Gazete Vatan Logo

Cemevleri ibadethane değildir!

Ankara 6. İdare Mahkemesi, 'Cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi anayasa ve yasalara aykırı' kararını verdi

Alevilerin açtığı davayı görüşen idare mahkemesi “Cami dışında ibadet yeri mümkün değil” dedi. Alevilerin vergi itirazıyla ilgili olarak ise ’Her inanç ayrı vergilendirilemez’ kararını verdi

Başbakan Erdoğan’ın Alevilerin Muharrem orucu iftarına katılmasının yankıları sürerken, Erdoğan’la Alevileri karşı karşıya getiren davada karar çıktı. Ankara 6. İdare Mahkemesi, 2 bin Alevi vatandaş adına Cem Vakfı avukatlarının açtığı davada, “Cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi, ibadet için genel bütçeden pay ayrılması ve DİB (Diyanet İşleri Başkanlığı) bünyesinde Alevi inanç önderlerine kadro tahsis edilmesi” taleplerini reddetti. Alevilerin bu taleplerini reddeden Başbakanlık kararını hukuka aykırı bulan mahkeme, oybirliği ile aldığı kararında, “Alevilerin baskıya maruz kaldıklarını gösteren güncel ve somut olayları ortaya koyamadıklarını” iddia etti.

Ankara 6. İdare Mahkemesi’nin kararında, Anayasa’nın 128. maddesi, Diyanet İşleri Başkanlığı Kanunu ve kamu görevlilerine ilişkin mevzuata göre, cami ve mescit dışında bir yerin ibadethane olarak kabul edilmesi ve Alevi inancının gereği olan ibadetin icrası için kamu görevlisi istihdam edilmesi ve genel bütçeden ödenek ayrılmasının mümkün olmadığı belirtildi. Kararda şu görüşler savunuldu:

Aleviliğe baskı yok

Aleviliğin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesindeki din ve inanç özgürlüğü kapsamına girdiği konusunda herhangi bir tartışma yoktur.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda devletin dinine ilişkin bir hükme yer verilmemiştir. Uyuşmazlıkta Alevilerin din ve inançlarını açıklama özgürlükleri bakımından engellendikleri veya bir başka inanç biçimini benimseme yönünde baskıya maruz kaldıklarını gösteren güncel ve somut olaylar da ortaya koyulmamaktadır.”

Nükleer enerjiye karşı olanlar

Batı ülkelerinde kiliselere yapılan cemaat bağışlarına da değinilen kararda “Türkiye Cumhuriyeti’nde de DİB’e vatandaşlardan genel mahiyette toplanan vergilerden pay ayrılmaktadır ki bu haliyle mahkeme kararlarına aykırılıktan bahsedilemez. Kaldı ki aksi görüşün benimsenmesi halinde silahlanmaya, savaşa, nükleer enerjiye, teknolojiye karşı olan kişilerin bu inançları çerçevesinde ayrı ayrı vergilendirilmeleri gerekebilir ki, bu durumda vergi toplanması gerekenlerin tespiti bakımından çözümsüzlük oluşturacağı ve kamu düzeninin sağlanamayacağı aşikardır. Din ve inanç özgürlüğü bakımından esas ve ideal olan, söz konusu özgürlüklere mümkün olduğunca müdahale etmemektir. Bu ’devletin negatif ödevi’dir. Bir başka deyişle ideal olan nötr bir devlet düzeninin varlığıdır” denildi.

Aleviliğin ciddi, tutarlı bir inanç ve İslam’ın bir yorumu olduğu belirtilen kararda Cem Vakfı’nın beklenti ve taleplerinin ayrı ayrı devlet eliyle kamu hizmeti olarak sunulması halinde tartışmalara yol açabileceği vurgulandı.

DANIŞTAY’A GİDECEK

Cem Vakfı avukatları, 2 bin Alevi vatandaşın taleplerini içeren dilekçelerin Başbakanlık tarafından reddedilmesi üzerine İdare Mahkemesi’nde dava açmıştı. Vakıf avukatları mahkemenin bu ret kararını temyiz ederse son sözü Danıştay söyleyecek.

Haberin Devamı