Gazete Vatan Logo

Buket buket sevgiyle

Acımasız hastalığın aramızdan ayırdığı Buket’i son yolculuğuna uğurladık. Vatan Kitap’ın Genel Yayın Yönetmeni Buket Aşçı Gürel için Levent Camii’nde cenaze namazı kılındı, Kilyos Mezarlığı’nda toprağa verildi

Buket buket sevgiyle

Bir süredir kanser tedavisi gören ve önceki gün hayatını kaybeden Vatan Kitap’ın Genel Yayın Yönetmeni 41 yaşındaki Buket Aşçı Gürel son yolculuğuna uğurlandı. Gürel’in cenazesi ilk olarak saat 11.30’da hellalik almak için Vatan Gazetesi’nin önüne getirildi. Buradaki törende Buket Aşçı Gürel’i Vatan ve Milliyet gazetelerinde çalışan arkadaşları karanfiller atarak gözyaşlarıyla uğurladı.

Törenin ardından Buket Aşçı Gürel’in cenazesi, cenaze namazı için Levent’teki Afet Yolal Camii’ne götürüldü. Cenaze törenine eşi Serdar Güler, annesi Sıdıka Aşçı, kardeşleri Nükhet ve Mustafa Bülent ile akrabaları, VATAN Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Turgut Yuvacan, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı, Güngör-Ruhat Mengi, yazar Ahmet Ümit, Selim İleri, gazeteci Mine Söğüt, Altın Kitap Yayıncılık Genel Müdürü Akın Bozkurt, Günışığı Kitaplığı Genel Yayın Yönetmeni Mine Soysal, yazar Müren Beykan, yazar Metin Celal, Alfa Yayıncılık’tan Belga Alınak Çavuşoğlu, oyuncu Levent Tülek, Pelinsu Pir, Vatan ve Milliyet gazetelerindeki çalışma arkadaşları ile basın ve edebiyat dünyasından birçok arkadaşı ve seveni katıldı.

Haberin Devamı

Gözyaşlarına hakim olamadılar

Kızını kaybeden anne Sıdıka Aşçı, tabutuna sarılarak “Yavrum tüm haklarımı helal ediyorum” diyerek kızıyla vedalaştı. Eşi Serdar Gürel ile kardeşleri cenaze töreninde Buket’i uğurladılar.

‘Kardeşimizi uğurladık

Çağlayan’da bulunan gazete binamızın önünde yapılan törende Vatan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Yuvacan şöyle konuştu: Bizim için hakikaten çok zor. Tahmin ettiğimden bile daha zor. Kardeşimizi uğurluyoruz. Dün Twitter’da Buket için yazılanları okudum. Olağanüstü güzel şeyler vardı. Kitapların kraliçesi diyorlardı. Enerjisinden güler yüzlülüğünden bahsediyorlardı. Ama bir tanesi beni çok etkiledi. Genç bir okuru yazmış. Okuru diyor ki, ‘Annem her gün Vatan Gazetesi alırdı. Kitap ekini de odama bırakırdı. Senin sayende genç yaşımda bir sürü şair ve yazar tanıdım. Nur içinde yat Buket Abla’. Bence Buket’in en çok hoşuna gidecek şey bu olacaktır...
Ahmet Ümit: Son romanımda onu yazdım
Genç yaşta aramızdan ayrılarak sevenlerini yasa boğan Gürel’i yakın arkadaşları son yolculuğunda yalnız bırakmadı. Cenaze töreninde gözyaşlarına hakim olamayan yazar Ahmet Ümit şunları söyledi: Buket ilk röportajını 1998 yılında Kar Kokusu romanı için benimle yapmıştı. O günden beri arkadaşım ve dostumdu. O tarihten itibaren hiç kopmayan bir arkadaşlık geliştirdik. Arkadaşlığımızın temelinde edebiyat ve sanat vardı. Her şeyi paylaştık, kız kardeşim gibiydi. Buket’in en büyük özeliği çok çalışkan olmasıydı. Hiç bitmek bilmeyen bir neşesi ve enerjisi vardı. Hastalıkla boğuşurken bile bir an önce gazeteye gitmek ister, iyi olduğunda da kaçar gazeteye giderdi. Kız kardeşimi kaybettim. Ama Buket artık bizim kitaplarımızda yaşayacak. Son romanımda onu yazmıştım. Seni yazacağım demiştim. Kitabın iki bölümünde o var. İlk bölümünü bitirip ona okuttuğumda çok mutlu olmuştu. İkinci bölümüne yetişmedi. Kitabın sonunu göremedi...
‘Gecesi gündüzü hep kitaptı’
Altın Kitap Yayıncılık Genel Müdürü Akın Bozkurt: Buket mesleğe gönül vermiş bir insandı. Gecesi gündüzü kitaptı. Saygıdeğer, çıtı pıtı, hayat dolu bir insandı. Enerjisi ve gülen yüzüyle kendini bize sevdirdi. Bu camiada işini hakkıyla yapan nadir insanlardandı. Çok genç yaşta kaybettik, üzgünüz.
‘En son beni yazmıştı’
Cenazede çok üzgün olduğu gözlenen yazar Selim İleri, Buket Aşçı Gürel’i şöyle anlattı: Buket en son Mayıs’ta beni yazmıştı. Bu çok haksız bir ölüm oldu. Buket, güler yüzü ve neşesiyle herkesin değerlisi ve sevdiğiydi. Benim de yakın dostumdu. O arkasından bıraktıklarıyla her zaman güzel bir anı olarak hatırlanacak.
‘Buket demek güler yüz demek’
Sanat Tarihçisi Prof. Dr. Gül İperoğlu: Buket’i hep o sonsuz enerjisiyle hatırlayacağız. Buket demek enerji ve güler yüz demekti. Hep olumluydu. Ne yaşarsa yaşasın gülmekten vazgeçmedi. Onunla çok keyifli işler yaptık. Sürekli görüşmek için plan yaptık ama hep geniş zamana yaydık. Şu anda en büyük pişmanlığım onunla bir kez daha oturup sohbet edememek. Hâlâ inanmak istemiyorum. Çok güzel bir değeri kaybettik.

Haberin Devamı