Ünlüler neden bu kadar çok boşanıyor

Haberin Devamı

Yahu bu ünlüler neden bu kadar çok boşanıyor! İşte son bir haftadır sürekli bana sorulan soru! Yanlış anlamayın, boşandığım falan yok ama ne zaman ünlü biri boşansa, aynı soruyla muhatap ediliyorum. Bu hafta, Emre Altuğ ve Çağla Şikel boşanınca, yine sürekli aynı soruyu duyar oldum: "Neden, ünlüler hep boşanıyor"! Tabii sorular bu kadarla kalmıyor, muhakkak "neden boşanmışlar" sorusu da peşi sıra geliyor. "Ünlüler" ortak kümesinde herkesi aynı sepette görme eğilimi, boşanmalarda ayyuka çıkıyor. Sanırsınız biri boşanınca, herkes boşanmış sayılıyor. Ya da, bir ünlü boşanırken, tüm ünlülere nedenini açıklıyor! Gazeteler ve televizyonlar ise bangır bangır sormaya devam ediyor: Neden ünlüler hep boşanıyor! Peki bu doğru mu? Yani gerçekten, boşanma en çok ünlüler arasında mı yaşanıyor?

Öncelikle, tıpkı evlendikleri gün olduğu gibi, bugün de Emre Altuğ ve Çağla Şikel'e mutluluklar dilerim. "Neden boşandılar acaba" diye soranlara şaşıyorum! "Ünlü" ya da "ünsüz" diye ayrılmaksızın insanlar tek bir nedenden ötürü boşanırlar çünkü, bunu biliyorum: Mutsuzluk. Gösterilen gerekçe ne olursa olsun, günün sonunda, en azından tarafların birinde hâkim olan duygu "mutsuzluk" olduğu için boşanır çiftler. Evliliği devam ettirmek için binlerce sebep sayılabilir ama ayrılmak için bir tek "mutsuzluk" yeterlidir. Bu durumda ille merak edilecekse, boşananların değil, mutsuz ve hoşnutsuz oldukları hâlde evliliklerini devam ettirenlerin "nedenlerini" merak etmek gerekir.

Peki, ünlüler daha mı çok boşanır? Hiç sanmıyorum. İşin aslı, kimse boşanmak istemez. Hele, Emre Altuğ ve Çağla Şikel gibi çoluk çocuğa karışmış evliliklerde... Ama gerçek şu ki, ünlü olsun olmasın, birbirine muhtaç olmayan çiftler tabii ki daha kolay boşanır. Maddi durumu yerinde, tolumda bir sosyal statü ya da çevreye sahip olmak için bir başkasına ihtiyaç duymayan, yere sağlam basan, hayatının üstesinden yalnız başına gelebilen bireyler, mutsuz oldukları halde bir evliliği ille de yürütmek için kendilerini zorlamak ihtiyacını duymuyorlar. Ünlü insanlar da genellikle bu sınıfa giren kişiker olduğu için, evliliklerinin bir hapishaneye dönüşmesine göz yummuyorlar ve hem kendilerini hem eşlerini özgür bırakmayı tercih ediyorlar bence. Bu yüzden, toplumun büyük kısmında ratladığımız o "zorla" yürütülen evliliklere pek rastlanmıyor ünlüler arasında. Ama yine de bu ünlü kişilerin daha çok boşandığı anlamına gelir mi? Birlikte göz atalım...

