Gazete Vatan Logo

Bu besinler koruyor

Her yıl 10 milyon insan kansere yakalanıyor. Peki kanserden korunmak için hangi gıdalar tüketilmeli? İşte altın öneriler

Gökkuşağının 7 rengi var. Hepsinden gıda alalım ama en çok kırmızıyı sevelim. Kiraz, karpuz, çilek, kara üzüm, vişne, elma, domates... Bunlar kansere karşı korur...


Kanser tedavisi denilince Türkiye’de akla ilk gelen isimlerden biri olan İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çapa Onkoloji Merkezi Direktörü Prof.Dr.Erkan Topuz, 10 yıldır, kanser tedavisinde alternatif ve tamamlayıcı yöntemler üzerinde çalışıyor. Tüm bitkilerin kanser türleriyle mücadelede faydası olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erkan Topuz, kanserle mücadelede hastanın inanç ve sevgi dünyasının da büyük bir rolü olduğuna dikkat çekiyor. Dr. Topuz son dönemde, kadınlar arasında artış gösteren akciğer kanseri vakalarını dikkat çekici buluyor. Dr. Topuz’un sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

* Son 5 yılda Türkiye’de kansere yakalanma oranı yüzde 60 arttı. Yılda 18 bin kişi akciğer kanserine yakalanıyor. Bu tırmanış neden?

Dünyada her yıl 10 milyon insan kansere yakalanıyor. Kanser tedavisi açısından bakılırsa dünyanın belki en pahalı hastalığı. Dünyada her 30 saniyede bir hasta akciğer kanserinden ölüyor. Karşılaştığımız en yaygın kanser türleri ise akciğer, meme ve prostat kanserleri. Akciğer kanserinde tek şansımız erken tanı. Yoksa hastayı çok hızlı kaybediyoruz. Stres ve sigara bütün kötülüklerin babasıdır. Son yıllarda kadınlarda görülen akciğer kanseri vakalarında büyük artış var. Fastfood yiyeceklerden kaçınmıyorlar. Kadınlar ya iş hayatında oldukları için ya da pratik olduğu için fastfood tuzağına düşüyorlar. Oysa haftada 2’den fazla fastfood öğün, kanser riskini yüzde yüz artırıyor.

* Kansere karşı koruyucu gıdalar evimizdeki meyve sebze mi? Nedir bu alternatif tıbbın marifeti?

Alternatif tıp, bilimsel olarak ispat edilmemiş bir alandır. Tamamlayıcı tıbbı tabii ki destekliyorum, yararlarını anlatmakla bitiremeyiz. Ancak hiçbir zararı yoktur da diyemeyiz. Doktorla hastanın karşılıklı konuşması, hastaya etraflıca anlatılması gerekir. Bir çok ilacın kökeni bitkiseldir. Özellikle ABD’de ilaç üreticileri bitkilerden fazlasıyla yararlanıyor. Şunu da biliyoruz ki, tüm bitkilerin kanser türlerinin tedavisinde faydası var. Bunlar bilimsel olarak tesbit edilmiş. Biz de doktor olarak bunları reddetmiyoruz, sadece bitkilerin doğru kullanılmasından yanayız.

* Koruyucu ve tamamlayıcı tıbbı anlatır mısınız?

Tamamlayıcı tıp dediğimiz alanı kanser hastaları açısından üç grupta inceliyoruz. Birincisi kanserden korunmak için tamamlayıcı tıp. İkincisi kanser tedavisi sırasında tamamlayıcı tıp. Üçüncüsü de kanser tedavisi bittikten sonra uyguladığımız tamamlayıcı tıp. Tabii ki asıl önemlisi kansere yakalanmadan önce önleyici nitelikli uygulamadır.Hastaya uyguladığımız reçeteyi kesinlikle diyet olarak algılamamak lazım. Biz tamamlayıcı tıbbı ruhsal ve bedensel yaklaşımlar ve bitkiler diye iki gruba ayırıyoruz. Meditasyon, akupunktur, hipnoz, ayurveda. Bütün bunların yanında mizah tedavileri, resim tedavileri, sanatsal yaklaşımlar, dans terapileri. Size çok bilinen bir şey söyleyeyim. Bir kahkaha bir pirzola. Gülümseyin. Hayata gülerek bakın ve gülerek tedavi olun. Gülme tedavisini biz çok önemsiyoruz. Başka ne var. Bitkilerin kökleri, yaprakları, tohumları... Ayrıca minareller ve vitaminler. Amerika’da kansere karşı kullanılan mantar hapları peynir ekmek gibi tüketiliyor. Mantarın her çeşidini biz de öneriyoruz.

* Kadınların korkulu rüyası meme kanseri. Hangi sıklıkta kontrol yapılmalı?

