Büfeciye polis işkencesi iddiası

Köse, serbest kaldıktan sonra olay sırasında dağıtılan işyerinin ve vücudundaki izlerin fotoğraflarını çektirip, şikayet dilekçesiyle birlikte savcılığa verdi.

İddiaya göre olay 12 Ağustos'ta meydana geldi. Köse'nin otogar karşısında işlettiği büfeye gelen Merkez Karakolu'nda görevli polis memurları H.Ç. ve İ.Ş. ile adları henüz belirlenemeyen 2 polis, Köse'den ağabeyi Mustafa Kemal Köse'yi sordu. Bilmediğini söyleyen Köse, aynı gün akşam saatlerinde bir kez daha gelip ağabeyini soran polislere, "Bilmiyorum, polis olan sizsiniz gidin, bulun" dedi. Bu cevaba sinirlenen polisler, "Bizimle nasıl böyle konuşursun?" diyerek, Köse'yi büfesinin içinde dövdü. Bu sırada büfeye gelen emekli öğretmen Fikret Deniz, Gülnar Devlet Hastanesi'nde memur Tevfik Yılmaz, emekli atsubay Hasan Gündoğdu, Belediye Başkanlığı makam şoförü Mustafa Kasap'ın gözleri önünde dövülen Köse, daha sonra elleri arkadan kelepçelenerek resmi polis otomobiline bindirildi. İşyerinin camları ve bira şişeleri kırılan Köse, karakol yerine Yassıbağ Köyü'ne giden dağ yoluna götürüldü. Burada da tekme-tokat dövülen Köse'nin başına polislerden İ.Ş. silah dayayıp, "Seni öldürür, buraya atıveririm" dedi.

KARAKOLDA İŞKENCE

Köse, iddiasına göre daha sonra karakola götürüldü, nezarette çırılçıplak soyulup, dövüldü. Köse'nin büfesinde dövüldüğünü ve götürüldüğünü gören 15 esnaf, karakola giderek arkadaşlarının akıbetini sordu. Karakol yetkilileri öfkeli esnafı sakinleştirmeye çalışırken, kargaşadan yararlanan İrfan Göktaş, nezarethaneye geçtiğinde Köse'nin çırılçıplak halde dayak yediğini görüp, arkadaşlarına haber verdi.

Esnafın öfkesi ve olayın büyümemesi için serbest bırakılan Köse, esnaf arkadaşları tarafından Gülnar Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Köse'nin yüzünde, sırtında, göğsünde, kafasında darp izleri bulunduğu, sol serçe parmağında kırık olduğu belirlendi. Kırık parmağı nedeniyle sol kolu alçıya alınan Köse, hastaneden taburcu olur olmaz polislerin dağıttığı, vitrin camları da kırılan işyerinin ve vücudunun üst tarafının çıplak halde fotoğrafını çektirdi. Ardından avukatıyla birlikte polisler hakkında Gülnar Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu, fotoğrafları da delil olarak verdi.

Dayak ve işkencelere tanık olan esnaf arkadaşlarının da adlarını veren Köse, "Ben vatani görevimi Hakkari Yüksekova'da piyade dağcı komando olarak yaptım. Dağda PKK'lılarla göğüs göğse çarpıştım. Yakaladığımız teröriste dahi işkence yapmadık. Benim suçum nedir ki bu işkenceye uğradım? Bu insanlık dışı işkence ile gururum ve onurum kırıldı. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşı olarak ben yandım, diğerleri yanmasın diye şikayetçi oldum. Onların peşini bırakmayacağım, gerekirse olayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) kadar götüreceğim" dedi. Şikayet üzerine soruşturma başlatan savcılık, zanlılarla tanıkların ifadelerini aldı.

İDARİ SORUŞTURMA DA AÇILDI

Gülnar Kaymakamvekili Osman Yenidoğan, büfeci Muhammet Ali Köse'yi işyerinde dövüp, daha sonra götürdükleri dağ yolunda ve karakolda işkence yaptıkları ileri sürülen polisler hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı. Yenidoğan, "Bu konu bize intikal etti. İdari soruşturma başlattık. Ayrıca, adli mercilere de intikal ettirildi. Adli ve idari soruşturma sürüyor" dedi.