Kıbrıs’ın tatminkar tiyatrosu

Bu hafta e-kitap tartışmasına devam etmek istiyordum ancak takvimde bir değişiklik yapmam ve bu yazıya haftaya devam etmek gerek. Çünkü geçen hafta Dünya Tiyatro Günü nedeniyle Kuzey Kıbrıs’taydım. Gazimağusa Belediyesi bir tiyatro kurmuş ve ilk oyunlarını sahneleyeceklerdi. Türkiye’de tiyatro salonlarının birer birer kapandığı ya da sürekli tartışmaların yaşandığı bir dönemde böyle bir haber almak açıkçası beni önce çok şaşırttı.

Çünkü daha önce Kuzey Kıbrıs’a hiç gitmemiştim. Doğal olarak oradaki tiyatro ortamı hakkında da hiçbir şey bilmiyordum. O yüzden önce bu bilgisizliğim ve ilgisizliğim için özür dilemek isterim.

Zira Kuzey Kıbrıs’ta her şeyden önce hayatlarını sanatlarına adamış birbirinden kıymetli tiyatro insanları ve yetenekli oyuncular var. Dahası nitelikli bir izleyici kitlesi de. Sadece ilgili bir izleyici de değil bu, nitelikli de. Örneğin benim izlediğim oyun, Türkiye’nin kültür başkenti olarak tanımlanan İstanbul’un pek çok semti

için bile çok modern, şehirli bulunabilecek bir oyundu.

Haberin Devamı

Ancak, K. Kıbrıs seyircisinin oyuna olan ilgisi pür dikkat, sahneyle uyumu ise hep yerindeydi.

Kendisi de Kıbrıslı olan tiyatrocu Hüseyin Köroğlu ve Şenay Saçbüker’in kurduğu Tiyatro Aşhk’ın “Tatminkar Ödül” isimli oyunuydu bu. Oyunun konusunu, modern kent hayatının yan etkilerinden olan yalnızlığa geleneksel ilişkilerle çare arayışımızın hazin durumu olarak yorumlayabilirim. Birer kale gibi inşa ettiğimiz bilmem kaç katlı binalarda kendimizi yalnızlıklarımıza hapsedişimizin hikayesi... Bu yalnızlığı kadınların masallardaki gibi mutlu bir evlilikle sonlandıracaklarını sanışının... Erkeklerin ise yalnızlıklarını özgürlük sanmalarının...

Hikaye şu: Bencil ve güzel bir kadın olan Beatrice (Şenay Saçbüker) bir ilan verir, kendisini dinletecek, ağlatacak ve etkileyecek bir erkek aramaktadır.

Ödül ise tatminkardır.

Ödül avcısı Jean da (Hüseyin Köroğlu) 20’lik banknotlar halinde istediği “tatminkar ödül” için gereken her şeyi yapmaya hazırdır. Görevini başarır mı başarır. Ancak hiçbir şey iki tarafın da düşündüğü gibi sonuçlanmaz. Artık her ikisi de birbirleriyle karşılaşmadan önceki kişiler değildir. Değişmişlerdir. Veya kendileriyle, hiç bilmedikleri bir yönleriyle karşılaşmışlardır.

Haberin Devamı

Işıkla desteklenen ve su şişeleri ile dizayn edilen şehir silüetinin barkovizyondan yansıyan görüntülerle desteklendiği zarif sahne tasarımı, Saçbüker ve Köroğlu’nun göz dolduran oyunu, dramaturg Dilek Tekintaş’ın titiz çalışması ile “Tatminkar Ödül” kadın erkek ilişkilerine farklı bir bakış açısı arayanlar için...

(Oyunu 4 Nisan 20.30’da İstanbul Kozyatağı Kültür Merkezi’nde, 16 Nisan’da 20.00’da da Antalyareplik Sanat Uygulama Sahnesi’nde izleyebilirsiniz.)

DİĞER YENİ YAZILAR