Binlerce İsrailli buraya göç ediyor!

İsrail ile Almanya arasında imzalanan ve göçü teşvik eden anlaşmaların da etkisiyle İsrailliler için cazip bir ülke haline gelen Almanya'ya son birkaç yılda binlerce kişi kişi göç etti - Fotoğrafçı Miller: "Berlin'de yaşamak benim için Adolf Hitler'i yenmek anlamına geliyor" - Berlin'de öğretmenlik yapan 34 yaşındaki İdo Porat: "Arkadaşlarıma Almanya'ya gideceğimi söylediğimde 'delirdin mi?' diye tepki göstermişlerdi. Şimdi birçoğu Berlin'e gelmek istiyor"

Almanya'ya genelinde yaşayan İsrail vatandaşı sayısı ise özellikle son dönemde ciddi şekilde artmaya başladı. Berlin Eyaleti İstatistik Kurumu verilerine göre, sadece başkent Berlin'de 3 bin 500'den fazla İsrail vatandaşı yaşıyor ancak bu rakamın çok daha fazla olduğu ifade ediliyor.

Alman siyasetçiler de İsraillilerin Almanya'ya yerleşmesi için teşvik edici adımlar atıyor. Son olarak Başbakan Angela Merkel'in şubat ayındaki İsrail ziyaretinde İsrailli gençlerin Almanya'ya gelmesinin teşvik edilmesi amacıyla bazı anlaşmalar imzalanmış ve turist vizesiyle Almanya'ya gelen İsrailli gençlere 6 aylık çalışma izni verilmesi kararı alınmıştı.

Almanya'ya 2009 yılında göç eden İsrailli gazeteci Tal Alon, AA muhabirine, eşi ve çocuklarıyla Berlin'e taşındığını, daha çok eşinin ressam olması nedeniyle böyle bir karar aldıklarını söyledi.

"Eşim aslen Alman, yani Yahudi değil. Ancak annesi ile küçük yaşta İsrail'e taşınarak orada yetişmiş biri. Berlin'deki sanat çevresi yüzünden buraya taşındık" diyen Alon, anne-babasına, yakınlarına taşınma kararını söylediğinde sorun yaşamadığını belirtti.

Alon, "Berlin'e taşınmak benim için çok ilginç oldu. Geçmişi ve geleceği tezahür eden bir yerde yaşamak, özellikle bir gazeteci olarak benim için çok ilginç oldu" ifadesini kullandı.

Berlin'de yaşamaya başladıktan sonra İbranice bir dergi çıkarmaya başladığını belirten Alon, "Hem Berlin'deki Yahudiler, hem de buraya gelen İsrailliler için bunu yaptım. İbranice benim anadilim olduğu için böyle bir girişimde bulundum" dedi.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Holocaust'a birçok aile üyesinin öldürüldüğü ancak anne-baba tarafının savaş çıkmadan önce Polonya'dan İsrail'e göç ettiğini kaydeden Alon, "Yahudi soykırımı bizim evde her zaman konuşuluyordu. Çok sayıda akrabamızı o dönem kaybettik" ifadesini kullandı.

"Tüm azınlık gruplarını seviyorum, Türkleri de..."

Berlin'de öğretmenlik yapan 34 yaşındaki İdo Porat, Almanya'yı ilkkez Sosyal Demokrat Parti'nin bir programı sayesinde ziyaret ettiğini belirterek, "Arkadaşlarıma Almanya'ya gideceğimi söylediğimde 'delirdin mi?' diye tepki gösterdiler. Şimdi ise bir çoğu Berlin'e gelmek istiyor" diye konuştu.

Büyük babasının aslen Berlinli olduğunu belirten Porat, ailesinin buraya gelmesine karşı çıkmadığını kaydetti.

"Buraya gelme nedenim burada birçok imkana sahibim. Berlin'de hayat daha kolay, İsrail'de daha zor. Mesela toplu taşıt, kültürel faaliyetlerin az ve hayatın çok pahalı olması gibi..." diyen Porat, Berlin'de opera ve tiyatroya gittiğini ve güzel vakit geçirdiğini belirtti.

Berlin'de özellikle yabancıların çok olmasının hoşuna gittiğini anlatan Porat, "Tüm azınlık gruplarını seviyorum, Türkleri de... Yardıma ihtiyaç olduğunda Alman olmayan komşularıma sormaktan hiç çekinmiyorum çünkü yardım severler" şeklinde konuştu. Porat, Berlin'de geçmişle mücadele eden birçok şey olduğunu sözlerine ekledi.

"Bunun babası 'Nazi miydi?' diye kendi kendime sormamaya çalışıyorum"
Geçen sene ekim ayında Berlin'e gelen Navot Miller ise İsrail'de askerliğini yaptıktan iki gün sonra Berlin'e tek yön bilet aldığını bildirdi.
"Ben fotoğrafçıyım ve Berlin'de mimarlık ve iç dizayn okumak istiyorum" diyen Miller, Alman kız arkadaşının olduğunu belirterek, "Berlin'de bulunduğumdan beri sürekli Holocaust'u düşünmüyorum. Alman gördüğümde acaba bunun babası 'Nazi miydi?' diye kendi kendime sormamaya çalışıyorum" ifadesini kullandı.

Almanya'da yaşamayı küçük bir zafer olarak niteleyen Miller, "Berlin'de yaşamak benim için Adolf Hitler'i yenmek anlamına geliyor" dedi.