Gazete Vatan Logo
Magazin Birbirimizin en yakın arkadaşıyız

Birbirimizin en yakın arkadaşıyız

Tümay Management şirketiyle birbirinden başarılı projelere imza atan Kerem Tümay ve eşi Merve Tümay, evlerinin kapılarını Şamdan Plus’a açtı. Birbirlerinin çocukluk aşkı olduklarını söyleyen çift, mutluluklarının sırlarını huzur dolu evlerinde anlattı...

Birbirimizin en yakın arkadaşıyız

Onların aşk hikayesi, film gibi adeta... Aynı yazlıkta önce komşu, sonra arkadaş olan, arkadaşlıkları aşka dönüşen ve nişanlanan çift, küçük bir tartışmanın ardından birbirinden kopmuş. Yıllar sonra havaalanında uçağa yetişmek için koştururken, kader ağlarını örmüş ve çarpışmışlar. Bunun bir işaret olduğuna kanaat getirerek nikah masasına oturan çift, şimdi mutluluklarını kocaman aileleriyle paylaşıyor. Gerçek birer gezgin olan Tümay çiftiyle, mutluluklarının sırrını, seyahatlerini ve iş hayatlarını konuştuk.

Önce kendinizi bize biraz tanıtır mısınız? Kerem Tümay kimdir?

Kerem Tümay: İstanbul’da doğdum. Yeditepe Mimarlık’tan mezun olduktan sonra aile şirketimiz olan Tümay Management’ta çalışmaya başladım. Şirketimiz, mimari ve proje yönetimi konusunda faaliyet vermekteydi. 2007’de Palmali Grubu ile tanışmamla turizm sektörüne adım attım. 2008’den 2012’ye kadar Palmali Turizm Group Başkanlığı görevini yürüttüm. The Istanbul Edition markasının Türkiye’ye getirilmesindeki bağlantıları sağladım ve aynı zamanda projenin Türkiye mimari ayağını Tümay Management tarafından gerçekleştirildik. Aynı şekilde, Cipriani, Billionaire ve Espa markaları için de çalışmalar yaptım. Palmalife Otel’in ve Palmarine’in proje geliştirilmesinde çalıştım. Sonra aile şirketimize dönerek, Morgan Group’u Türkiye’ye getirerek, ilk otelinin açılmasına vesilesi oldum.

Haberin Devamı

Tümay Management, turizm alanında mı faaliyet gösteriyor?

K. Tümay: Tümay Management, babam Haluk Tümay tarafından kurulmuş olup, mimarlık ile iş dünyasına adım atmış. Kendisi, Türkiye’nin 1980’lerdeki ilk yüksek binası olan Yapı Kredi Plaza’ya, daha sonra Sabancı Centre, Yapı Kredi Genel Müdürlüğü, The Istanbul Edition ve diğer birçok binaya imzasını attı. Bayrağı ben devraldım, şirketimize yeni bölümler ekleyerek, turizm ve proje geliştirme konusunda ilerliyoruz. Los Angeles, New York, San Francisco, South Beach ve Londra’da otelleri olan Morgans Group’u Türkiye’ye Ekşioğlu, otel marka yönetimi için şirketimizi seçti ve daha evvelki projelerimizdeki başarılarımızdan dolayı işletmeci firmanın ve yatırımcı firmanın güveni sayesinde bu başarıya imza attık.

Haberin Devamı

Morgans Group ile kurulan ortaklık devamı edecek mi?

K. Tümay: Şu anda grubun Çeşme’de çalışmaları yürütmekte olduğu Delano projesi var ve Türkiye’nin iyi bir pazar olduğuna inandıkları için yeni yerler için arayış ve çalışmaları devam etmekte.

10 Karaköy, çok kısa sürede şehrin en tanınmış otellerinden biri haline geldi ve birçok etkinliğe de ev sahipliği yapmaya başladı. Bu başarının sırrı nedir?

K. Tümay: Markanın dünya çapıda lifestyle oteller içinde önemli bir yeri ve ilk lifestyle otellerden biri olması önemliydi. Otel yatırımcısı İsmail Eksioğlu’nun turizm konusunda bilgi, tecrübe ve ufkunun çok yüksek olması ve ayrıca markanın yeme-içme konusunda çok önemli bir isim olan Şef Rudolf Van Nunen’ın restoranını otele kazandırması, marka ve bilinirliğine hız ve değer kazandırdı.

FİLMLERDEKİ GİBİ BİRBİRİMİZE KAVUŞTUK

Şimdi işi bir kenara bırakıp biraz özel hayatınızdan söz edelim. Merve Hanım ile evlisiniz, Merve Hanım ile ne zaman ve nerede tanıştınız?