Boşanma hızı arttı

Mutlaka siz de çevrenizi gözlemleyerek farketmişsinizdir, son yıllarda gerçekten toplum genelinde boşanmalar hızla arttı. Çocukken anne-babası boşanmış arkadaşım tek tük olurdu. Şu aralar ise evliliğini devam ettirenlere tek tük rastlanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu verileri de bu durumu doğruluyor. Son 10 yılda evliliklerde azalma ve boşanmalarda artış kaydediliyor. Toplumsal grafiğin, erken yaşta evliliği ve en az dört çocuğu destekleyen muhafazakâr iktidar söyleminin tam tersine gittiğini görmek ise ayrıca dikkat çakici bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Hoşumuza gitse de gitmese de verilere göre, boşanmalar, son 10 yılda toplum genelinde yaklaşık yüzde 40 artış göstermiş. Çiftleri, boşanmaya götüren en temel mutsuzluk sebebi ise ilgisizlikmiş. Cinsel hayatın yıllar geçtikçe kopuklaşması da yine önemli boşanma sebeplerinden biri olarak gösteriliyor. Hani kimi muhafazakar milletvekilleri ya da din adamları arada çıkıp "kadın çalıştıkça boşanmalar artıyor, kadın evinde oturmalı" diyor ya, işte bu haksız ve mesnetsiz söylem de bir parça doğruluk payı içeriyor kuşkusuz. Maddi gücünü elinde tutan kadın, kendi ve çocuklarının karnını doyurmak adına evliliğe köle olmaktan kurtuluyor çalışınca. Kocası sevgi ve ilgi göstermiyorsa, kötü davranıyorsa ya da herhangi başka bir sebepten evliliğinden mutsuzsa sırf sokakta kalmamak için evliliğine katlanmak zorunda kalmıyor çalışan kadın. Güçlendikçe, biat etmiyor. Ve bu da tabii ki bazı ekeklerin işine gelmiyor. Evet, doğru! Kadın güçlendikçe daha kolay boşanabiliyor. Kadını kendine muhtaç bırakarak evlilik kurumunu korumayı hedefleyen zihniyet de boşanmalardan yine kadını sorumlu tutuyor. Oysa, karşılıklı sevgi, saygı, anlayış ve cinsel çekimin her daim taze tutulmaya gayret edilmesini teşvik etmek gerekiyor.

Mizahı kuvvetli erkeklerin evlilikleri yürümüyor

Gelelim ünlülere... Toplumda boşanma yüzde 40 artmışken, her yıl boşanan birkaç ünlüyü görüp, "ünlüler amma çok boşanıyor" demek ne büyük haksızlık! Hayır, "insanlar" artık daha çok boşanıyor. Ama Cem Yılmaz örneğinde olduğu gibi, ünlü birinin boşanması her gün medyada yer alınca, sanki aynı kişi hergün yeniden boşanmış gibi bir algı çoğalması yaşanıyor. İşte ispatı, gelin 2014 yılında kimler boşanmış bir bakalım: Cem Yılmaz (ki 31 Aralık 2013 tarihinde boşandı ama 2014'e ekledim), Ata Demirer-Özge Borak, Okan Bayülgen-Şirin Ediger, Murat Yıldırım-Burçin Terzioğlu,Ece Sükân-Ümit Benan, Metin Şentürk-Fulya Kalkavan, Emel Yıldırım-Erdal Acar. Toplam yedi çift. Belki birkaç kişiyi unutmuşumdur ama yine de iki elin parmaklarını geçmez bu sayı. Cem Yılmaz, Okan Bayülgen ve Ata Demirer'in aynı yıl boşanmasına bakıp, "mizahı kuvvetli erkekler daha çok boşanıyor" demek ne kadar sağlıklıysa, 7-8 evlilik bitti diye "ünlüler daha çok boşanıyor" demek de o kadar sağlıklı! Hayatının yarısından çoğunu aynı adamla geçirmiş nerdeyse 20 yıldır evli , aile kurumuna tüm kalbiyle inanan ve medyanın deyişiyle "ünlü bir kadın" olarak, boşanan insanların bu denli sorgulanmasını büyük haksızlık olarak görüyorum. Elbette dağılan yuvalar kalbimi acıtıyor ama kavga-dövüş sürdürülen evlilikleri gördükçe daha çok üzülüyorum. Bir de bardağa dolu tarafından bakalım: Boşanmalar artıyor ama bir yandan da mutsuz evlilikler azalıyor! Ünlü olsun olmasın, isteyen herkese gönlünce bir hayat arkadaşı, çoluğu-çocuğuyla mutlu ve sıcacık bir yuva dilerim.

DİĞER YENİ YAZILAR