Gazete Vatan Logo

Bir taksici iki kadını idare ederse...

“Tiyatro Dünyası Oyuncuları”nın sahnelediği, ünlü oyun “Hangisi Karısı?”, iki karısı olan taksi şoförü John Smith’in başına gelen trajikomik olayları izleyiciyle buluşturuyor

Bir taksici iki kadını idare ederse...

Ünlü İngiliz vodvil yazarı Ray Cooney, “Run Four Your Wife” (Hangisi Karısı?) adlı oyunu yazdığında bu kadar fazla sahneleceğini tahmin eder miydi bilemeyiz. İngiliz komedilerinin en iyilerinden biri olan, “Hangisi Karısı”, özellikle İngiltere’de ve Broadway’de uzun yıllar sahnelendi ve büyük başarı kazandı. Türkiye’de de 1980’lerden bugüne dek pek çok tiyatro topluluğu yorumladı. Son olarak Can Törtop’un yönetmenliğinde sahnelenen oyunun başrollerini Ece Gürsel, Berke Hürcan ve Ümmühan Kıldiş paylaşıyor. Oyun “fars” türünde olduğu için epey hızlı, rahatına düşkün izleyiciye göre değil. Takip etmek için dikkatinizi toplamak zorundasınız.

Oyun iki karısı olan, taksici John Smith’in hayatını ele alıyor… Berke Hürcan’ın canlandırdığı karakter, enerjik, yerinde duramayan biri. Vakti zamanında Mary’le (Ümmühan Kıldiş) evlenmiş. Gönlünü sonradan Barbara’ya (Ece Gürsel) kaptırmış. Smith, bir akşam yaşlı bir kadını hırsızlardan kurtarmak isterken gözünü hastanede açıyor. Her iki kadının karakola açtığı telefonla olaylar zinciri başlıyor. Yönetmenlik yapan Can Törtop, aynı zamanda Stanley karakterini canlandırıyor. Hırsızlık olayını araştıran iki dedektifin (Celal Belgil ve Ferhat Balaban) işe karışmasıyla her şey arapsaçına dönüyor...

Haberin Devamı

“Karakterim benim gibi cazgır…”

Modelliğin yanında tiyatroyu da beraber götüren Ece Gürsel, karakterinin kendisi gibi cazgır olduğunu söylüyor: “Ben de özümde yapı olarak cazgırım. Alttan alan, ılımlı biri değilim. Mary daha ağırbaşlı.”

2014’te oyunculuk eğitimi almaya başlayan Gürsel, ekibe de o zaman dahil olmuş. Başlarda ezber yapamamaktan, insanların önyargısından çekinmiş. Gürsel, “Hiçbir meslek kimsenin tekelinde değil. Eğitimini alırsınız çatır çatır yaparsınız. Sırf güzellik insana bir şey katmaz.Burası bir er meydanı, dizi gibi de değil. Tiyatro sahnesine çıktıktan sonra, ‘Daha önce sahneye çıkmamışım yahu ben dedim” diyor...

“Kadınları idare etmek zor…”

Berke Hürcan: John Smith, çapkın biri değil. Hem onunla hem başka kızlarla devamlı flört eden birisi hiç değil. Barbara’ya da bir şekilde gönlü kaymış… Onunla evlenmiş sonunda. Taksici olduğundan çalışma saatlerini de eşlerine göre ayarlıyor. Kadınları idare etmek zor tabii ki… Birisi psikopat, sinir krizlerine giren, diğeri de şaşkın, dünya güzeli, ne olduğunu anlamamış bir kadın… Sahnede de nabza göre şerbet veriyorum.

Haberin Devamı

Podyumla tiyatro epey farklı. Modellikte profesyonel olarak çalıştık, para kazandık. Orada fizik gücü, burada beyin gücü istiyor. Kendinize değil karaktere dikkat etmek zorundasınız. Travestiyi de oynarsınız sakat birini de. İlk girdiğim dönemde korku ve endişe de oldu. Hiçbir zaman çok iyi oyunculuk gibi bir iddiam olmadı. Sadece baş koydum. Elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

"Kabullenmek istemiyor...”

Ümmühan Kıldiş: Mary karakteri bir yandan olgun ve kendi halinde birisi gibi dururken öbür yandan da iniş-çıkışlar yaşıyor... Yeri geldiğinde sahnede kocam John Smith'in poposuna bile vuruyorum... Aslında aldatılan ve kuşkulanan, ancak bir türlü kabullenmek istemeyen bir kadın profili bu...

Haberin Devamı

Oyun, 22 Ekim Cumartesi, 20:30’da Akatlar Kültür Merkezi’nde izlenebilir.