Bir hapla 24 saat iktidar dopingi

Sertleşmeyi sağlamaya yardımcı olan performans ilaçları ile ilgili pek çok şehir efsanesi mevcut. Bunların başında bu tip ilaçların cinsel istek üzerine olan etkileri geliyor. Birçok erkek bu ilaçların cinsel isteği artırdığını veya cinsel istek olmadan da işe yarayacağını düşünüyor. Oysa bu ilaçlar cinsel isteği arttırmıyor. Ayrıca ilacın etki edebilmesi için erkeğin cinsel istek duyması ve cinsel olarak uyarılmış olması gerekiyor. Bu ilaçların afrodizyak olmadığını da bilmelisiniz. Bu ilaçların hemen ve her zaman sonuç verdiği de bir başka şehir efsanesi. Örneğin altta yatan bir hormon eksikliği söz konusu olduğunda sertleşme ilaçları işe yaramayabiliyor. Özellikle son dönemde sağlıklı ve genç erkeklerin bu tip ilaçları bir “performans dopingi” şeklinde kullandıklarını görüyoruz. Bu nedenle bu haftaki yazımızı sertleşme ilaçlarının çalışma prensiplerine ayırdık. İşte performans ilaçları ile ilgili gerçekler:

BU İLAÇLAR KULLANANA NASIL ETKİ EDER?

Sertleşme sorununda genel olarak tedavide ilk adım sertleşme ilaçları. Sertleşmeyi sağlamak için beyin, kan damarları, hormonlar ve penisteki bölgesel kimyasallar hep birlikte çalışıyor. Bu ilaçlarla tedaviler doğrudan cinsel isteği artırmaz. İlacın etki edebilmesi için erkeğin cinsel olarak uyarılmış olması gerekmektedir. Cinsel olarak bir uyarılma yaşadığınızda beyinden penise pozitif sinyaller ulaşıyor. Bu sinyaller sonucunda peniste sertleşme işlevini denetleyen “kontrol anahtarları” iş başı yapıyor. İşte sertleşme ilaçları bu kontrol anahtarlarını etkiliyor, penise giden kan akımını arttırarak sertleşmeyi sağlıyor. Sayelerinde penisteki kan damarları genişliyor, penis kanla doluyor ve sertleşme meydana geliyor.

VAR MI BİRBİRİNDEN FARKLARI?

Yeni çeşitleri ve jenerikleri olmakla birlikte meşhur üç ana ilaç aslında birbirine benziyor. Ancak sertleşmeyi sağlayana kadar geçen zaman, etki süresi ve yan etkileri açısından bazı farklılıkları bulunuyor. Örneğin sildenafil ortalama 1 saatte sertleşmeyi başlatırken, vardenafilde bu süre 40 dakikaya düşüyor, tadalafilde ise 2 saati buluyor. Yine sildenafil ve vardenafil yaklaşık 8 saat etki gösterirken, tadalafil neredeyse 36 saat boyunca etki yaratıyor. Bu üç ilaç değişen oranlarda bazı yan etkilere de yol açıyor. En sık görülen yan etkiler arasında baş ağrısı, yüzde kızarma, hazımsızlık, burun tıkanıklığı bulunuyor. Bu ilaçların görme sağlığını tehdit ettiği ile ilgili bazı yayınlar da var. Ancak bunlar kesin olarak kanıtlanmış değiller. Yine de bazı riskli hastalarda dikkatli kullanılması gerekiyor. Dolayısıyla ilaç seçimi, hekim ve hasta arasında ortak kararla yapılıyor. Hastanın şikayetlerinin ne zaman başladığı, belirtilerin şiddeti, penis damarlarının durumu, var olan diğer hastalıkları, hormon seviyesi ve ilaç kullanırken oluşan yan etkiler seçimi etkiliyor. Son dönemde, haftasonu hapı olarak da bilinen tadalafilin günlük doz şeklinde kullanılması da birçok Avrupa ülkesinde onaylandı. Bazı özel hasta gruplarına çok daha düşük doz olmak üzere, günlük ilaç kullanımının yan etkileri azalttığı ve hastaya sertleşme açısından sürekli bir rahatlama sağladığı biliniyor.

Bu ilaçlara udenafil, avanafil, lodenafil, mirodenafil gibi ilaçların da eklenmesi bekleniyor.

PERFORMANS İÇİN EKSTRA İLAÇ KULLANMAK DOĞRU MU?

Performansla ilgili ciddi endişeleri olan, sertleşme sağlayıp sağlayamayacağı ile ilgili korkuları olan veya partnerini tatmin edememekten çekinen genç erkekler bu ilaçlara yöneliyorlar. Oysa ki, ciddi bir başarısızlık korkusu mevcut ise yine bu ilaçlar istenen etkiyi göstermeyebiliyor. Bu durumda bizim “Bu bile işe yaramadı” endişesi olarak adlandırdığımız ve depresyona kadar giden bir tablo oluşabiliyor. Yine bu ilaçlar işe yarasa da bu sefer de erkekte ilaç olmadan yeterli sertleşme elde edemeyeceğine dair bir inanış oluşuyor ve sertleşme ilaçlarına psikolojik bağımlılık gelişiyor. Sertleşme sorunu bir erkeğin yaşamında ciddi bir travma etkisi gösteriyor. Sertleşme sorunuyla karşılaşan erkek, kendini erkekliğini kaybetmiş gibi görüyor, partnerine karşı mahcup hissediyor, özgüveni azalıyor, utanıyor ve içine kapanıyor. Ancak en doğrusu, sertleşme probleminde bir uzmana başvurmak ve gerçekten gerekli ise bu ilaçları kullanmak. Bu ilaçlar erkeğin ilişkisinde yatan diğer sorunları da çözmüyor.