Haberin Devamı

K. Tümay: 1994 yılında Bayramoğlu’nda, yazlıkta tanışmıştık. Aynı sitede oturuyordak, güzel bir birlikteliğimiz vardı ama ikimiz de çok gençtik, evliliğe hazır değildik. Yollarımız ayrıldı ve yıllar sonra kader bizi tekrar bir araya getirdi, şimdi mutluluğumuzun keyfini çocuklarımızla birlikte çıkarıyoruz.

Merve Hanım sizden dinlesek tanışma ve aşk hikayenizi?

Merve Tümay: Arkadaşlığımız 22 yıl evveline dayanıyor. Kendisi ile Bayramoğlu’nda yazlık komşuluğu olarak başlayan arkadaşlığımızı beş yıl süresince çok güzel bir birlikteliğe taşıdık. Bu süreci takiben genç yaşta gelen bir nişanlılık arifesini maalesef tamamına erdiremeden, ufak bir kırgınlık tatsız bir ayrılığa dönüştü. Bunu takiben gerek üniversite tahsillerimiz, gerekse iş hayatlarımız sebebiyle çok uzun yıllar karsılaşmadık. Bu romantik ve o yıllarda dillere destan olan aşkımızı, 13 yıl sonra havaalanında CIP Lounge’da sabah uçağına yetişme heyecanı ile koştururken yeniden yaşama şansına kavuştuk. Aynı filmlerde rastlanır şekilde bir çarpışma ile gelen karşılaşma bize yeni bir başlangıç yapma sansı tanıdı. Biz de erken kaybedip, geç bulduğumuz bu mutluluğu altı ay içinde evliliğe taşıdık. 23 Ekim 2010’da evlendik. Bu yıl evliliğimizin beşinci yıldönümünü kutlayacağız.

Haberin Devamı

Evlilik teşvik-i mesai gerektiren bir kurum

Çok mutlu görünüyorsunuz, bu mutluluğunuzu neye borçlusunuz, sizce mutluluğun sırrı ne?

M. Tümay: Mutluluğumuzun eğer bir sırrı varsa, o da birbirimizin hem sevgilisi hem de en yakın arkadaşı olmayı başarabilmemiz. Evlilik emek, odaklanma ve teşvik-i mesai gerektiren bir kurum. Kerem’le çocukluktan gelen arkadaşlığımız, ailelerimizin dostluk ve uyumu, aynı dili konuşmamız ve hayatı keyifle paylaşmamız, bizim sırrımız.

Birlikte nasıl zaman geçirirsiniz?

M. Tümay: Bol bol seyahat ederiz. Yeni açılan restoranlara gitmeye gayret ederiz. Yeni lezzetler, yeni mekanlar bizi mutlu eder. Bunlar insanların hayatına renk ve mutluluk getirir. Ben sporsuz yaşayamam. Kerem Bey bu konuda ilk başlarda isteksiz görünse de, şimdi spor yapmanın keyfini, tadını biliyor.

Yeni lezzetler tatmayı seviyoruz

Hobileriniz var mı, onlara zaman ayırabiliyor musunuz?

M. Tümay: Ben kendi kendime vakit geçirmekten de mutlu olurum. Her güne sporla başlarım. Ciddi bir kitap okuyucusuyum, mutlaka kitap okumaya zaman ayırırım. Seyahat etmeyi çok severim. Gitmeden önce uzun araştırmalar yapar, rota ve lezzet duraklarını planlarım. En önemlisi güzel kızım Lara ile piyano çalışmak bana huzur veriyor. İyi bir film seyircisiyim. Dünya sineması ve sinema tarihinden de geniş bir DVD koleksiyonum var.

Sizlerin adeta profesyonel birer gezgin olduğunuzu duydum, bu özelliğinizi anlatır mısınız?

M. Tümay: Seyahat etmeyi birçok insan gibi ben de severim. Yeni yerler, yeni insanlar, yeni kültürler, yeni lezzetleri tatmayı severim. Kerem Bey işinin yoğunluğu nedeniyle bazı seyahat programlarına dahil olamıyor. Kerem, batıya doğru seyahat etmeyi seven biri... Benim için dünya turu ölmeden tamamlanması gereken hedeflerden biri. 10 yıl önce başladığım bu hayali, umarım önümüzdeki beş yıl içinde tamamlamayı hedefliyorum.

Şimdiye kadar nerelere gittiniz, en çok nereyi beğendiniz?

M. Tümay: Güney Afrika, Maldivler, bunlar dışında Hindistan, Nepal, Bhutan, Kanada, Amerika, Endülüs, Galisya, Brezilya, Arjantin, Şili, Kohsamui, Bali, Phuket ve Seyşeller, ilk aklıma gelen yerler. Kesinlikle Brezilya, İgaucu, Capetown ve Hindistan benim için tekrar girmeyi arzuladığım ve herkesin gitmesini tavsiye edebileceğim rotalar.