Özellikle genetik faktörün rol oynadığı kanser türlerinde tamamlayıcı tıbbın etkin bir önemi var. Genetik olarak en sık rastlanan kanser türlerine örnek olarak meme kanseri ve kolon kanserini gösterebilirim. Ailede, birinci derecede yakınlarında adı geçen kanser türlerine rastlanırsa bu kişilerin kansere yakalanma oranı neredeyse yüzde 100’dür. Ailede meme kanseri riski varsa, 30 yaşından sonra kadınların yılda bir kere mamografi çektirmelerini istiyoruz. 35 yaşından sonraki kontrollerde eğer ailde de risk faktörü bulunmuyorsa iki yılda bir mamografi yaptırması uygundur. 20 yaşındaki bir kız çocuğunun anne, kardeş, teyze, hala gibi birinci derecede yakınlarında meme kanserine rastlandıysa mutlaka düzenli kontrol şarttır. 20 yaşından sonra önce ultrason, sonra MR ile kontrol altına alınmalı. Genç yaştaki çocukları hemen radyasyona sokmayı uygun bulmuyoruz. Ailede kanser riski bulunuyorsa, 26 yaşından sonra mamografi çektirmelidir. 40 yaşından sonra yılda birkez mutlaka mamografi çektirmeyi unutmayın.

* Hangi kanser riskine göre hangi gıdaları öneriyorsunuz?

Erkeklerde prostat kanseri, kadınlarda ise meme ve kolon kanseri çok yaygın. Sigara her türlü kanseri körüklüyor. Özellikle kolon kanserinde kırmızı et büyük risk oluşturuyor. Salam, sucuk, sosis, bunları çok seviyor olsanız bile eve haftada en fazla bir kere sokun. Kısacası bu ürünlerden uzak durun. Gerekiyorsa beslenme alışkanlığınızı değiştirin. Kilo almamak, spor yapmak, yağlı gıdalar tüketmemek, alkol ve sigaradan, kırmızı etten kaçınmak gerekiyor. Hormonlu gıdalardan kaçınmak şart. Kolon kanseri olan hastaların yoğurt, yağsız beyaz peynir ve çökelek tercih etmesini istiyoruz. Kalsiyumlu gıdalar, günde bir adet 100 mg. Aspirin kullanmak koruyucu olacaktır. Risk grubundaki kadınların doğum kontrol hapı kullanmamasını öneriyoruz. Aynı kiloda kalmak için çaba gösterin. Kilolu kadınların diğer kadınlara oranla kolon ve jinekolojik kanser türleri daha fazla görülür.

Hazır meyve suyundan uzak durun

* Şu ara kansere karşı kırmızı renkli gıdalar revaçta, ne dersiniz?

Gökkuşağının 7 rengi var. Hepsinden gıda alalım ama en çok kırmızıyı sevip ondan gıda alalım. Kırmızı, kiraz, karpuz, çilek, kara üzüm, vişne, elma, domates aklınıza gelen bütün kırmızı yiyecekler. Yeşilleri atlamak da doğru değil. Onlar da çok önemli besinler. Brokoli, karnabahar, beyaz lahana, kırmızı lahana, kıvırcık salata, semizotu, kırmızı turp salatası ve yeşil kabak gibi besinler. Bunlarda genelde ön planda tutulacak gıdalar olmalı. Yoğurt ve folik asit, kolon kanserini önler. Mesela nar suyunun kanserli dokuyu küçülttüğünü gösteren hayvan deneyleri var. Havuç çok önemli bir besin. Bunun yanı sıra çekirdeğiyle beraber bol miktarda kara üzüm, çilek ve çilek grupları tüketilmeli. Önce tazelerini öneriyoruz, ama tazesinin olmadığı yerde kara kuru üzüm, kara kuru kayısı, kara kuru erik. Şayet kolesterolünüz, kilo sorununuz yoksa hergün düzenli tüketin. Yeşil çay hem kanserden koruyor hem de kanser tedavisi esnasında tümörü küçültüyor. Genellikle yeşile dönen, kırmızı etten kaçan, yağdan kaçan bir diyet uygulamak gerek. Beyaz un ve şekerden kaçmak gerek. Margarinden korunmak gerek. Hazır gıdalardan konservelerden ve hazır meyve sularından kaçmak gerek. Yüzde 100 doğal meyve suyu diye birşey yok. Kesinlikle hepsinde katkı maddesi var. Meyan kökü mide kanserine çok faydalıdır. Köri ve sarı safran kanserden korur, tedavi edici özelliği vardır. Deve dikeni sütü karaciğer kanseri yetmezliğinde çok faydalıdır.

YARIN

* Hangi içkilerden kesinlikle uzak durmak lazım?

* Aileler fastfood’a karşı nasıl mücadele etmeli?

* Kematerapi sırasında alternatif tedavi doğru mu?

* ”Üç kara”nın faydaları

Haberin Devamı