Gazete Vatan Logo

Cildiniz, ufaklığın örtüsü!

Hamileliğin kolay bir süreç olmadığını biliyoruz. Alınan kilolar, psikolojik sıkıntılar, fizyolojik değişiklikler... Bu dönemde yaşanan en büyük sıkıntılardan biri de cildin iyice hassaslaşması. Hamileliğinizde ciltte yaşayabileceğiniz sorunları, Op Dr. Nuri Ceydeli, açıklayıp tedavi yöntemlerini anlattı.

Hamilelik, ortalama 40 hafta sürer. Bu uzun zaman dilimi içinde hamilelerin vücudunda bir takım değişiklikler meydana gelir ve bunların bir kısmı da ciltte izlenir. Anne adaylarının ciltlerinde yaşadığı sorunlar genelde cilt kuruluğu, karın çatlakları, kaşıntı, yüzde oluşan lekeler ve ciltte yağlanmalarıdır.
Ciltte görülen lezyonlar, sürekli göz önünde olduğundan anne adayları tarafından diğer rahatsızlıklara göre daha çok önemsenir. Hamilelikte ciltte hassaslaşmalar ve sorunlar yaşansa da kimi anne adaylarının ciltleri de normalden çok daha sağlıklı hale gelir. Hamilelik sırasında ciltte meydana gelen değişiklikleri ise şöyle sıralayabiliriz:

Hamilelik çatlakları: Hamileliğin ilerleyen aylarında kırmızı, hafif çukur çatlaklar meydana gelir. Aşırı ve hızlı kilo alımı, genetik yatkınlık, çoğul gebelikler sebebiyle dermal bağ dokusu lifleri zorlanır, elastik lifler kopar ve deri de fazla gerilir. Çatlaklar da bu nedenle oluşur, genel olarak 16. haftadan sonra görülür. Çatlakları tamamen geçiren ya da oluşumunu engelleyen bir ilaç bulunmuyor. Ancak vücudun nemini koruyan kremler ile durum kontrol altına alınabilir ya da en aza indirilir. Bu kremlerle özellikle duştan sonra, cilde iyice masaj yapılmalı. Krem karın bölgesi, meme başları, bacakların iç ve dış tarafı ile kalçalara da vücudun nemini korumak için uygulanmalı.

Renk değişiklikleri: Gebelikte izlenen östrojen, progesteron, çeşitli androjenler, adrenal steroidlerin (kortizol, aldosteron) değişimine bağlı olarak ciltte değişiklikler oluşur. Birçok kadında karın cildinin ortasında bulunan ve “linea alba” adı verilen açık renkli çizgi belirgin şekilde pigmente olur ve koyu bir renk alarak “linea nigra” adını alır. Bazen de yüz ve boyunda çeşitli büyüklükte kahverengi yama şeklinde lezyonlar oluşur, buna “gebelik maskesi” adı verilir. Bu pigmentasyon değişiklikleri genel olarak doğumdan sonra geriler.

Pruritis gravidarum (Anal Kaşınma: İlerleyen dönemlerde karaciğer içi safra yollarında akımın yavaşlaması ve safra tuzlarının birikimi sonucu oluşur. Tüm vücutta yaygın kaşıntılarla seyreder. Safra tuzu retansiyonu olur, serum düzeyleri artar ve safra tuzları derinin altında depolanır. Kaşıntı olur, kaşımaya ikincil olarak cilt lezyonları gelişir. Bu tablonun gelişiminde gebelik hormonları, genetik, çevresel faktörler önemlidir.

Benler: Gebelikte daha önce var olan benler büyür ve koyulaşır.

Saçlar ve kıllar: Gebelikte saç uzama fazı olan anagen faz, daha çok uzar ve östrojen anagen fazı uzatır. Androjenler kıl foliküllerinin genişlemesine sebep olur. Doğumdan sonra bu pozitif etki geçer ve saç dökülmesi olur. Genellikle doğum sonrası 1- 4.aylar arası belirgindir. Daha sonra kendi kendine geriler ve 6-12 ay arasında normal saç gelişimi oluşur. Yüzde ve göbek çevresinde olan kıllanmalar doğumdan sonra geriler.

PUPPP(Pruritik Ürtikeryal Papül ve Plağı): Yalnızca gebelikte görülen bir cilt hastalığıdır. Tekiz gebeliklerde 1/200, ikiz gebeliklerde 8/200 oranında görülür. Yaygın, kaşıntılı, Genellikle karında çatlakların etrafındadır. Daha sonra ekstremitelere (kol ve bacak gibi uzantılar) de yayılır. Tedavide oral, kaşıntıyı önleyici ilaçlar ve cilt nemlendiricileri kullanılır. Birçok vakada döküntüler doğumdan hemen önce ya da doğumdan birkaç gün sonra geçer.

Sivilce: Genellikle hamilelikte sivilceler artmaz. Hamilelikte, sivilceler için olan medikal ilaçlar kullanılmamalı, onun yerine topikal ilaçlar tercih edilir.

Sedef hastalığı: Sedef hastası olan hamilelerin %20’sinde tablo kötüleşir, tedavi olarak topikal kortikosteroidler denenebilir. Tüm vücuda yayılan tiplerde UV-B fototerapi kullanılır. Fototerapi kullanımına bağlı olarak tırnaklarda yumuşama, incelme ve kırılmalar görülür

Haberin Devamı