İnternet yoluyla sipariş tehlikeli mi?

Sertleşme ilacı kullanan 10 kişiden sadece 4’ü ilacını reçeteyle alıyor.

Utanma-sıkılma nedeniyle eczane dışında özellikle internet yoluyla alınan ilaçlara rağbet artıyor. Bu ilaçların birçoğunun ise sahte veya kopya olduğunu bilmelisiniz. Hatta Avrupa Güvenli İlaçlara Erişim Birliği’nin verilerine göre 2007 yılında Avrupa Birliği’ne giren taklit ilaçlar 4 milyon adeti buldu. İnternet yoluyla sipariş verilen sertleşme ilaçları kutu ve hapların görünümü olarak gerçeğin ayırt edilemeyecek kadar iyi kopyalanmış olabiliyor. Sahte ilaçların içindeki tüm maddeler tehlikesiz dahi olsa aktif maddenin yetersiz seviyeleri tedaviyi faydasız kılabiliyor. Tabii bu en iyi ihtimal.

Sahte ilaçların en kötü ihtimalle ölüme kadar giden bir dizi sürece yol açabileceği de biliniyor. Sahte ilaçların içinde sağlığınızı tehdit eden veya yan etki doğurabilecek tehlikeli maddeler bulunabiliyor. Bu ilaçlar denetimsiz ve kirli ortamlarda üretildiklerinden hijyen standartlarının dışında olabiliyor ve en önemlisi bu ilaçlar sağlık sorununun iyileşmesine engel oluyor.

Kesin olarak yasaklı olan hastalar kimdir?

Sertleşme ilaçlarının kesin olarak yasaklandığı en önemli hasta grubu kalp sorunları için nitrat kullananlardır. Bu iki grup ilacın birlikte kullanılması kesinlikle yasaktır. Nitrat grubu ilaçlar aynı sertleşme ilaçları gibi kan damarlarını genişlettiğinden, bu ilaçların birlikte kullanılması, ciddi tansiyon düşüklüğü ve hatta bilinç kaybı yaratabiliyor. Eğer sertleşme ilacı aldıktan sorna cinsel birleşme veya sonrasında göğüs ağrısı sorunu ile karşılaşmışsanız nitrat içeren bir dil altı ilacını kullanamayacağınızı da bilmeniz gerekiyor. Aklınızda olsun! Bir şansızlık yaşar da bu arada acil bakıma alınmak zorunda kalırsanız -kolunuza takılacak ilk serumun içine nitrat içeren bir ilaç konulabileceğinden- bu tür bir ilacı kullandığınızı hemşire veya doktorunuza utanıp sıkılmadan belirtmelisiniz. Aksi taktirde hayatı tehdit edici hipotansif bir şokla bile karşılaşabilirsiniz. Bunlara ek olarak şiddetli kalp ritim problemleri, ağır kalp yetmezliği, kontrol edilemeyen aşırı yüksek veya düşük tansiyon, son 6 ayda geçirilen inme veya kalp krizi gibi sorunlarda sertleşme ilaçlarının kullanılması önerilmiyor.

İlacı eşinizden gizlemeyin

Sertleşme sorununda kullanılan ilaçlar konusunda partnerinizin de bilgi sahibi olması gerekiyor. Sonuçta bu ilaçlar belirli bir süre içinde etkili olduklarından cinsel rutininizde bir takım değişikliklere neden olabiliyor. Siz ilacı alıp hazır olsanız da partnerinizin de uyarılması için daha fazla süreye ihtiyacı var.

Bazı durumlarda partnerler sadece ilaç nedeniyle eşlerinin onları arzuladığını düşünüyor. Bu nedenle performans ilaçlarını kullanırken cinsel hayatınızda ne gibi değişimler olacağı konusunda hekiminizden ayrıntılı bilgi alın. Yapılan araştırmalar, sertleşme sorunu yaşayan erkeklerin partnerlerinin de özgüveninin azaldığını, cazibe ve çekiciliklerini yitirmiş hissettiklerini gösteriyor.

Bununla birlikte pek çok partner performans ilaçlarının mekanik bir cinsel istek ve zoraki bir performans sağladığına inanıyor. Oysa bu ilaçlar sadece hastalar cinsel istek duyduğunda işe yarıyor. Bu nedenle hasta ve partnerinin mutlaka cinsel sorunları hakkında konuşmaları, istek ve düşüncelerini paylaşmaları ve hekime endişelerini ortaklaşa belirtmeleri gerekiyor. Sertleşme sorununda hastaların kadın partnerleri destekleyici olursa tedavi başarı oranı artıyor. Kadın partnerleri tarafından doktora yönlendirilen erkeklerde başarı şansı yükseliyor. Ayrıca erkeğin tedavisi kadında tatmini arttırıyor. Bu nedenle cinsel sorunları çiftin ortak sorunu olarak görmek gerekiyor.

Sakın kullanmayın!

- Kısa bir süre önce kalp krizi geçirenler

- Yakın bir zamanda felç- inme, beyin kanaması geçirenler

- Kısa bir süre önce geçici olarak beyin kanlanmasında sorun yaşayanlar

- Ağır derecede düşük tansiyon olanlar

- Ağır kalp yetmezliği nedeniyle tedavi görenler

- Karaciğer ve böbrek yetmezliği bulunanlar

- Retinitis pigmentoza gibi göz hastaları bu grup ilaçları kullanmamalıdır.