AKP’den neler öğrendik?

Haberin Devamı

HOŞUMA GİDENLER

Bir dostum göndermiş. muhtemelen internetteki mail zincirlerinde de dolaşıyordur. Ama görmeyenler için burada da tekrarlamak istedim;

Evet gelin bakın 8 yılda AKP’den neler öğrendik, birlikte okuyalım:

* Devletimizin kofluğunu keşfettik ve Cumhuriyetimizle rejimin kurumsallaşamadığını gördük.

* Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, yapılan türlü psikolojik operasyonlara karşı değil devleti ve ulusu, kendini bile savunmakta yetersiz olduğunu anladık.

* MİT’in CIA, KGB, MI5 ya da MOSSAD düzeyinde ve hatta misyonunda olmadığını öğrendik.

* Bu ülkenin reflekslerinin köreldiğine şahit olduk.

* Çok sayıda insanın bir kilo bulgur ve iki torba kömür karşılığı onurunu bile gömdüğüne tanık olduk..

* Demokrasi diye diye demokrasi katledilirken ona alkış tutan sözde ilim irfan sınıfının tezahüratlarını dinledik.

* Ceberrut bir devlet anlayışı yani korku devletinin demokrasi diye servis edilip yutturulmasını öğrendik.

* Evrensel değer pazarlamacılığı yapan sözde libarellerin kendilerini kaça kapattırdıklarını gördük.

* Devletin ve kurumların nasıl fethedilip dönüştürüleceğinin metodunu öğrendik.

* Yargı dahil bütün devlet çalışanlarının önceliklerinin ülke ve devlet olmadığı, şahsi ikbal ve çıkar hesapları olduğunu anladık.

* Cemaat ve dini gurupların durakta beklemediklerini ve gelen her iktidar otobüsüne bindiklerini bir kez daha gördük.

* Bir gecede masa başında matematik oyunu ile ülkemizin yüzlerce milyar dolar nasıl zenginleştiğini ya da zenginleşebileceğini öğrendik.

* Gazetecilerin, aydınların, bilim adamlarının mazlum insanı diri diri gömen Hizbullahçı katillerden daha tehlikeli(!) olduğunu öğrendik.

* Türkiye’de asıl tehdidin PKK ve benzerlerinin olmadığı aksine gerçek tehdidin TSK olduğunu(!) gördük.

* Korkutmanın kanun ve ahlaktan çok daha etkili olduğuna tanık olduk.

* Toplumumuzun AB gibi, türban gibi, demokrasi gibi, Ergenekon gibi masallarla yıllarca yönlendirilip uyutulabileceğine şahit olduk.

* Adı Türkiye olan ülkemizde Türklerin aslında 36 etnik guruptan biri yani azınlık(!) olduğunu öğrendik!

* Ülkenin dış borcu iki katına çıkarken ve büyük bir ekonomik çöküntü yaşanırken bunun başarı hikayesi diye sunulabileceğini öğrendik.

*****


Gani Yıldız’dan

* Büyüklerimizi protesto eden öğrenciler kaldıkları yurtlardan atılma tehlikesi yaşıyor. Ne demişler? “Yurdunu seven yurttan atılır!”

* Diyanet İşleri, içki içen vatandaşlarımız için dua ediyormuş: “Allah tıksıratlarını affetsin, Amin!”

* Cemal Gürsel, Devrim için, “Garp kafasıyla araba yaptık, şark kafasıyla benzin koymayı unuttuk!” demişti. Yine garp kafasıyla araba yaparız ama bu sefer Türk kafasıyla litresi TL’den benzin koyarız!

* Her fırsatta “İcraatın İçinden” diyerek ekonomiyi övenler, icralık olan yüz binlerin durumunu da anlatarak “İcranın İçinden” dese keşke!

*****


ÇOK GÜLDÜM

Haftanın keyifli fıkraları


Yıldırım Tuna bu hafta yine fıkra yağdırdı. Gelin hepbirlikte okuyup pazar günümüze neşe katalım...

Efendi adam

- Hayatım birlikte olduğum adam ne kadar efendi değil mi? Senin de kulaklarınla duyduğun gibi Efendim’ siz konuşmuyor.
- Sürekli ‘Yürüyelim efendim’, ‘Biraz daha efendim..’ dediğinden mi bahsediyorsun?
- Evet, evet, aynen öyle.
- Hemen havasına girme.. Adam belediye otobüs şoförü falan olabilir..!”

Ameliyat sırası

Devlet Hastanesinin bahçesinde 2 kadın devletin sağlık politikaları hakkında konuşuyorlar, “Biliyor musunuz, benim 93 yaşındaki annem ameliyat olmak için tam 1 yıldır bekliyor” demiş biri. “Vicdansızlık bu” demiş diğeri, “O yaşta bir kadını bekletmek ne demek?..” İlk kadın “Sormayın” demiş “Arada bir onu avutmak için sorup duruyorum ‘Anneciğim gerçekten göğüslerini büyüttürmeyi bu kadar çok mu arzu ediyorsun?’ diye..!”

Emekli koca

Emekli olup evde duran koca mutfağa yerleştirilmiş bir piyano gibidir. İlk başlarda görüntüsü, duruşu güzel gelir, bir ahenk katar ama her zaman işinize engel olur, bir müddet sonra da varlığı ile bezdirir..!

Ehliyet

Belirli bir süreden sonra ehliyetimin yenilenmesi gerekiyormuş, şehir dışındaki ilgili birime gittim, bana “Vezne’ye 300 dolar yatırıp bir harç pulu alın, işiniz tamam” dediler. “Hepsi bu mu?” dedim, “Sınav falan olmayacak mıyım? ” Yetkili “Ne gerek?” dedi “Arabanızı buraya kadar siz sürdünüz değil mi?.. ”

Hani iyiydin?

Mehkemede hakimle şikayetçi arasındaki konuşma:
- Kazadan sonra size ‘Nasılsınız?..’ diye soran otoyol polisine ‘Çok iyiyim, harikayım’ demişsiniz, şimdi tam tersini söylüyorsunuz ve tazminat istiyorsunuz..!
- Efendim atım Şimşek.
- Bırak şimdi atını matını... Olayı anlat..!
- Efendim, müsaade ederseniz olayı arz edeceğim, atım şimşekle otoyolda giderken kamyonun biri bize çarpınca ikimiz de yolun kenarına fırladık, müthiş canım yanıyor ve kımıldayamıyordum, yattığım yerden atımın acı dolu feryatlarını duyuyordum tam o sırada otoyol polisi geldi, atın iniltilerini duyunca ona yöneldi, tabancasını çıkararak tam alnının ortasından vurdu, elinde dumanı tüten tabancasıyla benim yanıma geldi, “Atının durumu çok kötüydü hallettim” dedi ve sordu, “Peki, sen nasılsın bakalım?.. ”

Annenin işi

Veli görüşme gününde öğretmen “Kızınıza geçinmek için ne yaptığınızı asla hissettirmemeniz gerek” demiş annesine, “Neden?.. Ben, büyük otellerin konferans salonlarında bayilerimize ‘Pazarlama Teknikleri’ile ilgili konferanslar veriyorum” diye şaşırarak cevap vermiş kadın, “Oh, çok şükür..” demiş öğretmen “İnanın üzerimizden büyük bir yük kalktı.. Kızınız da geçen hafta sorduğumuz ‘Geçim kaynağınız’ sorusuna ‘Annem süslenip püslenerek geceleri motellere gidiyor oradan eve para getiriyor’ diye cevap verince okul aile birliği acilen sizinle görüşmemi istedi..! ”

Ne içtin öyle?

Maymun, dere kenarında, ağacın dalına çıkmış arkadaşı kertenkele ile, altından akıp giden suya bakarak şarap içiyorlarmış... Bir ara susayan kertenkele “Su içmeye gidiyorum, birazdan dönerim” diye aşağı inmiş, ama şarabın tesiri ile derenin sularına kapılmış, ta ki kendisini bir timsah kurtarana kadar.
“Hayrola?” demiş timsah burnunda tüneyen kertenkeleye “Nereden böyle?” Kertenkele başından geçenleri anlatmış, timsah ta heveslenmiş maymunun içki partisine, kertenkeleyi kenara bırakıp doğru yüzmüş maymunun bulunduğu ağacın altına. “Heeyyy..!” demiş yukarı seslenerek, “Maymun kardeş ben geldim..!” Maymun timsahı görünce “Yuuuh” toparlanarak, “Yahu kardeşim ne kadar su içtin sen öyle?”

Sigaracı at

Köyde çiftçinin biri komşusunun evinin kapısını çalmış, “Atınız sigara içiyor mu?..” diye sormuş. “Hayır..” diye cevap vermiş komşusu. Çiftçi “Emin misin?” diye üsteleyince “Tabii, tabii, eminim..!” demiş komşu. “O halde koş..!” demiş çiftçi, “Ahırın yanıyor..!”

Dolar kuru

Gencecik, fıstık gibi sarışın Güney Amerika’daki hafta sonu seyahatinden dönmüş, şehrin merkezindeki döviz bürosuna gidip çantasından iri bir para balyasını zorlukla çıkartarak veznedarın önüne koymuş. Veznedar para balyasını önce desteler halinde ayırmış, daha sonra desteleri tek tek saymış, yarım saati geçen sayım sonunda bir yerle telefon görüşmesi yapıp kasasından 22 doları alıp sarışına uzatmış. Hayretten gözleri irileşip sinirden nefes nefese kalan fıstık “ B.. Bu.. Dolara çevrilmesi için size verdiğim dağ gibi Güney Amerika parasının karşılığı bu mu?” Yetkili “Evet bayan” diye cevap vermiş “Verdiğiniz paranın uluslar arası kuru bu..!” Sarışın “Kahretsin..!” demiş dişlerini sıkarak, “O ahlaksıza bir de kahvaltı hazırlamıştım..!”

DİĞER YENİ YAZILAR