İmam hatipler ve din eğitimi için formül arayışı...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, imam hatiplerle ilgili yasa tasarısını bu yasama döneminde gündeme getirmeyeceklerini söylüyor

Haberin Devamı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, imam hatiplerle ilgili yasa tasarısını bu yasama döneminde gündeme getirmeyeceklerini söylüyor.

Yani 1 Ekim'de başlayacak olan yeni yasama döneminde yeniden gündeme getirebileceklerini ima ediyor. Fakat Erdoğan da, arkadaşları da biliyor ki bu olmayacak bir iş. O yüzden, şimdiden alternatif çözüm modelleri araştınlıyor.

Gerçi AKP içinde, imam hatip lisesi mezunlarına düz lise mezunlarıyla aynı koşullarda üniversiteye giriş olanağı sağlanması konusunda direnen güçlü bir "Milli Görüşçü" grup var. Buna karşın ılımlı kanat bu ısrardan vazgeçilmesinden yana. Onlara göre imam hatip sorununun da eğitim ve üniversite reformunun da en sağlıklı çözüm yolu, genel kabul gören, uzlaşmaya dayalı ve devlet kurumları arasında çatışmaya yol açmayacak bir formül üretilmesinden geçiyor.

İmam hatip liselerinin, ilk kuruluş amacına uygun olarak gerçek anlamda meslek liselerine dönüştürülmesi öneriliyor. Yani, "laik eğitim sistemine alternatif paralel eğitim düzeni oluşturulmaya çalışılıyor" iddialarını ortadan kaldırmak için bu okulları bitirenlerin imam veya hatip olması...

Bu durumda söz konusu liselere olan talep iyice azalacağı için, başta Anadolu imam hatip liseleri olmak üzere birçok okulun normal ortaöğretim okuluna, yani düz liseye dönüştürülmesi gerekecek.

Ancak AKP'lilerin bu noktada dile getirdikleri bir yakınma var:

"Bugün imam hatip liselerini tercih eden veliler, çocuklarının imam veya hatip olmasını istemiyor. Çocukların da arzusu bu değil. Bu okullara olan talep, ailelerin sağlıklı ve derinlemesine bir dini eğitim aldırma kaygısından kaynaklanıyor. İmam hatip liseleri ailelerin çocuklarına derinlemesine din eğitimi verilmesi talebinden kaynaklanan bir ihtiyacı karşılıyor bugün. Biz, imam hatip liselerini kapattığımızda veya bu okulların cazibesini yok ettiğimizde, velilerin bu talebi, bu arzusu ortadan kalkmayacak. O nedenle bu ihtiyacı karşılayacak bir çözüm modeli bulunması gerek."

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek de, "Bu konuda gerilimsiz, sağduyulu bir çözüme ulaşabilmek için olabildiğince serinkanlı bir tartışma ortamı bulabilmek durumundayız" diyor.

Bugün imam hatiplerin gördüğü derinlemesine din eğitimi işlevinin başka türlü nasıl yerine getirileceğinin ortaya konulması gerektiğini söyleyen Çiçek, devam ediyor:

"Bu, Anayasa'nın öngördüğü biçimde, devletin gözetim ve denetiminde olmalıdır. Belirlenecek bazı okullarda isteğe bağlı olarak, belirli saatlerde olabileceği gibi, liselerde seçmeli olarak da okutulabilir. Bunların hepsi tartışılmalı, herkes fikrini söylemeli ve gerilimsiz, kavgasız gürültüsüz ortak bir çözüm yolu bulunmalıdır.'

Çiçek, bunun yapılmaması halinde doğacak boşluğu bazı radikal örgütlerin doldurması tehlikesine dikkati çekiyor ve "Mutlaka devletin bilgisinde ve gözetiminde olmalıdır din eğitimi. Aksi halde radikal unsurların ekmeğine yağ sürülmüş olur" uyarısı yapıyor.

DİĞER YENİ YAZILAR