Gazete Vatan Logo

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çekilmeyi etkileme anlamına gelebilir

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Münbiç'teki bombalı saldırıyla ilgili, "Bu olay ABD'nin almış olduğu kararı, Sayın Trump'ın almış olduğu kararı etkileme anlamında olabilir. Fakat ben Sayın Trump'ın bu noktadaki kararlılığını gördüğüm için bu tür bir terör eylemine karşı geri durmayacağına inanıyorum. Çünkü bir geri durma söz konusu olabilirse bu bir defa DEAŞ'ın bir zaferi olur." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çekilmeyi etkileme anlamına gelebilir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar Kitaroviç ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği ortak basın toplantısında Türk ve Hırvat gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin "Bosna Hersek'teki gelişmeler hakkında sormak istiyorum. Üçlü mekanizmanın önemi üzerinde duruyorsunuz. Sizin özellikle Bosna Hersek'teki siyasi durum hakkındaki düşüncelerinizi duymak istiyoruz. Dayton Anlaşması'ndan kaynaklanan sorunlar var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, Türkiye-Bosna Hersek-Hırvatistan'dan oluşan üçlü mekanizmayı çok samimi niyetlerle başlattıklarını söyledi.

Şu anda bir ara verildiğini söyleyebileceğini ifade eden Erdoğan, "Şu anda da henüz Bosna Hersek'te hükümet kurulmuş değil. Böyle bir sıkıntı var. Temennim odur ki hükümetin kurulmasından sonra bu üçlü mekanizmayı çalıştırmamız. Bu, ülkelerin samimiyetiyle ilgili olarak Bosna Hersek'teki sıkıntıların aşılmasına gerek Türkiye tarafından gerek Hırvatistan tarafından bir katkı sağlama zeminini hazırlayacaktır." dedi.

Haberin Devamı

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şunu da çok açık, net söylemek zorundayım. Aslında bana göre Dayton Anlaşması'nın gözden geçirilmesi şarttır. Dayton Anlaşması'nın bu haliyle Bosna Hersek'in geleceğine yönelik bir çözüm üretemediği bugüne kadar geçen sürede ortaya çıkmıştır. Bununla ilgili olarak BM'nin aslında yeniden devreye girmesi ve burada çok daha güçlü bir adımın atılması gerekir diye düşünüyorum. Zira bütün o sıkıntılı dönemlerden sonra tabii çok acil bir şekilde hatta aklımda kaldığı kadarıyla 21 gün içerisinde bir Dayton Anlaşması yapılmıştır. Onun da ne kadar eksiklikleri olduğu ortaya çıkmıştır ve bir çözüm üretememiştir. Ama bugüne kadar öyle veya böyle gelinmiştir. Şu anda da görülüyor, 8 aylık dönemler halinde orada dönem başkanlarının olması, daha doğru dürüst bir ordusunun dahi oluşamaması, bunlar Bosna Hersek için ciddi sıkıntılardır. Bosna Hersek'in temennimiz odur ki Boşnak'ı, Hırvat'ı Sırp'ı ile birbirleriyle dayanışma içerisinde olması ve bu dayanışmanın neticesinde de barış içinde yaşayan bir Bosna Hersek yeniden tesis edilmelidir diye düşünüyorum."

Haberin Devamı

"Bosna Hersek'in buna çok ihtiyacı var"

"Geçen sene seçimler yaşandı. Seçim kanunu üzerinde değişiklik yaşanmadı fakat Sayın (Zeliko) Komsic bildiğimiz gibi Boşnakların oylarıyla seçildi. Dolayısıyla siz onu destekliyor musunuz? Bu konuyu konuştunuz mu?" sorusu üzerine de Erdoğan, "Her şeyden önce bu seçimlerde kullanılan oyların hangi iradeler tarafından, hangi tür kullanılmıştır, bunun tespitini yapmak tabii ki bizim haddimize değil. Yani sandıkta irade, oy kullananındır. Bu iradesini nasıl gerçekleştirmiştir, bunu bilemeyiz, bilemem. Ne kadarı Komsic'e vermiş, ne kadarı diğerlerine vermiş, bu konuda doğrusu bizim, kesin iki kere iki dört bir tespitimiz söz konusu değil." dedi.

İradenin seçmene ait olduğunu ifade eden Erdoğan, "Seçmen nasıl oyunu kullanmışsa ona da ister istemez saygı duymak durumundayız. Ama bizim buradaki tek hedefimiz şudur, ortaya bir netice çıkmıştır. Bu neticeyle birlikte buradaki gerek Boşnak, gerek Hırvat, gerekse Sırplarla ilgili olarak önümüzdeki süreçte bir dayanışmanın, birlikteliğin, beraberliğin olması çok önemli. Çünkü Bosna Hersek'in buna ihtiyacı var. Sayın Kitarovic'in de ifade ettiği gibi bir AB sürecini yaşayan Bosna Hersek var. Bu konuda Hırvatistan en önemli desteklerden bir tanesi." diye konuştu.

