Gazete Vatan Logo

Buyun buradan yiyiniz!

Etobur olmam kendi seçimim. Otoburluk ise anneden miras. Atsan atılmaz satsan satılmaz

Giritliler üzerine anlatılan en bildik anekdottur:

Bir tarlaya bir inek, bir Giritli girmiş. Bunu gören tarla sahibi büyük heyecanla haykırmış çalışanlarına:

- Koşun! Giritli'yi hemen çıkarın oradan. Bir tane ot bırakmaz yoksa!..

Doğrudur, ineğin bile yemediği otları yeriz biz. Bu yüzden sağlıklıyızdır ya, gülpembedir yüzümüz.

Ben 'babasının kızı'yım ama annem tipik Giritlidir. Nerede bir yeşillik olsa koşar keçi misali...

Her nerede bir elinde bıçak, bir elinde naylon torba yürüyen bir kadın görürseniz biliniz ki -annem değilse de- Giritlidir!..

Hoş, artık yeşillik mi kaldı da, bıçakla kovalayanı olsun, o da ayrı konu ya...

İstanbula'a geldiğimde en çok zorlandığım konulardan biriydi. Hala da tatmin olduğum söylenemez ot konusunda... Gözünü sevdiğimin memleketinde "zeytinyağlı" diye sunulan, şakşuka, fava, acı ezme vs... olduktan sonra tatmin olmam da
beklenemez zaten.

Giritli restoranı duymuşsunuzdur belki. Adı var, kendi yok sanmayın. Fotoğraflara bakmanız yeterli.

Radika, hardal otu, turp otu, ebegümeci, gelinci, sarmaşık, ısırgan otu, arapsaçı... İsteyene zeytinyağıyla birlikte salata olarak sunuluyor, isteyene börek içinde.

Girit mezesi de mekanın spesiyallerinden. Keçi peynirini sarım-sak-ceviz, kurutulmuş dağ otları ve baharat karıştırıp bol zeytinyağıyla servis yapıyorlar.
"İnek miyiz biz ot yiyeceğiz" diyorsanız, söyleyin
garsona kuzu, oğlak, kaz çevirsin, mevsimi hangisininse. Kiremitte balık, güveç de diğer alternatifler.

Kış boyu Ahırkapı'da, Armada Otel'in restore ettiği ahşap Sultanahmet evinde iştahımızı kabartan Giritli, yaz boyu Armada'nın bahçesinde.

Giritli: Keresteci Hakkı Sokak (Armada Otel Yanı) Cankurtaran-Ahırkapı (0212) 458 22 70

Haberin Devamı