Çok selfie çekmek daha mı mutlu ediyor?

Bu yazı kaleme alındığı sıralarda Instagram’da “selfie” hashtagiyle paylaşılan gönderilerin sayısı tam 272 milyondu. Artık insanlar sabah uyandıklarında, yemek yediklerı sırada veya uyurken selfie çekip sosyal medya hesaplarından paylaşıyorlar. 2013’te Oxford Üniversitesi tarafından yılın kelimesi seçilen “selfie” otoportre anlamına gelen self portrait’ten türetildi.

En büyük amaç, kendini mutlu hissetmek ve popüler kültüre adapte olmak. İnsanların artık “Düşünüyorum o halde varım” evresinden çıkıp, “Görünüyorum o halde varım” noktasına geleli epey oldu.

İnsanları iyi hissettiren belki de gülümsemek...

Etrafta şahit olduğum deneyimlerimi destekler nitelikte, Kaliforniya Üniversitesi’nin 41 öğrenci üzerindeki araştırması da selfie’nin çekeni mutlu hissettirdiğine yönelik birtakım ipuçları taşıyor. Araştırma için seçilen öğrenciler, dört hafta boyunca her gün selfie’lerini paylaşıyorlar ve bir ay sonrasında aynı öğrenciler kendilerini daha mutlu hissettiklerini ifade ediyor. Yani “modları“ değişiyor. Araştırmacıların açıklaması ise, “İnsanları mutlu eden çektikleri selfie değil gülümsemeleri” yönünde. Sahiden de, dram dozu epey yüksek olan bir tiyatro oyununda şak diye telefonu çıkarıp sırıtarak selfie çekenler, (geçtiğimiz pazartesi akşamı denk geldim) saniyeler sonra ağlak ifadelerine dönüş yaptılar...

Ne kadar görünürsem o kadar kârdır...

Bu mutluluk hissiyatının bir başka boyutu ünlülerin paylaşımlarıyla ilintili. Hatırlarsanız, 2014’te, 86’ıncı Oscar Ödülleri’nde adaylıkları kazanan filmlerden, oyunculardan fazla sunucu Ellen DeGeneres’in Hollywood yıldızlarıyla paylaştığı selfie konuşulmuştu. Fotoğraf saatler içinde yayılmış ve paylaşım rekoru kırmıştı. (3 milyon!) Eh o günden sonra da sokaktaki herkes bir yıldız, ünlü ya da şöhret haline geldi. Bunun en önemli kaynağı sosyal medya. Daha yeni tanıştığınız birinin size dönerek “Beni nasıl tanımazsın, takipçi sayım 10 bin” demesi çok sık rastlanan bir sahne. Ortalık, gittiği her yerin, girdiği her sokağın, yediği her yemeğin, her köşe başının, her anının selfie’sini çekenlerle kaynıyor.

Fotoğraf üzerinden yaratılan imajın ilgi çektiğini gören insanlar ister komik, ister seksi selfie’lerini çeksinler hepsine bakılıyor. “Ne olacak canım bakılsın yeterlidir” noktasına gelindiğinde eh insan da mutlu oluyor...

2016’nın ilk sekiz ayında 73 kişi selfie çekerken hayatını kaybetti...

Psikolojik rahatsızlık mı?

Ancak iş fotoğraf paylaşıp, kendini mutlu hissetmekle bitmiyor... Selfie çılgınlığı tüm hızıyla sürerken, insanların kendi fotoğraflarını sürekli çekerek sosyal medya hesaplarında paylaşmasının psikolojik sebepleri de merak konusu olmuş durumda.

Amerikan Psikologlar Derneği selfie’yi bir psikolojik rahatsızlık olarak tanımladı ve bu rahatsızlığı “Selfitis” olarak adlandırdı. Ayrıca APA’nın yaptığı çalışmada Selfie fotoğrafların sebebi, insanların özgüven eksikliği ve obsesif kompülsif eğilim taşımalarından kaynaklı olduğu belirtildi.

İnsanların sık sık selfie çekmeleri ve bu fotoğraflarını sosyal medya hesaplarında paylaşmaları; beğenilme, kendi varlığını kanıtlama ve dikkat çekme gibi arzularla yapılıyor...

Selfie ölümleri artıyor...

Pittsburgh’daki Carnegie Mellon Üniversitesi’nin araştırmasına göre 2014’te 15 kişi selfie çekerken öldü.

Bu sayı 2014’te 39 kişi olurken, 2016’nın ilk sekiz ayında 73 kişi selfie çekmeye çalışırken hayatını kaybetti....