Gelmiş geçmiş en sıradışı Hollywood yıldızı

Sinemanın ilk çıplak sahnesini çekerek adını duyuran ve ‘dünyanın en güzel kadını’ ilan edilen Hedy Lamarr, aynı zamanda GSM, GPS ve wi-fi teknolojilerinin büyükannesi... Hikayesi anlatılmaya değer!

Ne zaman; çok hasta, çok yorgun ya da stresli olsam eski Hollywood filmlerinin en yaldızlı, en janjanlı olanlarını seyrederim. Bir çeşit ilaç, bir çeşit terapi gibi gelir bana. Çocukluğumun güvenli uykularını çağırır, annemin kucağını hatırlatır bu filmler adeta... Ateşler içinde yattığım bu hafta, ne kitap okuyabilecek ne de film izleyecek hâlimin olmadığı saatlerde, beynim beni kendi salonlarında dolaştırdı. Rita Hayworth en sevdiğim sahnelerde yalnızca benim için dans etti. Sabah gözümü açamazken, Audrey Hepburn, Tiffany'de kahvaltımı hazırladı ve saatler rüzgâr gibi geçti. İşte bu esrik alemdeyken siyah-beyaz yıldızlar; rolleri ve kendi yaşamları ile iç içe geçmiş olarak zihnimdeydi. Ve yatakta geçirdiğim uzun günlerin sonunda kararımı verdim: Hollywood'un en sıradışı yıldızı, en şaşırtıcı güzeli, gelmiş geçmiş en inanılmaz kadını kesinlikle; Hedy Lamarr.

Gelmiş geçmiş en sıradışı Hollywood yıldızı

Belki anlatacaklarımı pek çoğunuz biliyor, belki de bir kısmınız Hedy Lamarr'ı hiç hatırlamıyor... Ama ne olursa olsun, bugünkü hayatımızı değiştiren bu kadının hikâyesi anlatılmaya değer: Hedy Lamar, sinema tarihinin ilk çıplak güzeli. Eski Hollywood filmi sevenlerin ise hafızlarında ünlü "Samson ve Dalila" filmindeki güzeller güzeli "Dalila" rolüyle yer etmiştir eminim. Dünyanın en güzel kadınlarından olan Lamarr'ı, bugünü değiştiren kadın olarak anma sebebim, ne filmleri ne güzelliği elbette... Sinemanın ilk çıplak sahnesini çekerek adını duyuran bu güzel kadın, aynı zamanda elimizdeki cep telefonlarından tutun her türlü bilgisayar ve iletişim aracında kullandığımız GSM, GPS ve wi-fi teknolojlerinin büyükannesi...

Haberin Devamı

Gelmiş geçmiş en sıradışı Hollywood yıldızı

HEDY LAMARR VE BULUŞUNUN İLGİNÇ HİKÂYESİ

1914, Avusturya doğumlu Hedy, Yahudi asıllıdır. Berlin'de tiyatro eğitimi alır, çocuk yaşta oyunculuğa başlar ve 1933 yılında Çek yapımı Extacy filmindeki sahnesiyle, sinema tarihindeki ilk çıplak kadın olarak ünlenir. Bir askeri uçak firmasının genel müdürlüğünü yapan silah tüccarı, kendi gibi Yahudi olan Friedrich Mand ile evlenir ve kocasının kıskançlığı sebebiyle sinemayı bırakır. Evli kaldığı süre boyunca silahlar üzerine eşinden çok şey öğrenir. Ama kocasının Yahudi olduğu halde, Hitler'in adamı olduğunu anlayınca, oynadığı filmlerdekini aratmayacak bir kurguyla evden kaçar ve hep hayalini kurduğu Hollywood'a gider. Clark Gable'dan Spencer Tracy'e kadar pek çok önemli oyuncuyla yaklaşık 20 film çeker. "Dünyanın en güzel kadını" ilân edilir. Lamarr çok da zeki bir kadındır. Samson ve Dâlila'yı çekmeden birkaç sene evvel setler dışında kalan zamanlarında teknoloji ile ilgili çalışmalar yapar. Amacı; Hitler'i durdurmaktır. Naziler tarafından hedefi değiştirilemeyecek torpidolar üretmeyi kafasına koyar. Ve bunu başarır da. Bu konudaki çalışma ortağı da bir piyanisttir. Bir partide, herkes eğlenirken tanışıp sohbete dalan ikili, bugünün iletişim teknolojisinin temellerini atarlar. 1942 yılında, otomatik piyanolardan yola çıkarak “frekans atlamalı yaylı spektrum" teknolojini bulur. Böylece, sürekli frekans değişimi sağlanmıştır. Torpidoların hedefi değiştirilemeyecek, hatta telefon hatları da düşman tarafından dinlenemez hâle gelecektir. Amerika nedendir bilinmez, kendilerine sunulan bu teknolojiyi kullanmaz. Lamarr, "Gizli Haberleşme Sistemi" adını verdiği buluşunun patentini alır. 1962 Küba krizi patlak verince, Amerikan donanması bu buluşu kullanır ama patentin süresi dolmuştur. Lamarr, buluşu için para alamaz ama frekans değişimi esasına dayanarak geliştirilen tüm teknolojilerin temelini atan kişi olarak tarihteki yerini alır.

Haberin Devamı

Gelmiş geçmiş en sıradışı Hollywood yıldızı

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR