Gazete Vatan Logo

Bodrum'da, 'yeni dünya düzeni' tartışıldı

Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde, Ticaret Odası ve Marmara Eğitim Vakfı'nın işbirliğiyle düzenlenen `Yeni Dünya Düzeni Nereye?' konulu panelin ikinci ve son gününde, Türkiye'deki tarihi eserlerin tahrip edilmesi ve Avurpa Birliği'ndeki son gelişmeler masaya yatırıldı

Bodrum Marmara Koleji Konferans Salonu'ndaki panele, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. 0Yusuf Halaçoğlu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Anıl Çeçen, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Onat, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, emekli Büyükelçi Gündüz Aktan, Maltepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Cumhur Mumcu ve Marmara Üniversitesi Fen Edebsiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim görevlisi Neval Konuk konuşmacı olarak katıldı. 4 saat süren paneli, Bodrum Belediye Başkanı CHP'li Mazlum Ağan ve çok sayıda davetli izledi.

`KÜLTÜREL MİRASIMIZ BİLİNÇLİ YOK EDİLİYOR'
Marmara Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim görevlisi Neval Konuk konuşmasında, komşu ve Avrupa ülkelerinde son 600 yılda bıraktığımız Osmanlı ve Türk tarih ve kültür varlıklarına sahip çıkılamadığını ve bilinçli olarak yok edilmeye, izlerinin silinmeye çalışıldığını söyledi. Konuk, Hırvatistan, Avusturya, Macaristan, Bulgaristan, Makedonya, Yunanistan ve Irak gibi Osmanlı'nın hüküm sürdüğü ve eski Türk uygarlıklarının yaşadığı yerlerdeki tarihi ve kültürel varlıkların zaman içinde doğa olayları, savaşlar ve bilinçli olarak tahrip edilerek büyük zararlar görmesine rağmen zamanında müdahalede bulunulmaması düşündürücü olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

"Özellikle Yunanistan'da sistemli bir tahribat yaşanmış, camilerin minareleri bilinçli olarak yok edilmiş ve çeşmeler de büyük zarar görmüştür. Hırvatistan'da bulanan ve destanlara konu olmuş Estergon Kalesi, bilinçli tahribattan dolayı Osmanlı kimliğini tamamen kaybetmiştir. Yine Sırbistan'da 2004 yılında Belgrad Bayraklı Camii kundaklanmış ve yok olmuştur. Irak'taki savaştan dolayı çok sayıda Türk mimari eseri tahrip edlmiş ve bazıları da bombardımanlardan dolayı tamamen yok olmuştur. Bu nedenle ilgili ülkelerle temaslar yoğunlaştırılmalı bu kültür varlıkları için önemli fonlar ayrılmalı, acil olarak kurtarma ve yaşatma projeleri hazırlanmalı" dedi.

`AB'DEN KİMSEYE HAYIR GELMEZ'
Panelin ikinci bölümünde konuşan, emekli Büyükelçi Gündüz Aktan ise dış politika konusundaki deneyimlerini ve görüşlerini dinleyicilerle paylaştı. Dünyadaki dengelerin Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra tamamen değiştiğini belirten Gündüz Aktan, Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla dünyada tek kutuplu bir düzen oluştuğunu Amerika'nın karşısında şu an onun zıt kutbu olacak bir ülke olmadığını ancak bundan 50 yıl sonra Çin'in de bir kutup olarak Amerika'nın karşısında yer alacağını belirtti.

Rumların diretmesiyle AB'nin her şeyi kabullendiğine de değinen Aktan, "700 bin nüfuslu Rum kesimi limanların açılması konusunda diretiyor ve AB de bunun üzerine sekiz başlığı askıya alıyor. Uydurma, bir konuda içlerine çekilip harekete geçen bir AB'den ne Ortadoğu'ya ne Avrupa'ya ne de dünyaya bir hayır gelir. AB'de, Türkiye'yi aralarına almama konusunda geçerli bahaneler de olabilir ama aslında altında yatan gerçek neden din ve kültür farklılığı. Yüzde 60 çoğunluğun ırkçılığı kabullendiği bir Avrupa'nın böyle düşünmesi de gayet doğal" diye konuştu.

Türkiye'nin verilen tavizler ve diretmelerle AB'ye uyum sağlama çalışmalarının bir belirsizliğe ve bilinmeze gittiğine değinen Aktan, şunları söyledi:

"17 Aralık 2004'te Türkiye için sınırlı üyelik şartı koşuldu. Kabul ederek, AB konusunda tüm tavizleri verdik. Taviz verdikçe daha fazlasını istediler. Ama artık verilmeyecek tavizlere gelince de köşeye sıkışıp kaldık. Türkiye'nin bu koşullarda psikolojisi bozulmaya ve dış politikası sarsılmaya başladı."

Panelin sonunda katılımcılara birer teşekkür belgesi verildi.

Haberin Devamı