Gazete Vatan Logo

Çok enteresan bir ilişki

Emine Şenlikoğlu: "Tuncay benim çocuğum gibiydi"

Bugün Gazetesi'nden Seda Şimşek'e konuşan Emine Şenlikoğlu'ndan gündeme bomba gibi düşecek açıklamalar.. Meğer Tuncay Güney Şenlikoğlu'na oğlu gibi yakınmış!
İşte o röportajdan bir bölüm...

" Telefon çalıyor. Yeğeni telefonla arayanın Tuncay Güney olduğunu söylüyor. Şenliklioğlu telefonu alıyor ve Güney ile konuşmaya başlıyor. Güney'e "Şu günlerde en çok seni merak ediyorum. Senin İslam'dan çıkmış olduğuna inanmıyorum" diyor. Kamuoyunda 1 numara ve 2 numaranın kim olduğuna yönelik oluşan merakı da Güney'e anlatıyor ve "1 numaranın, 2 numaranın kim olduğunu açıkla da millet rahat etsin" diyor. Bize, Güney'in, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti bana korunacağım garantisini versin açıklayacağım" karşılığını verdiğini aktarıyor. Şenliklioğlu, Güney'e "MİT'e çalışıyorsan bunu açık açık söyle" tavsiyesinde bulunuyor. "Her ne kadar hahamım desen de insansın, hadi Allah'a emanet ol" diyerek telefonu kapatıyor. Şenliklioğlu telefonu kapatır kapatmaz soruyoruz:

- Devlet onun arkasında imajı var, arkasında değil mi?

Değil tabii. Kıyamet kopuyor, sizin haberiniz yoktur.

- Tuncay Güney'i ne zamandan beri tanıyorsunuz?

Tuncay Güney'i ben gençlik çağlarından, yani 18 yaşından beri tanıyorum.

- Nasıl tanıştınız?

"Senin hayranınım ben Emine Hanım" diye kendisi geldi bize, sonra sürekli geldi. Bütün kitaplarımı alır, ilk okuyanlardandı. Bize fikirler soruyordu, konuşuyorduk. Konuşmalarımızda daha sonraları büyük büyük laflar etmeye başladı. İnanamadık söylediklerine.

O anlattı ben inanmadım

- Neler anlatıyordu?

Tuncay Güney, bana çok şeyler anlatmak istemiş ama, ben ona inanıp da onu dinlemedim. "Emine Abla, beni dinleyin" diyordu çocuk. Bir gün geliyordu "Şu generalle görüştüm", başka bir gün geliyordu "Kuzey Irak'a PKK kampına haber yapmaya gittim", başka bir gün "Orgeneralle konuştum, tümgeneralle konuştum, albayla konuştum" diyordu. Ben çok genç olduğu için "General seninle niye görüşsün, bacak kadar çocuksun" diyordum. Oturuyorlar, konuşuyorlar, sohbet ediyorlar, yemek yiyorlar...Her tarafa girip çıkıyor. Sözlerimi okursa kusura bakmasın, hep "Bu çocuk atıyor" diye düşünüyordum.

- Size yaşadıklarını anlatıyor muydu?

Evet, mesela, bir ara büyük bir cemaate girmiş, orada kendisine "casus" dedikleri için çok üzüntülüydü. "Bu müslümanlar niye beni anlamıyorlar? Niye bana hakaret ediyorlar?" diye geldi dert yandı. Ama, inanın ben onun büyük ihtimalle MİT görevlisi olduğunu şimdi şimdi anlıyorum. Beyim, "Bu çocuk ya bir casus ya MİT görevlisi. Ama, ne olursa olsun temiz bir çocuk" demişti.

Gazetede işi ona ben buldum

- Eşcinsel olduğu için askerliğini yapmadığı iddiları var.


Bunu kullanmış olabilir. Çok parlak bir çocuktu. Tipi filan yerindeydi. Ama, eğer varsa böyle bir rapor, "Ben böyleyim" diyerek bir rapor uydurmuş olabilir. Ürktüğü bir şeydi.

- Güney'in dikkatinizi çeken herhangi bir davranışı olmadı mı?

Hem çok çalışkandı hem de hafızası çok güçlü. Niye her yere giriyor çıkıyor diye düşünüyordum.

- Çok zeki olduğu kanaatine nereden vardınız?

Bütün olayları aklında tutuyordu, herkesi tanıyordu, herkesin her şeyini biliyordu. Çok evrakları, belgeleri vardı. Hatta bir gün geldi "Öyle bir haber

yapacağım ki Türkiye yerinden oynayacak" dedi. Hakikaten o döenmde çok büyük bir haber yaptı, ortaya şaşılacak belgeler çıkarttı. "Bu belgelere nasıl ulaşıyor? Büyük, güçlü gazetecilik demek ki böyle" dedim kendi kendime.

- Bir işi var mıydı?

Ona Sabah Gazetesi'nde işi bile ben bulmuşum. İş arıyordu. Bizi seven bir polis Sabah gazetesinde birisinin korumasıydı."Sabah Gazetesi'nde iş var mı diye bakar mısın" demişiz. O da oradan Sabah Gazetesi'ne girdi. Bizim çocuğumuz gibiydi o. Biz onunla çok candandık.

Veli Küçük söylediklerini yutmuş

- Veli Küçük'ü tanıyor musunuz?


Hayır, ben hiç tanımıyorum. Veli Küçük ismini ben ondan duydum, çok da şaşırdım. Bir gün "Veli Küçük'le bugün yemekteydik" dedi. "Sen kimsin de seninle yemekte olacak bu adam" dedim. Aslında benimle dertleşmke de istiyordu. Çocuğu onlarla beraber olduğuna inanamadığım için dinlemedim.

- Veli Küçük, Güney'in kendisiyle arasını iyi tutmak için bilgiler getirdiğini, ama itibar edilecek bilgiler olmadığını söylüyor.

Ama yutmuş. Veli Küçük onu yutmuş yani. Ülkemiz adına böyle güçlü, planlı çalıştıysa da tebrik edilmesi lazım bu çocuğun.

- Size hiç hangi konular üzerine çalıştığını anlattı mı?

"Öyle bir bomba patlatacağım ki, tarih yazacak" diyordu. Ben hiç inanmadığım için "Ne patlatacaksın" demiyordum. Ama onun çok çalışması, herkesi çok iyi tanıması dikkatimi çekiyordu.

- Araba çaldığı için yakalanıyor.

Tuncay Güney çok onurlu bir çocuktur, araba çalmaz.

- Şimdi "Müslüman değilim, hahamım" diyor.

Doğrusu inanamıyorum onun haham olduğuna. İnsanların ne olacağı belli olmuyor. Ben artık şaşırmıyorum insanlara, kuldur bozulabilir şerhi düşüyorum.

- Hala görüşüyor musunuz?

Evet, görüşüyorum. Ben herkesle görüşürüm. Tuncay, düşman sayfasında değil, dost sayfasında da ünlemlerle duruyor. Şaşkınım yani. Nereye koyacağımı bilmiyorum.

-MİT'le bağlantısı olduğuna inanıyor musunuz?

Önceleri değil ama şimdi inanıyorum MİT'e çalıştığına.

Haberin Devamı