İçimize kurt düştü

Tarihi bir mekan için “Değişiklik yapılacak”, “yenilenecek” gibi cilalı lafları duyduğunuzda korkmamız gerek bu ülkede! Çünkü mutlaka altından bir bit yeniği çıkar...

Haftanın şoke eden polemiği, Harbiye Açıkhava Tiyatrosu... “Değişiklik yapılacak”, “yenilenecek” gibi cilalı lafları duyduk mu korkmamız gerek bu ülkede! Ne vakit, kulağa hoş gelen bir vaat duysak muhakkak altından bir bit yeniği çıkıyor.

Alın işte bu hafta bombayı Cengiz Semercioğlu patlattı. Her ne kadar Büyükşehir Belediyesi yalanlasa da, yılların gazetecisi Cengiz Semercioğlu ve arkadaşlarının hepsinin Kültür Daire Başkan’ı Abdurrahman Şen’i yanlış duymuş olması mümkün deği herhalde.

Her şeyden evvel, içimize kurt düştü bir kere! Artık bundan sonra sadece yıkım gerçekleşmezse bir yanlış anlaşma olduğuna inanabiliriz. İstanbul’un hafızasını bu denli kazımanın anlamı yok, bırakın Açıkhava tiyatromuz bâri yerinde kalsın ve anılarımızı yaşatmaya devam etsin.

Ben de bugün kızımla birlikte konsere gidip de Açıkhava’nın sıralarına oturduğumuzda, bu sahnede oynarken nasıl dönemin Cumhurbaşkanı’nın oyuna 5 dakika geç kaldığını, zamanında Atatürk’ü beklemeyip perde açan Muhsin Ertuğrul’un izinden bizim de nasıl beklemeden oyuna başladığımızı, Demirel’in oyunun sonunda mahçup sahneye çıkarak hepimizin elini sıkıp, özürler dileyerek nasıl tebrik ettiğini filan yerinde anlatabileyim. Bırakın, anılarımızı yerinde tazeleyelim ve geleceğe yeni anıları biriktirmeye devam edelim.

Haberin Devamı

Aziz Hoca’yla buluşma

İçimize kurt düştü

Uzun zamandır şu memlekette olan belki de tek iyi şey, Aziz Sancar’ın gençlerimize verdiği umut oldu. Nobel ödülünü Anıtkabir’e getirmesiyle zaten gönlümüzün baş köşesine yerleşmişti. Ülkemize geldiğinde, bol bol ziyaretlerde bulunarak, yarattığı etkiye yeni bir dalga katarak, gençliğe ilham verdi. İstanbul’da kızımın okuluna, Çamlıca Bilfen’e geldi. Öğrencilerle sohbet etti, deneyler yaptı. Okul orkestrası da Sancar’a ufak bir konser verdi. Ada da orkestrada olduğu için görevliydi. Rihanna gelse, Ada tatil vakti böyle koşturarak okula gitmezdi. Hem de TEOG sınavından yeni çıkmış ve tüm yıl hafta sonu okula gitmişken! Sancar’ın karşısında sahneye çıktığı için de çok gururlandı. Bir tek şeyi anlayamamıştı! Sancar, bizim ülkemizde ne kadar iyi bir eğitim olduğunu, kendi başarısını da buna borçlu olduğunu anlatınca tabii bizim çocukların kafası karışmış.” Herhalde, o zamanlar sistem daha iyiymiş, Aziz Sancar da hala o günlerdeki gibi bir eğitim var sanıyor Türkiye’de, üzülmesin diye bir şey demedik” deyince ben de kalakaldım. Doğru ya, dün Mardin’de okuyan bir çocuk bugün “Nobel” alıyor, oysa bugün Mardin’de çocuklar sokağa çıkamıyor!

Haberin Devamı

İçimize kurt düştü

Kanser savaşçıları Avrupa’yı pedallıyor

GBI-Europa’yı duymuşsunuzdur. Dünya’nın pek çok yerinden bisikletçiler, ülke takımlarıyla birlikte 1 hafta seçtikleri sivil toplum kuruluşuna kaynak sağlamak için pedal çeviriyor. Türkiye’den de iki takım var, Düşler Akademisi ve Kanser Savaşçıları Derneği. 29 Haziran’da Viyana’dan başlayıp,Prag’dan geçerek, 4 Haziran’da turlarını tamamlayacaklar. En yakın arkadaşlarımdan Günsenin Kutucu, geçen yıl annesini kanserden kaybedince, daha önce bisikletle çok fazla ilgisi olmadığı halde , azmetti, çalıştı ve “Kanser Savaşçıları” ekibine katıldı.Amaçları, çocukların üzerinde tedavilerini sürdürebileceği, serum ve ilaçların takılabileceği 3 tekerlekli, kanserli çocuklar için özel tasarlanmış bisikletleri Türkiye’de hayata geçirmek. Kanal D Ana Haber bülteninden tanıdığınız Serdar Cebe de 8 kişilik ekibin içinde şu an. Tamamen gönüllü bir ekip. Amaç, bağışlarla kanserli çocukların kullanacağı bu özel bisikletler için kaynak sağlamak. Bize de destek vermek düşüyor. Detaylar için, “Kanser Savaşçıları”nın Instagram ve Facebook hesaplarına bakabilirsiniz.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR