Hayvan hikayelerinden ibretlik hayat dersleri

Haberin Devamı

Hayvanlar hikâyelerde çok sevimli hale gelirler. Çok eskilerden beri hayvan hikâyeleri ile insan yaşamını birleştirmek ve buradan dersler çıkarmak da çok yapılagelir. Ezop ya da La Fountain hayvan hikâyelerini (Fabl) insan yaşamına en iyi adapte eden yazarların başında gelir. Bu Pazar size okurlardan Yılmaz Dağdeviren’in gönderdiği (Yazarı kendisi mi bilmiyorum) hayvan hikâyelerinden ve bunlardan çıkan derslerden bir demet sunmak istiyorum;

Aslan doğurmak

Hayvanlar bir gün kim daha çok çocuk doğurabilir diye çekişmeye başlarlar. Hep birlikte dişi aslana gidip danışırlar. “Sen kaç çocuk doğurabiliyorsun?” diye sorarlar aslana. “Bir” diye yanıtlar dişi aslan. “Fakat ben aslan doğururum.”

Dersimiz; nitelik, nicelikten önemlidir.

Yengeç ve annesi

“Neden böyle yan yan yürüyorsun yavrum” diye sorar anne yengeç çocuğuna. “Düzgün yürüsene” der. “Pekala anne” der çocuk. “Sen önümden düzgün yürü, ben seni takip ederim.”

Dersimiz; hareketler sözlerden önde gelir

Aslan, koyun, kurt, tilki

Aslanın biri, bir koyunu yanına çağırır ve nefesinin kokup kokmadığını sorar. “Evet” diye yanıtlar koyun. Aslan bu yanıta kızar ve koyunu oracıkta parçalar. Daha sonra kurda seslenip yanına çağırır, ona da aynı soruyu sorar. “Hayır” diye yanıtlar kurt korkudan. Ancak o da yağcılık yaptığı için aslanın öfkesinden kurtulamaz. Sıra tilkiye gelmiştir. Aynı soruyu tilkiye de sorar. Tilkinin yanıtı şöyle olur; “Üzgünüm, üşütmüşüm biraz, o yüzden burnum koku almıyor.”

Dersimiz; akıllı kişi tehlikeli durumlarda konuşmaz.

Kazlar ve turnalar

Kazlar ve turnalar bir gün aynı tarlada yiyecek ararlarken birden yanlarına yaklaşmaya çalışan avcıyı fark ederler. Turnalar daha çevik ve hafif oldukları için hemen uçarlar. Oysa kazlar ağır hareket ettikleri için avcıdan kurtulamazlar.

Dersimiz; yakalananlar her zaman suçlu olanlar değildir.

Hasta geyik

Yaşlı bir geyik hasta düşer ve daha rahat otlayabilmek için güzel otlarla dolu bir çalılıkta yaşamaya başlar. Her hayvanla iyi geçindiği için pek çok hayvan sık sık geyiğin ziyaretine gelir. Zamanla her gelen hayvan bu güzel otlardan tatmaya başlayınca kısa süre sonra tüm otlar biter. Geyik hastalıktan kurtulur ama yiyecek hiçbir şeyi kalmadığı için bir süre sonra açlıktan ölür.

Dersimiz; cehenneme giden yol iyilik taşlarıyla örülmüştür.

Farelerin toplantısı

Bir gün fareler bir araya gelirler ve başlarına musallat olan bir kediden kurtulma planları yaparlar. Pek çok fikir öne sürülür. Hiçbiri kabul görmez. En sonunda genç bir fare kedinin boynuna bir çan asmayı önerir. Böylece kedi kendilerine yaklaşırken farkına varacak ve kaçabileceklerdir. Bu öneri fareler tarafından alkışlarla onaylanır.

Bu arada bir köşede sessizce onları dinlemekte olan yaşlı bir fare ayağa kalkar ve bu önerinin çok zekice olduğunu, başarılı olacağından hiç kuşkusu olmadığını belirtir. “Fakat” der, “Aramızdan kim kedinin boynuna çan asacak?”

Dersimiz; iyi bir plan yapmak ayrı, o planı gerçekleştirmek ayrıdır.

*****


Dertli olmanın sırrı, dertli olup olmadığımızı düşünecek kadar boş vakte sahip olmamızdır.

Bernard Shaw

*****

Kullanım talimatları

Firmaların sattıkları ürünlere ait bilgileri kullanım talimatlarında açıkça belirtme zorunluluğu olduğunu biliyoruz. Ancak aşağıdakiler gibi şaka olsun diye değil ciddi ciddi yazılmış açıklamalar insanı gülsem mi, ağlasam mı ikilemine sokuyor. İşte bazı örnekler:

* Saç kurutma makinesinin üzerindeki talimat: “Uyurken kullanmayın.”

* Kızarmış patates torbasının üzerinde: “Kazanan siz olabilirsiniz. Üstelik, satın almanız da şart değil. Ayrıntılı bilgi torbanın içinde.”

* Dial sabunlarının kutusunda: “Kullanım şekli: Normal sabun gibi.”

* Donmuş yemek kutusunda: “Öneri: Buzunu çözün”

* Otellerde verilen duş başlığının kutusunda: “İçine bir tek baş sığar.”

* Marks&Spencer’a ait bir puding kutusunda: “Ateşin üzerine koyarsanız ısınır.”

* Bir uyku ilacının üzerinde: “Uyuklamaya sebep olabilir.”

* Rowenta ütü kutusunda: “Giysilerinizi üzerinizde ütülemeyin.”

* İngiltere’nin ünlü eczane zinciri Boots’un çocuklar için hazırladığı öksürük şurubu kutusunda: “İçince araba kullanmayın.”

* Japon malı mutfak robotunun üzerinde: “Başka amaçla kullanılmaz.”

* Fındık paketinin üzerinde: “Dikkat! İçinde fındık var”

* American Airlines Şirketi’ne ait fıstık paketinin üzerinde: “Talimat: Paketi açın, fıstıkları yiyin.”

*Bir elektrikli testerenin üzerinde: “Çalışırken elinizle durdurmaya teşebbüs etmeyin.”

*****

“Çok şükür”

Mc Donald’s’ta yemek yerken gözüm yan masada torunu ile yemek yiyen yaşlı amcaya kaydı. Gayet mutlu ve keyifli olduğu her halinden belli olan amca; masaya oturdu, yemekten önce bir soluk aldı, tam tepsisine yönelmişken gözü servis kağıdındaki yazıya takıldı. “Yediklerinizin değerini biliyor musunuz?” başlıklı yazının altında yiyeceklerin besin değerleri yazıyordu. Amca ise yazıya baktı, biraz düşündü ve “Çok şükür” diyerek yemeğine başladı.

*****

Masanın altı

Şehrin lüks restoranlarından birisinde garson bir masada oturan çiftte, erkeğin birden yavaş yavaş sandalyesinden masanın altına doğru kaymaya çalıştığını görmüş. Kadın son derece ilgisizmiş. Birazdan adam tamamen oturduğu yerden kayıp masanın altında kaybolmuş. Kadın hiçbir şey olmamış gibi etrafına bakmaya devam ediyormuş.

Garson, kadının yanına gelip, “Afedersiniz..” demiş, “Sanırım biraz önce kocanız masanın altına kaydı”. Kadın gayet soğuk kanlılıkla camdan dışarı bakıp sessizce mırıldanarak “Hayır kaymadı” diye cevap vermiş, “Ama biraz önce ön kapıdan içeri girdi!”


*****

KAMYON YAZILARI

Hayat buysa üstü kalsın!

DİĞER YENİ YAZILAR