Haberin Devamı

Hırvatistan'ın 2020'nin ilk yarısında dönem başkanlığını alacağını ve burada atılacak adımların önem arz ettiğini dile getiren Erdoğan, "Burada bizim Bosna Hersek'teki birlikteliği sağlamaya vereceğimiz destek özellikle de Boşnak, Hırvat, Sırp bunlar düşman gözlerle değil barışa yönelik gözlerle birbirlerine yaklaşırlarsa Bosna Hersek'in barışına hep birlikte katkıda bulunuruz. Ben de bu süreç içerisinde değerli dostuma onu ifade ediyorum, bize de ne düşerse biz de onu yapalım. Hükümet kurulduktan sonra da bu üçlü mekanizmayı yeniden devreye sokmak suretiyle bölgenin barışına katkıda bulunalım diyorum. Temennim budur." ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

"Bütün mesele Suriye'nin bütünlüğünü korumaktır"

"Suriye'den ABD'nin çekilme süreci malum, geçtiğimiz günlerde Bolton'un başı çektiği bir heyet de Türkiye'ye geldi, çalışmalar gerçekleştirildi. Türkiye açısından o bölgede teröristlere dağıtılan silahların toplatılması önemli. Bu noktada ABD Başkanı Trump ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiniz. Bu mesele gündeme geldi mi?" sorusuna karşılık Erdoğan, bu konunun görüşmede gündeme gelmediğini söyledi.

Görüşmede ağırlıklı olarak bölgeden ABD askerlerinin çekilmesi ve bu çekilme esnasında müşterek neler yapılabileceğinin konuşulduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bir diğer önemli konu da buradaki 20 mil güvenli bölge konusu. Bunun üzerinde hassasiyetle durduk ki bu konuda da Türkiye olarak biz bu güvenli bölgeyle ilgili üzerimize düşen her türlü görevi yapmaya hazır olduğumuzu, başta DEAŞ terör örgütü olmak üzere buradaki tüm terör örgütleriyle sonuna kadar mücadele etmekte biz varız. Biz onlarla savaşırız. Bütün mesele Suriye'nin bütünlüğünü korumaktır. Suriye'deki Arap'ı, Kürt'ü, Hristiyan'ıyla kim varsa hepsinin oradaki güvence altında yaşaması için gerekenleri nasıl ki 4 milyon Suriyeliyi şu anda ülkemizde misafir ediyorsak, orada da aynı şekilde Suriye'nin yerli halkını birlik beraberlik içerisinde yaşamasına imkan tanıyalım diyoruz."

Türkiye'nin Kürtlere karşı farklı bir uygulama içerisinde olduğuna yönelik spekülasyon bulunduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Bunun tamamen uydurma bir haber olduğu, zira böyle bir şey olmuş olsa biz sadece Kobani'den 300 bin Kürt'ü ülkemizde şu anda halen misafir ediyoruz. Geldiler ve bizim misafirimiz konumundalar, biz ev sahipliğini yapıyoruz. Bunun dışında birçok Suriye'deki Hristiyanlara, Aramiler özellikle onlara karşı PYD/YPG bu terör örgütleri biliyorsunuz acımasız uygulamalar yapmışlardır, birçoklarına zulmetmişlerdir, öldürmüşlerdir. Biz hepsine kapımızı açtık. Aynı şekilde Araplara, Türkmenlere kapımızı açtık. Bunları aramızda konuşma fırsatı bulduk ve bu çekilme sürecinin de devam edeceği noktasında Sayın Trump'ın kararlılığını gördük."

"DEAŞ'ı o topraklarda bitireceğiz"

Münbiç'te devriye görev yapan askerlere yönelik saldırı gerçekleştirildiği hatırlatılarak, "Bombalı saldırıda 4 ABD askeri yaşamını yitirdi, toplamda 16 kişinin de yaşamını yitirdiğine ilişkin bilgiler var. Sizdeki son bilgi nedir? Diğer taraftan Trump'ın tam da ABD askerlerinin çekileceğini açıklamasından sonra DEAŞ'ın üstlendiği bu saldırı, çekilme sürecini etkiler mi?" sorusu üzerine de Erdoğan, "Bendeki bilgilerde de 5 ABD askerinin olduğu, toplamda ise 20'yi bulduğu istikametinde bir haber." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tabii bu olayı DEAŞ üstlendi ama anlaşılan o ki buradaki şu anda ABD'nin almış olduğu kararı, Sayın Trump'ın almış olduğu kararı etkileme anlamına olabilir. Fakat ben Sayın Trump'ın bu noktadaki kararlılığını gördüğüm için bu tür bir terör eylemine karşı geri durmayacağına inanıyorum. Çünkü bir geri durma söz konusu olabilirse bu bir defa DEAŞ'ın bir zaferi olur. Biz tam aksine DEAŞ'ın üzerine üzerine ülkemiz de dahil olmak üzere gitmeye devam edeceğiz. Çünkü biz DEAŞ'ı o topraklarda bitireceğiz, Aynı şekilde diğer terör örgütlerini de bitireceğiz. Çünkü Suriye halkı bu teröristlerle iç içe yaşayamaz. Biz Suriye halkının huzurunu, mutluluğunu yaşamak, yaşatmak durumundayız. Kaldı ki 20 mil meselesi artık bir güvenli bölge olarak önümüzdedir. Bu konuda da Türkiye 911 kilometre sınırıyla buralarda önemli bir adım atacaktır. Aynı şekilde Hatay sınırı yine burada önemli bir yerdir ve bu çalışmalarımızı kararlılıkla devam ettireceğiz. Hedefimiz bir an önce oradaki huzuru, sükunu ve Suriye'nin bütünlüğünü sağlayabilmektir." diye konuştu.