Havalimanı’nda teröristler var. Onlara müdahale edeceğiz. Gelen Cumhurbaşkanı da olsa Başbakan da olsa, ananız babanız da olsa alacaksınız” dediği belirtildi.
‘Atatürk’te direniş var’
Darbecilerin Atatürk Havalimanı’nı işgali sırasında WhatsApp grubundaki bazı yazışmaları ise iddianameye şu şekilde girdi;
G-4 Özkan: “Havalimanı çıkıyor”
Albay Ömer Korkut: “Havaalanı ana girişi ve B kapısı ok. İtaat var.”
Mustafa Kol: “Buradaki polisler işbirliği yapıyor”
...................: “Atatürk havaalanında zırhlı araç var mı, yoksa ivedi gönderelim”
Mustafa Kol: “Atatürk havalimani tamam. Havalimanina girişler yasaklandi. Çıkışlar serbest”
Albay Ömer Korkut: “Atatürk havalimanı kontrol kulelerine cıkılmak uzere. Sadece inişlere müsade edilecek.”
Mustafa Kol: “Atatürk havalimani kuledeyiz. İnişlere izin veriyoruz. Kalkıslar iptal”
Mustafa Kol: “İnişlere izin vermiyorum. Teyit edermisiniz”
Mustafa Kol: “Doğan 4.4 askeri ucak kalkmak icin bekliyor. Ataturkte. Kalkmaya izin vereyim mi”
....................: “Askeri ucak kalksin, inislere izin verin komutanım”
Mustafa Kol: “Atatürk inişler serbest. Askeri uçak kalkıyor.”
Ömer Korkut: “Havaalanı B kapisi nda gosteriye havaya atış yapılıyor”
Ömer Korkut: “Atatük’te direniş var.”
Ömer Korkut: “Takviye gerek”