Bizi var eden isyan ettiklerimiz
Bu senenin başında çıkardığı albüm De Bil Ki hala tazeliğini koruyan rap sahnesinin yeni oyuncularından AGABANDO, akustik konserleriyle adidas Originals Nişantaşı’nda sahne aldı. Yakında çıkacak olan ikinci albümünün ilk konserini de vermiş oldu. Gruptan Hayri Burak Yelman ile müziklerini konuştuk.
Ankara’dan yükselen rap tınılarının bir parçasısınız, nasıl buluştunuz, grubunuz nasıl oluştu?
Ankara, hatırı sayılır kadar küçük memleket. Bir o kadar da derin. Kendimizi ve birbirimizi de o derinde bulduk. Birçoğumuz çocukluğumuzdan beri arkadaşız. Hikayede bir şeyler aradığımızı fark ettiğimizde başladı. ABKountry ile beraber nazik nazik tıngırdatmak suretiyle temellerini attığımız bando fikri, Fırat Ağacık, Haluk Fırat, Ümitcan Tuncer ve Oğuz Köymen’in de fikri ve fiziki dahiliyetiyle şu anki façası pis/eli temiz halini aldı.
İkinci albümünüz ne zaman piyasaya çıkacak? Ezhel gibi yine düet sürprizleri görecek miyiz?
Ona “2. albüm” diye değil de ismi “Muaf”la hitap edersek ben de, kendisi de seviniriz. Mental olarak bitti aslında. Tahminen 1 ay içinde tamamen tamamlanmış olur diye düşünüyorum. İçinde tabii ki arkadaşlarım/dostlarım olacak. Tahmin etmesi zor değil, ama sürpriz olsun.
Rap’in gerçek alanı undergroundların yeniden canlanması nasıl sağlandı sizce?
Güzel, kıymetli şeyler yeni yeni parlamaya başladı toplumun kulağına. Daha da niceleri var, henüz kendisi bile kendisini duymamış. Geç kalınmış demek istemiyorum keza makul sebepleri vardır gecikmişliğin ki her şey olması gereken zamanda olur. 20-30 kişi katılımlı, çember olunup yeni yazdığın şeyleri paylaştığın toplaşmalardan, binlerce kişilik konserler ile başladık. İyisi, kötüsü, irisi, ufağıyla çıkan her şey beni mutlu edip gururlandırıyor.
Gümbür gümbür geliyoruz
Rap yaşamla iç içe ve doğal olarak içinde isyan da barındırıyor. AGA B’nin isyanı kime?
Sanırım artık isyandan çok eleştiri var sözlerimde. Bu, bazen başkasını kendimle maskeleyip kendimi eleştirmem boyutuna geliyor ama olsun, kimseyi kırmaya değmez. İsyan ettiğim şeylerin kabullenişindeyim şu ara. Çünkü beni var eden şeyler, aslında isyan ettiğim şeylerle iç içe. Bu yüzden de sanırım sadece anlatmak, göstermek lazım bağırıp çağırmak yerine. Günlük hikayeler ve olaylarla, günlük muhabbet diliyle. Hitap ettiğin insanlar, yönelimlerini kendileri seçiyorlar. Biz avaz sahiplerinin tek yapabileceği de onların beyinlerine güzel izler bırakmak. İlla bir isyansa da insanın potansiyelinin altında düşünmesi, hissetmesi, yaşamasına olabilir.
Farklı noktalarda hayranlarınızla buluşuyorsunuz, adidas Originals Nişantaşı da bunlardan biri. Sahne alacağınız yerler konusunda seçici misiniz?
Festival sahnelerinden, butik, lokal kahvecilerin bahçesine, bir terastan performans salonlarına pek çok yerde sahne yaptık. Aradığımız tek kriter de organik bir samimiyet ve samimi bir iş birliği. adidas Originals da bunlardan biri. Tabii ki hiç girmediğimiz kulaklara girmek istiyoruz ve o kulaklar da bizim daha önce hiç girmediğimiz yerlerdeler. Hey selam, gümbür gümbür oralara geliyoruz.
