Paulo Coelho, ihtiyaç duyduğu sevgiyi bir Türk’te buldu

Haberin Devamı

“Simyacı” romanı yayımlandığı 1987 yılından beri uluslararası bir çok satar Paulo Coelho. Yazdığı 19 kitap 71 dile çevrildi, 160 ülkede yayımlandı ve toplam 115 milyon sattı.

Hatta 2008 yılında Frankfurt Kitap Fuarı’nda, 100 milyonuncu kitap satışını bir partiyle kutladığı için, kendisinden sık sık “Tanrıdan sonra en çok satan adam” diye bahsedilmişti.

Coelho’nun ülkesi Brezilya’dan sonra 15 Mart’ta Türkiye’de yayımlanacak olan kitabının ana kahramanı ise bir Türk kızı! İbranice, Aramice alfabelerinin ilk harfi olan “Alef”ten adını alan kitap bizde “Elif” adıyla yayımlanacak.

Hemen belirtelim, romanın karamanı bir Türk ama roman Türkiye’de geçmiyor. Tahminlerin aksine bu İslam hakkında da bir roman değil. Malum, Coelho, önceki romanlarında İslam’dan, Mevlana’nın Mesnevi’den bol bol faydalanmıştı.

Peki “Elif”in konusu ne? Aslında bu bir reenkarnasyon romanı. Her şey roman kahramanı yazarın (bu kişi bizzat Coelho’nun kendisi) kendini bir tıkanmışlık içinde bulmasıyla başlıyor. Bir medyum da ona “İhtiyaç duyduğun sevgiyi sana Türkiye’nin ruhu verecek” diyor. Diyor ama romandaki Coelho’nun bunu başta pek ciddiye aldığını söyleyemeyiz.

Tıkanmışlığını çözmek için de en bilinen yönteme başvuruyor ve kendini yollara vuruyor. Ama Türkiye’ye değil. Bir davet üzerine Rusya’ya gidiyor ve onu davet edenlere de şart olarak da Sibirya’yı boydan boya geçen bir tren yolculuğuna çıkmak istediğini söylüyor. Ancak tam trene binecekken) bir kadının peşine takılmasıyla her şey birden değişiyor. Çünkü bu kadın Türkiye’den Rusya’ya gelmiş, buraya yerleşmiş bir kemancıdır.

Daha sonra adının Elif olduğunu öğreneceğimiz kadın, hiç duraksamadan Coelho’ya “İhtiyacın olan şey bende” diyor. Dahası tüm yayıncıları, tur orgaizatörlerini sinir etme pahasına Coelho’nun peşine takılarak trene de biniyor.

Tüm dünyada bestseller olmasına kesin gözüyle bakılan “Romanın adı neden Elif” derseniz. Onu bizzat yazarından okuyalım: “Elif her şeyin başladığı, zaman ve mekan kavramlarının olmadığı yerdir. Burada ne geçmiş vardır, ne gelecek, her şey şimdide birleşir.”

***


Keyif Ajandası

- Yapı Kredi Kültür Sanat’ın gelenekselleşen aylık etkinlikleri Müjdat Gezen ile devam ediyor. “Müjdat Gezen ile Tiyatro ve Sinema Üzerine” başlıklı etkinlik İstiklâl Caddesi’nde bulunan Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nde 2 Mart, saat 18.30’da yapılacak.

- Oyuncu/ müzisyen Timuçin Esen, bu akşam albümü Mayhos’un tanıtım konseri için İKSV Salon’da...

- Bob Marley’nin ölümüne dek eşlik ettiği The Wailers, 1- 2 Mart akşamı üst üste iki gece Babylon’da.

- !F’de bu akşam 19.00’da “Kadınlar Kahramandır”, yarın 12.00’da “Dört Adam”, 14.30’da “Boyita’nın Son Yazı”, pazar günü ise 13.00’da “Kötülük Çiçekleri”, 15.30’da ise “Mars” filmleri gösteriliyor.

***


Çağlayan’dan Üzgünüm Leyla

Dünyaca ünlü sanatçı ve moda tasarımcısı Hüseyin Çağlayan’ın ‘Yakınlık Sensörleri/ Proximity Sensors’ adını verdiği sergisi bugün Galerist’te açılıyor. 26 Mart’a dek gezilebilecek olan sergide Çağlayan’ın son dönemde ürettiği heykel, video ve ses enstalasyonları yer alıyor. Sanatçının ilk kez geçtiğimiz yıl Londra Lisson Gallery’de sergilenen ve kültürel form olarak müziği inceleyen ‘Üzgünüm Leyla/ I am Sad Leyla’ başlıklı işi de Türk izleyicisiyle ilk kez buluşacak.

(Galerist, İstiklal Caddesi, Mısır Apt. 163/4, Beyoğlu)

DİĞER YENİ YAZILAR