Bir damla fosil yakıt kullanmadan

Bilim insanları fosil yakıt kullanmadan bir uçağa 35 bin kilometrelik dünya turu yaptırmak için çalışıyor. Peki, bir damla yakıt kullanmadan 35 bin kilometre uçmak gerçekten mümkün mü? Bu sorunun yanıtını çok yakında almış olacağız. İnsanlık için çok önemli bir proje olan “güneş enerjisiyle uçan” Solar Impulse 2, dünya turu için Abu Dabi’den yarın havalanıyor. Projenin başkanı ve uçağın pilotlarından biri olan Andre Borschberg’in eşi ise Ankaralı Yasemin Çavuşoğlu...

Çölün ortasında devasa bir hangar. Yüksek tel örgüler, ve sıkı güvenlik önlemleri dikkat çekiyor. Özel izinle gazetecilere kısıtlı ziyaret izni veriliyor. Nedeni dünya havacılık tarihinin en önemli projelerinden biri olan “Solar Impulse” yani güneş enerjisiyle uçan uçak projesi yürütülüyor. Bu proje 12 yılı aşkın bir AR-GE faaliyetinin ürünü. Amaç ise, geleceği şekillendirecek nitelikte. Tek bir damla fosil yakıta ihtiyaç duymadan, sadece güneşten aldığı ve lityum pillerinde depoladığı enerjiyle hem gündüz hem de gece uçabilen ilk uçak olma özelliğine sahip Solar Impulse. Bu sayede teorik olarak sonsuz süre havada kalabilen bir uçak. En iyisi biz hangara dönelim, heyecan dorukta Solar Impulse yarın Abu Dabi’den havalanıp dünya turuna başlayacak. Teknisyenler son kontrolleri yapıyorlar uçağa, bilim insanları ve meteorologlar da rota üzerindeki her türlü senaryoyu tekrar tekrar simule edip yolculuğa hazırlıyor.

Brisa Genel Müdürü Bayman:

“Solar Impulse ile şirketimizin vizyonu bire bir örtüşüyor”

Solar Impulse ekibiyle bir araya gelen Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman, şunları söyledi: “40 yılı aşkın bir süredir sürdürülebilir büyüme ile tüm paydaşlarımıza değer katmak için çalışıyoruz. Gelecek vizyonumuzu ise ‘yolculuğun geleceğini tasarlamak’ olarak belirledik. Solar Impulse, işte tam bu noktada bize yeni bir ilham kaynağı oldu. Dünyamızın geleceği için sürdürülebilir enerji kaynaklarının önemine dikkat çeken bu inovatif projenin bir parçası olmayı, önemli bir sorumluluk olarak kabul ettik. Brisa olarak geleceği tasarlarken, Solar Impulse programından ve deneyimlerinden çok faydalı kazanımlar sağlayacağımıza inanıyor ve Türk kamuoyunda yenilenebilir enerji ve sürdürülebilirlik alanında farkındalık yaratmak için bir fırsat olarak görüyoruz.”

500 saat havada kalacak 35 bin kilometre uçacak

3,5 ay sürmesi planlanan dünya turunda Solar Impulse, 500 saat havada kalacak ve 35 bin kilometre yol katedecek. Solar Impulse, sırasıyla Oman, Hindistan, Burma, Çin’e uğradıktan sonra, Pasifik Okyanusu’nu geçerek Hawaii’den ABD’ye geçecek. Ardından Atlantik Okyanusu’nu aşarak dünya turunu tamamlayacağı Abu Dabi’ye dönmeden önce Avrupa ya da Kuzey Afrika’ya uğrayacak. Solar Impulse, uğrayacağı ülkelerde yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin bilinci ve kullanım alanlarını yaygınlaştırmak amacıyla hükümetlerle ortak kampanyalar yürütecek.

Wright Kardeşler’in izinden gidiyorlar

Geleceğin uçak teknolojisi için Abu Dabi’de atılan bu adım gerçekten çok önemli. 100 yıl içinde fosil yakıtların tüketileceği varsayırsa bugün geliştirilen güneş enerjisi ile uçabilen Solar Impulse dünya havacılık tarihinde bir mihenktaşı. Projenin başkanı ve pilotu Andre Borschberg projenin önemini şöyle anlatıyor, “Wright Kardeşler ilk uçağı yaptığında herkes ‘bu ne işe yarayacak’ demişti, 25 yıl sonra uçaklar yolcu taşımaya başladı. Gelecekte fosil yakıtlar tükenecek ve güneş enerjisi ile çalışan uçaklar yolcu taşıyacak. Biz ilk adımı attık bu proje insanlığa en büyük mirasımız olacak...” Peki, güneş enerjisiyle çalışan uçaklar gelecekte teknolojide ne gibi yenilikler getirecek? Öncelikle çok yüksekte uçan pilotsuz uçaklara uygulanacak. Bu uçaklar aynı zamanda düşük maliyetler de sunacak. Bir detayı daha paylaşmalıyım: Bu büyük projenin sponsorları arasında havacılık sektöründen bir kuruluş bulunmuyor. Bunun da nedenini Bertrand Piccard şu sözleriyle gayet güzel açıklıyor: “Mum satanlar ampulü icat etmeye çalışmazlar...”

140 km

Havada ise deniz seviyesinde en düşük 36 km/s, en yüksek ise 90 km/s hızla uçabiliyor.

En yüksek irtifası olan 8500 metredeki minimumda 57 km/s, maksimumda ise 140 km/s hızla seyredebiliyor.

Geleceğin uçağına ‘Türk yenge’ imzası

Geri sayım sürerken projenin başkanı ve uçağın pilotu Andre Borschberg’in arkasındaki güç eşi ise Yasemin Çavuşoğlu...

Sizin projeye nasıl bir katkınız var?

Bütün gücümle 12 senedir bu proje üzerine çalışıyoruz. Benim katkım pilotların sıhati, devamlılığı üzerine. 5 gün 5 gece kesintisiz uçacakları için nefes ve yoga egzersizleriyleri ve otohipnoz egzersizi ile meşgul oluyorum onları bu uçuşa hazırlıyorum. Ayrıca yemeklerle de ilgileniyorum. Uçağın kokpiti çok küçük ve tek kişilik. Çok sınırlı bir kargo alıyor. O da günlük 2.5 kilo yemek ve 2.5 litre su.

Pilotlar nasıl besleniyor?

Onlar için özel yemekler hazırlandı -20 ile +40 derece arasında bir ısı değişimi olacak donmayacak ve ısı farkından bozulmayacak gıdalar bunlar. Sürekli oturdukları için belli bir kalori almaları lazım 20 dakika uyuyup 4 saat uçuyorlar. Bu yüzden yemek önemli alan olmadığı için de yemek ve su çok sınırlı konuyor uçağa. Bir de ben kısır yaptım. Çünkü hem besleyici hem de uzun süre tok tutuyor. Andre de çok seviyor. Uzun yolda çok sağlıklı bir yemek.