Gazete Vatan Logo

Bolayırlı: Ankara'ya çağırdılar nazikçe istifa etmemi istediler

Ankara'dan bir dost: "Başbakan Yardımcısı Şener THY Genel Müdürü Yusuf Bolayırlı'yı çağırıp istifasını vermesini istedi" deyince kesinlikle inanmadım

Çünkü onun hiçbir siyasi partiyle ilişkisi olmadığını herkes gibi biliyor, rakip şirket yöneticilerinin her fırsatta: "Bolayırlı tamamen bizim beceremediğimizi mükemmele çevirerek THY'yi başarıya ulaştırdı" tarzındaki övgülerini dinleyerek mutlu oluyordum. Bir yolculuğa çıkmadan önce çoğu zaman havaalanına giderken Yusuf Bolayırlı'yı ziyaret eder, onun asistanları, daha doğrusu koruyucu melekleri Gülümser Tankal, Sergül Gözcü, Nazlı Aktepe ve Ebru Mani'den Bolayırlı'nın öykülerini dinlerdim.

Renkli bir kişilik...
Onu yakından tanıyıncaya kadar asla inanmadığım bu öykülerden bir ikisi bile renkli kişiliği hakkında ipucu verir. Nitekim birgün Yusuf Bolayırlı'yı zorla karşıma oturtup geçen yıl televizyon için bir program yapmıştım. Alçakgönüllülüğü ile işindeki sertliği arasındaki ince çizgiyi şöyle anlatmıştı: "Beni THY personelinden çok az kişi tanır. Kontrollerimi sık sık etrafta dolanarak yaptığım için yakamdaki kimlik kartımı çıkarırım. Birgün bekleme salonunda iki genç memur nefes nefese gelip karşıma oturunca heyecanlarının nedenini sordum. Amirimiz Genel Müdür gelinceye kadar burada beklememizi emretti' dediler." 29 yıllık THY macerasında Bolayırlı'nın öyküleri, saymakla bitmez. Aşırı titizliğini hangarlardaki uçakların son bakımlarım yaparken tiril tiril beyaz gömleğinin altına geçirdiği iş tulumundaki yağları görenler bilir. Ama asıl titizliğine bindiği uçaktaki ufak bir lekeyi cebinden çıkardığı bezle çaktırmadan temizlemeye başlayınca bizzat Ankara yolculuğunda yanyana otururken tanıkolmuştum. "Ne yapayım, elimde değil" demişti; "Bir gün yabancı bir havayolunun tuvaletinin ışığının sürekli yanıp söndüğünü görünce içeri daldım; cebimdeki âletimle tamir ettikten sonra rahatladım." Ancak ilkokul aşkı Nurcan Hanımla 39 yıldan beri süren mutlu evliliğinde zaman zaman evde tamir edilecek birşeyleri takımlarıyla arandığı zaman soğuk bir havanın estiğini, gülerek anlatan Bolayırlı'nın kızgın hallerini gören beş asistanı: "O hepimizin iyi ve kötü günlerimizde yanımızdadır. Ama THY'na zarar verenle yalan söyleyeni yakalarsa küplere biner. Herkes kaçacak delik arar" derler. Dün Bolayırlı'nın istifa ettirilmek üzere Ankara'ya çağırıldığı haberi basınımızda doğrulandı. Bolayırlı'nın numarasını çevirdim. Seslerinden ağladıkları belli olan koruyucu meleklerini teselli etmeye çalışmadım. Yusuf Beyi bağlamalarını rica ettim. Gayet sakin, yarı buruk bir sesle Ankara'ya çağrıldığını ve Abdüllatif Şener'in kendisinden istifa etmesini istediğini doğruladı. "Nasıl karşıladınız?" soruma şu yanıtı verdi Bolayırlı: "Böyle şeyler olur. Bakan yaptığı teklifi kabul edeceğimden emin olduğu için bana teşekkür edince ben de ona teşekkür ederek hemen İstanbul'a döndüm; emekliliğimi istedim. Ancak Bayram tatili için çok sayıda ilâve uçak koyduğumuz için tatilde işimin başında olacağım."

Peki ya Cem Kozlu?
Bayramın bittiği gün evine dönecek olan Bolayırlı'nın biri doktor, diğeri mühendis iki oğluyla, emekli öğretmen eşi Nurcan Hanım'ın mutluluğunun başlayacağını biliyorum. Bilemediğim ve merak ettiğim şey THY Yönetim Kurulu Başkanı Cem Kozlu'nun yerine kimin atanacağı... İyi tanıdığım Kozlu, Bolayırlı gibi Ankara'ya çağırılmadan önce istifasını verir; böylelikle Abdüllatif Şener'in işini kolaylaştırır.

Haberin Devamı