Bu dizi oyunculuğumla barışmamı sağladı

Antalya’nın küçük bir kasabasında 1989 yılında doğan Burcu Biricik, lise yıllarında oyuncu olmaya karar vermiş. Bugüne kadar pek çok tiyatro, dizi ve filmde rol alan Biricik, Şeref Meselesi dizisinin onu farklı bir noktaya taşıdığını söylüyor.

Her yeni proje sizin için yeni kapılar açmıştır; Şeref Meselesi size neler getirdi, hangi kapıları açtı?

Şeref Meselesi, herhalde başıma gelen en güzel ve şanslı olaylardan biri. Çok iyi yönetmen, çok iyi bir yapım şirketi ve güzel bir ekiple çalışıyoruz. Henüz başlamadan bu işin çok iyi olacağını hissetmiştim. Kübra karakteriyle alakalı güzel hislerim vardı, bu yüzden hiç hayal kırıklığına uğramadım. Bu dizi beni gerçekten başka bir yere taşıdı, bunun farkındayım. Daha önceki işlerimin de tabii ki inanılmaz katkıları oldu. Zaten arkadaşlarım, ailem ve menajerimle konuştuğumda hepsi aynı şeyi söylüyor. Normalde kendimi izlemekten hiç hoşlanmam, oysa şimdi Şeref Meselesi’ni kaçırmadan takip ediyorum, oturup baştan sona izliyorum. Ve ilk defa bu işte kendime karşı acımasız değilim. Çünkü normalde “Ah ne yapmışsın, çok kötü oynamışsın“ diye eleştirilerde bulunurum. Kübra’yı izlerken çoğu zaman kendime aferin dediğim oluyor. Hangi kapıyı açtı dediniz ya, bu dizi oyunculuğumla barışmamı sağladı.

Kübra karakterinin bacağında sakatlık var, role nasıl hazırlandınız? Zorlandığınız zamanlar oldu mu?

Hazırlık süreciyle ilgili ekstra çalışmalar yaptım diyemem size ancak oturup Kübra’yı anlamaya çalıştım. Antalya’da da yaşadığım yerde çok fazla Kübra’lar vardı, dolayısıyla bir takım şeyler bilinçaltına yerleşmiş. Bazen kendimi Kübra gibi hissedip fazla kaptırdığım zamanlar bile oldu. Bir keresinde Yiğit’in lüks otelde bir sahnesi vardı. Kendimi Kübra’nın o mahalleli haline o kadar kaptırmışım ki otelin lobisinde otururken “Ne işim var benim burada, buraya ait değilim ki?” derken buldum kendimi. Engelli birini oynarken zorlandığım olmadı ama kendine bu durumu hatırlatman gerekiyor. Ağustos’tan beri oynadığımız için daha oturdu yerine.

“Bana canınızın istediği gibi davranamazsınız...”

Kübra, babası tarafından şiddete maruz kalmış. Bu durum masumiyetten kötülerin, güçlülerin olduğu tarafa geçmesine mi yol açacak?

Babasından gördüğü baskıyı ve şiddeti o kadar içine sindirmiş ki bunun normal olduğuna inanıyor. Çok alışmış dolayısıyla ne isyan etmek istiyor ne yanlış bir şey olduğunun farkında. Anne olduktan sonra o zaman gözündeki o perde kalkıyor ve “Bir dakika, ben burada bir bireyim, bana canınızın istediği gibi davranamazsınız” diyor. Kötü tarafı geçme hikayesi konusunda daha ayakları üstünde durabilen, daha mantıklı ve güçlü bir kadın haline geliyor. Karşınızda artık zavallı Kübra yok, güçlü bir Kübra var. Eğer daha güçlü olması onu daha kötü bir tarafa sürükleyecekse o zaman dediğiniz gibi olabilir.

Kübra, Yiğit takıntısını aşabilecek mi?

Yiğit aşkı ne olacak gerçekten bilemiyorum... Kübra açısından bu takıntı hiç bitmeyecek gibi. Asıl Yiğit biraz Kübra’yı görmeye başlayacak. Yigit, Kübra için bir dönüm noktasıydı oysa ki aslında Yiğit de babasının bir kopyasıydı. İlerleyen bölümlerde Kübra güçlendikçe, Yiğit’i sersemletecek.

Kendime göre düzenliyim

Kuşbakışı bakıldığında düzenli bir hayatım olduğu söylenebilir; evimin düzeni vardır, yaptığım iş düzenlidir.

Çok bakımlı bir kadın olduğumu söyleyemem

Bu arada 34 bedensiniz, beslenmenize dikkat ediyor musunuz yoksa şanslı kesimden misiniz?

Bir boğa burcu kadını olarak yemeyi çok seviyorum. Hatta yaşamak için yiyenlerden değil, yemek için yaşayanlardanım. Her türlü yemekte gözümün içi parlayabilir. Sevmediğim bir ıspanak yemeği vardı, son zamanlarda çiğ halde salataya doğramayı öğrendim ve de çok beğendim. Dolayısıyla onu da artık seviyorum. Kilo konusunda şanslıyım evet ama 35’imde de metabolizmam bu şekilde olacak mı onu bilemiyorum. Bu arada yemek ayırmam derken Türk mutfağını severim. Hani mönüye bakıp da “Dur şunu deneyeyim tarzında bir yaklaşımım olmaz. Yeni bir şeyi beğenmeyip, masadan aç olarak kalkma ihtimali beni korkutuyor. Dolayısıyla tat konusunda garanticiyim ve sınırlarımın dışına pek çıkmam.

Çekimler dolayısıyla cildiniz ve saçlarınız yıpranıyor mu? Bakımlarını nasıl yapıyorsunuz?

Bu konuda çok şanslıyım. Saçlarım çok fazla ısıya maruz kalmıyor, köpük ve vigo ile şekil veriliyor. Yüzüme de çok abartı makyaj yapılmıyor. Zaten çok bakımlı bir kadın olduğumu söyleyemem. Yeni yeni yüz kremleri kullanmaya başladım. Haftada bir peeling ardından da nem maskemi uyguluyorum. Gece kremini de yeni kullanmaya başladım. Tabii dizide ağır makyaj yapılmıyor ancak Kübra çok ağlayan bir karakter olduğu için göz altlarımda morarmalar, koyu lekeler oluştu. Bu yüzden bakım yapan göz altı kremleri de sürüyorum artık.

Spor yapıyor musunuz? Haftanın kaç günü hangi sporları yapıyorsunuz?

Tekdüze sporları sevmiyorum. İşimden dolayı formuma dikkat etmek zorunda olduğum için kişisel antrenörüm Osman Keskin ile birlikte çalışıyoruz. Pilates ve fonksiyonel egzersizi bir arada yapıyoruz. Osman Hoca bir hareketi yaparken sıkıldığımı anladığım an hemen başka bir egzersize geçmemi söylüyor.

Set dışında nasıl dinlenir, nasıl kendinizi rahatlatırsınız?

Setten vakit bulduğumda spora gidiyorum. Spordan sonra en sevdiğim kısım sauna ve buhar odası. Havalar soğuk olduğu ve genelde yorgun hissettiğim için evde vakit geçirmeyi seviyorum. Dizi ve film izleyerek dinleniyorum. Genel olarak Burcu evde bir şeyler izler, uyuklar ve yemek yapar.

Komedi yapmak isterim

Belki bir sonraki proje zamanı geldiğinde komedide yer almayı çok isterim. Ama dramda yer almak da beni rahatsız etmez.