Cansu Tosun
.
Tek bir yere değil dünyanın her yerine aidim
MELİS GÜVENÇ / mguvenc@gazetevatan.com
Fotoğraflar: Tarık Ali Özdemir
Familya dizisinde Hare karakterini canlandıran Cansu Tosun, "Kendimi tam olarak bir yere ait hissetmediğim için şehir dışı çalışmak benim için yeni bir keşif alanı" diyor.
Cansu Hanım nasıl gidiyor Familya’nın çekimleri?
Çekimler eğlenceli, sıcak, huzurlu ve heyecanlı geçiyor. Biz çekerken çok eğleniyoruz.
Familya’daki karakterinizden bahseder misiniz bize, nasıl bir kız Hare?
Hare özgüvenli, ayakları yere basan, ne istediğini iyi bilen ve onun peşinden giden cesur bir kız. Hare bugüne kadar oynadığım tüm karakterlerden çok farklı. Hepsinin bende ayrı yerleri, ayrı hatıraları var ama Hare şu an yepyeni bir heyecan. Daha önce canlandırdığım karakterlere hiç benzemiyor. Her geçen gün daha çok tanıyorum Hareyi ve bu da tatlı bir heyecan veriyor bana.
Familya kadrosuyla da oldukça iddialı. Uğur Yücel, Güven Kıraç, Bülent Emrah Parlak ve daha birçok başarılı oyuncuyla bir aradasınız? Set ortamınız nasıl?
Dediğiniz gibi çok iyi bir kadromuz var. Bu isimlerle bir arada oynamak benim için de çok heyecan verici. Dinlemeye ve gözlemlemeye özen gösteriyorum, benim için çok özel bir deneyim oluyor bu set. Bir arada olmaktan çok keyif aldığımız bir ekibimiz var. Ayvalık gibi harika bir yerde çekim yapıyoruz. Ustalarımız var, iyi bir teknik ekibimiz, bizi düşünen bir yapımcımız var. Daha ne olsun, haliyle sette çok keyifli geçiyor.
"Hare benim gibi ne istediğini bilen, ayakları yere basan, özgüvenli ve cesur bir kız."
Sizin projeye dahil olmak istemenizin sebebi neydi?
Bir tarafta senaristimiz Uğraş Güneş, diğer tarafta böylesi bir oyuncu kadrosu vardı. Ama sanırım ki en büyük sebep içimdeki hissiyat oldu.
Sizin Hare’ye benzer taraflarınız var mı? Yoksa tamamen iki zıt karakter misiniz?
Hare de benim gibi cesur ve aklına koyduğunu yapan biri. Bu yönümüz benziyor diyebilirim.
Familya’nın çekimleri İstanbul’da başladı ve Ayvalık’ta devam ediyor. Ayvalık’ta çekim yapmak nasıl? Sevdiniz mi orada olmayı?
Ayvalık nasıl bir yermiş diye kendi kendime söylüyorum bazen. İnanılmaz bir mimarisi var. Hiç dokunulmamış, saygı gösterilmiş, özen gösterilmiş sokakları ve binaları var. İnsanları da aynı öyle, çok tatlılar.
Ayvalık sanki bir plato. Buranın enerjisi, havası çok temiz çok güzel. Çok sevdim ben burayı.
Dostluklarım vazgeçilmezimdir
Şehir dışı sette çalışmanın avantajları ve dezavantajları neler?
Benim için bu soru biraz cevapsız kalabilir. Ben kendimi tam olarak ne doğduğum yere ne de son yıllarda yaşadığım İstanbul'a ait hissetmediğim için şehir dışı çalışmak benim için yeni bir keşif alanı. Yani kendimi her yere, dünyaya ait hissettiğim için arkadaşlarımı görememe dışında hiçbir dezavantajı olmadı benim için.
Set dışında nasıl vakit geçiriyorsunuz?
Kitap okuyorum, senaryo çalışıyorum, film izliyorum, uyuyorum ve bir de spor yapıyorum.
Sizin için huzurlu bir setin olmazsa olmazları neler? Bu soruya ek olarak bir de sizin için mutlu ve huzurlu bir yaşamın olmazsa olmazlarını da sormak isterim?
Benim için mutlu huzurlu bir hayatın olmazsa olmazları sağlık, dostluk, hayaller ve meditasyon diyebilirim. Huzurlu bir set için de benzer şeyler geçerli. Birlikte çalışmaktan keyif aldığım insanlarla, mutlu, huzurlu çalışmak, yaptığım işten keyif almak.
Yeni keşiflerin peşinde koşmak istiyorum
Yapmak istediğiniz neler var?
Kendime, bedenime, ruhuma, cildime, yüreğime iyi bakmak, onu beslemek, onu yenilemek, yeni yeni keşiflerin peşine koşmak… Yani bir insanın mutlaka kendisi için yapması gereken ne varsa onlar.
Kariyerinize sadece Türkiye'de mi devam edeceksiniz mesela Almanya veya başka bir ülke için planlarınız var mı?
Evet var ama yarın ne gösterir bilmeyiz, o yüzden şunlar şunlar diye net cümleler kuramam size. O yüzden hayal ettiğim, plan yaptığım şeyleri biraz da akışa bırakarak yaşamayı tercih ediyorum.
Alman ve Türk kültürünün karması sizde nasıl oldu?
Bana zenginlik kattı. Almanya da 21 yaşıma kadar bir çok kültürün içinde büyüdüm. Multikültürel büyüdüm bu yönden şanslı olduğumu düşünüyorum.