Bizi yavaşlatan rüzgar artık tersten esiyor
TBB Başkanı Hüseyin Aydın, Türkiye’yi yavaşlatan rüzgarın artık tersten esmeye başladığını ve çarkların döndüğünü söyledi. Aydın,”Türk bankacılık sektörü yüzde 20 ile dünyadaki en büyük kredi büyümesini realize etti, seneye rekor bizde” dedi
CEO Club Bankacılar Zirvesi’nde konuşan Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, “Bizi yavaşlatan, büyümeyi yavaşlatan rüzgarı artık tersten almaya başladık. Bunun büyümeye olumlu katkısı olacak. Türk bankacılık sektörü yüzde 20 ile dünyadaki en büyük kredi büyümesini realize etti. 2018’de de rekor bizde olacak” dedi.
Aydın, kredi derecelendirme kuruluşları ile uluslararası kuruluşların yanıldıklarını ve Türkiye’nin ciddi büyüme oranı yakaladığını anlattı. Bu kuruluşların şimdi beklentilerini revize ederek yukarıya çektiklerini ifade eden Aydın, “Hem yanıldılar, hem yanılttılar. Beklentileri negatif yöndeydi” diye konuştu. Yılın ilk yarısında Türkiye’nin büyümesinin yüzde 5’i geçtiğini, dış şoklara da dayanıklı hale geldiğini ifade eden Aydın, Türkiye’de çarkların döndüğünün ve sistemin tıkır tıkır çalıştığının altını çizdi.
Kaynaklar kıt ve pahalı
Aydın, bankacılar olarak ülkenin zorda olduğu dönemde ellerinden geleni yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini belirtti. Aydın, bireysel ve ticari kredilerde zorluk çıkarmadıklarını kaydederek Türkiye’de kaynakların kıt ve pahalı olduğunu, dikkatli kullanmaları gerektiğini aktardı. Ağustos itibarıyla Türkiye’de bankacılık sektörünün kredi hacminin 1 trilyon 967 milyar liraya ulaştığını dile getiren Aydın, mevduatın
1 trilyon 601 milyar lira olduğunu bildirdi.
Bankacılık sektöründe topladıkları kaynak ile verdikleri kredi arasındaki marjın açıldığını ifade eden Aydın, şöyle konuştu: “2016 Ocak-Eylül döneminde 126 milyar liralık kredi artışımız var. 2017 Ocak-Eylül’de 262 milyar lira. 2 katından biraz fazla. Türk bankacılık sistemi kredi veriyor mu, vermiyor mu, verdik mi, vermedik mi rakamlar gösteriyor.”
HÜSEYİN Aydın, ülkede uygulanan mali ve parasal politikaların dışında bir bankacılık politikası beklenilmemesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Bir yandan sıkı para politikası uyguluyorsanız öbür taraftan bankalarda ciddi anlamda gevşeme politikalı bir yapı göremeyebilirsiniz. Ülkedeki politikalara uygun kendi stratejimizi belirlemek durumundayız ve öyle yapıyoruz. Kaynak, kendisi miktar olarak kıt. Kıt olan bir şey pahalı. Bu kaynağın ucuzlatılması bizim ilk hedefimiz. Çünkü faizlerin yüksek olması yatırımcımızın rekabet gücünü düşürüyor. Elimizdeki bazı kıymetlerin menkulleştirilmesi konusunda daha cesur olmamız lazım. Bankacılıkta özkaynakları büyütmeye devam etmemiz gerekiyor.”