Büyük düello

ABD’de 8 Kasım’da gerçekleştirilecek başkanlık seçimleri öncesinde adaylar ilk büyük sınavlarını ekran karşısında verdi. Demokrat Parti başkan adayı Hillary Clinton, Cumhuriyetçi Parti’li rakibi Donald Trump’la Long Island’taki Hofstra Üniversitesi’nin büyük salonunda 90 dakika boyunca hem başkan seçilmeleri halinde yapacakları icraatlarını anlattı hem de rakiplerinin politikalarını eleştirdi.

ABD ekrana kitlendi

Program öncesinde yapılan yorumlarda, haftalardır beklenen Hillary-Trump ‘kapışmasının’ 100 milyon civarında bir seyirci kitlesine ulaşacağı öngörülüyordu. Bugüne kadar en fazla izlenen başkan adayı tartışması, 1980’de Ronald Reagan ile Jimmy Carter arasında geçmişti. Programı 80 milyon kişi izlemişti.

Karar veriyorlar

Program öncesinde Reuters haber ajansının Ipsos araştırma şirketiyle birlikte yaptığı ankete katılan ABD’li seçmenlerin yüzde 83’ü, adaylar arasındaki tartışmayı izleyeceğini belirtmişti. Yine aynı ankete katılan seçmenlerin yüzde 50’si, programın seçimde hangi adaya oy vereceği konusunda fikir sahibi olmasına yardım edeceğini düşündüğünü ifade etmişti.

Seçmenlerin yüzde 72’si, programda en çok moderatörlerin adayların ‘yalanlarını’ ortaya çıkardıklarını görmek istediklerini vurgulamıştı.

Siyasi yorumcular Trump’ın programda Clinton’ın bozulan sağlık durumu ve dışişleri bakanlığı döneminde gizli yazışmalar özel e-posta adresinden yapmasıyla ilgili soruşturma konusunda köşeye sıkıştıracağını düşünüyordu.

Her şey bahis konusu

Bahis firmaları, merakla beklenen tartışma programına dair her ayrıntıyı bahis malzemesi yaptı. En favori bahislerin başında Trump’ın programda ne renk kravat takacağı vardı. Kırmızı renk için belirlenen bahis oranı bire ikiydi.

Hillary’ye özel kürsü yapıldı

Programda Trump’la arasında büyük bir boy farkı olan Hillary Clinton için yükseltilmiş bir kürsü kullanıldı. 1 metre 62 santim boyundaki Clinton’ın, 1 metre 87 santim boyundaki rakibindan çok kısa durmaması için özel olarak ayarlanan kürsünün fotoğrafları, programın yayınlanmasından önce sosyal medyaya düştü. Kısa boylu başkan adayları içi geçmiş yıllarda da yükseltilmiş kürsüler kullanılmıştı.

İsrail’e vaatlerini sıraladılar

Trump ve Clinton, tartışma programı öncesinde New York kentini ziyaret eden İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile ayrı ayrı bir araya geldiler. Netanyahu’yu Manhattan’daki Trump Tower binasında bulunan konutunda 2 saat ağırlayan Trump, başkan seçilmesi durumunda Tel Aviv’i İsrail’in başkenti olarak tanıyacağı sözünü verdi. Trump’ın görüşmede, İsrail’in Gazze Şeridi’ne ördüğü ‘güvenlik duvarı’yla, başkan olması halinde Meksika sınırına öreceği duvarı karşılaştırdığı kaydedildi. Trump’ın ardından Netanyahu ile bir araya gelen Clinton ise, başkan seçilirse, İsrail ile Filistin arasında barış sağlanması için dışarıdan empoze edilecek her türlü öneriye karşı olacağını belirtti. Clinton’ın Netanyahu’ya 2 devletli çözümden yana olduğunu söylediği de kaydedildi.

Tuvalete orduyla gitti

Netanyahu’ya New York’ta eşlik eden 40 kişilik koruma birimi, İsrail Başbakanı’nı tuvalette bile yalnız bırakmadı. ABD basınında çıkan haberlere göre Netanyahu, eşiyle yemeğe gittiği Cipriani Lokantası’nda tuvalete 20 korumayla gitti.

Netanyahu’dan Osmanlı gafı

İsrail Başbakanı Netanyahu’nun, New York’ta bir araya geldiği Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull’a, ‘Osmanlı İmparatorluğu’nu Filistin topraklarından çıkarttıkları’ için teşekkür ettiği ortaya çıktı. İsrail Başbakanlık ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Netanyahu’nun Turnbull’a, “Avustralya askerlerinin yaptıklarından dolayı ve ülkemizi (Filistin’i) Osmanlılardan kurtardığınız için size borçluyuz” ifadelerini kullandığı belirtildi.

Netanyahu’nun bahsettiği Birusseba Muharebesi sonrasında Osmanlı İmparatorluğu, İngiliz birliklerinin ilerleyişi karşısında Filistin topraklarından çekilmek zorunda kalmıştı.