Anlayamıyorum!

Geçtiğimiz hafta Atatürk Havalimanı’ndaki terör saldırısı sonucunda 44 kişi hayatını kaybetti. Mecliste reddedilen soru önergeleri, teröristlerin elini kolunu sallayarak nasıl hareket ettikleri aklıma takıldı...

Son günlerde 70’lere dönen elektriğimiz gibi sürekli gidip gelen yayın yasakları sebebi ile mayın tarlasına dönen satırlarımızda şu an itibari ile Atatürk Havalimanı‘ndaki terör eyleminin nasıl gerçekleştiğine dair kafamı kurcalayan onlarca soruyu paylaşamıyorum.

- Ben kızımın ana okulundaki kağıt makasını bile çaktırmadan içeri sokamazken, bombalar nasıl meydanda cirit atmış oralara hiç giremiyorum.

- Tıpkı Paris’tekine benzer bir saldırının, oradaki gibi en zayıf halka olan bir diskoya değil de memleketin güvenliği ile en çok övündüğü dış hatlar terminalinde yapılabilmiş olmasının dehşetini üzerimden, atamıyorum.

- Fransızlar bir diskoda bile güvenlik açığını hazmedememişken, Türkiye’nin atar damarı Atatürk Havalimanı‘na üç canlı bombayla düzenlenen, Kalaşnikofların, Glock’ların havada uçuştuğu bu korkunç saldırının araştırılmasına ilişkin CHP-HDP ve MHP’nin birlikte verdiği öneriyi, AK Parti neden reddetti, gerçekten anlayamıyorum! Sırf, “sizden gelecek her öneriyi reddederiz” gibi çocukça bir tavır ise hiç anlayamıyorum! Yoksa, gerçekten bu büyük terör olayının içinde, gizlenmesi gereken detaylar mı var diye düşünmeden edemiyorum!

Haberin Devamı

- Bu ülkenin aklını ve vicdanını ne zaman kaybettik, işte onu hiç hatırlamıyorum.

Anlayamıyorum

Okul kayıtlarında kaos

Tüm bu kaos içinde, beklenen yep puanları MEB tarafından açıklandı ve Lise’ye geçecek 1 milyon 600 bin öğrenci için kesin kayıt dönemi Cuma günü itibari ile resmen başladı. Küçük bir yanlışlıkla olsa gerek, sevgili Milli Eğitim Bakanlığı‘mız, iki hafta süren kayıt dönemini, dokuz güne uzatılan Ramazan Bayram tatiline denk getirdi. Bu yüzden, her yıl 10 iş gününde yerleşemeyen öğrenciler için kaldı dört gün. Tam bir köle pazarına benzer ortamda velilerin kayıt yaptırmaya çalıştığını söyleyebilirim. Her öğrencinin istediği kadar ön kayıt yaptırma hakkı olduğu için, toplam kontenjanı 80 ilâ 200 kişi arasında değişen okullar için 600’er civarı başvuru toplandı. Yabancı Özel Okullar için kayıtta süreç şöyle işliyor.

Haberin Devamı

- Taban puanı tutan okullara internetten ön kayıt yaptırılıyor.

- Kesin kayıt günleri, okul bahçesinde 1000 kişiden fazla veli toplanıyor.

- Güneşin altında saatlerce bekledikten sonra, çocuğunun ismi okunan veli, göz yaşları arasında gidip kayıt yaptırıyor. Diğerleri talihine küsüp, eve geri dönüyor ve bayramdan sonraki üç günde aynı şekilde bahçede bekleyerek şansını deneyeceği günü bekliyor.

- Olmadı, 9 Ağustos nakil dönemini olmadı bir sonrakini, olmadı bir sonrakini bekliyor ve bu böyle Eylül ayı dahil uzayıp gidiyor.

- Bu arada şansı yaver giden öğrencilerin, daha çok istediği bir okula geçme şansı doğunca, nakil yapılıyor ama her okul değişiminde 4 bin 500 lira civarı bir para yakılıyor. Kısaca, üzerine tonla para verilip bir sürü rezillik yaşanıyor. Aylar boyu iş-güç hak getiriyor. Çünkü, velisi bahçede olmayan öğrencinin puanı tutsa da hakkı yanıyor.

Haberin Devamı

- Yani eğitim ve okullar yabancı ama, kayıt modeli tam “Türkişi”. Tabii bunca kaosa Özel Okullar Birliği niye matematiksel bir formül üretmiyor onu da anlayabilmiş değilim. Yoksa, memlekette topu topu 10 tane olan Ekol okullar, arzu nesnesi olmanın bir yolu olarak, velilere özellikle mi eziyet çektiriyor, bilmiyorum. Acilen sorularıma cevap arıyorum!

- Neden ön kayıt yapılacak okul sayısına sınır getirilmiyor. Aynı 200 öğrencinin ailesi, nedendir bilmem tüm okullara ön kayıt yaptırıyor. Listeler şişiyor. Herkes yedekte kalınca, okul bahçeleri köle pazarına dönüyor.

DİĞER YENİ YAZILAR