Dünyanın en popüler turistik mekanı Kapalıçarşı

Haberin Devamı

İşte haftanın haberi: Time Dergisi’nin yayınladığı dünyanın en popüler turistik mekanları listesinde, İstanbul’daki Kapalıçarşı birinci sırada... Time’ın yazdığına göre, 15’inci yüzyıldan kalma dünyanın en eski çarşılarından olan Kapalıçarşı’yı her yıl yaklaşık 91 milyon 250 bin kişi ziyeret ediyor. Bu haber, benim gibi Kapalıçarşı’ya tutkuyla bağlı biri için elbette sürpriz olmadı ama itiraf edeyim çok mutlu oldum. Bu büyüleyici mekânın, milyonlarca insan tarafından kıymetinin bilinmesi, toprağımızın mirasını dünya ile paylaşıyor olması büyük gurur verdi bana. Her ay en az bir kere mutlaka gidip gezdiğim, daha önce de hakkında detaylı tanıtım yazıları yazıp ailece çektiğimiz fotoğraflarla paylaştığım Kapalıçarşı’yı dünya birincisi olmasının şerefine bir kere daha mutlulukla sayfama taşıyorum. Tavsiyeler, Saffet Emre rehberliğinde keşfettiğim yeni yerler ve mutlaka yapılması gerekenler...

Evliya Çelebi’ye göre Kapalıçarşı

Evliya Çelebi’ye göre 17’inci yüzyılın ortalarında Kapalıçarşı’da 4 bin 399 dükkan, 2 bin 195 oda, 497 tane dolap denilen küçük dükkan (bugün kullanılmasa da Saffet Emre sayesinde bir örneğini gördüm), iki lokanta, on iki hazine dairesi, bir cami, on mescit, bir hamam, 19 çeşme, sekiz tulumbalı kuyu, 24 han, bir mektep ve bir türbe varmış. Tarih içinde yangın, deprem gibi çok sayıda felaketle karşılaşan Kapalıçarşı, 1894 depreminden sonra yenilenerek bugünkü halini almış. Önceleri, tahminen Bizans yapısı olan Eski Bedesten, şimdiki adıyla Cevahir Bedesteni ve daha sonra “Fatih” zamanında inşaa edilen İç bedesteni varmış yalnızca. Daha sonra, bu bedestenleri birbirine bağlayarak, hanlar, sokaklar, dükkanlar eklenerek, üzeri de kapatılarak büyük ve kapalı bir çarşı haline getirilmiş. Çarşının inşaatını, Fatih Sultan Mehmet başlattığı için, kuruluş tarihi olarak 1461 yılı kabul edilmiş. Bugün 4 bin civarında dükkanı içinde barındıran bu çarşı, turizmimizin ve ekonomimizin en önemli yerlerinden biri.

Nur-u Osmaniye Kapısı ve gizemli sembolleri

Kapının üzerinde Osmanlı’nın amblemi duruyor. Üzerindeki sembollerden bazıları ise şöyle imiş: Asa Hazreti Musa’nın sihirli bastonu; terazide yer alan iki kitaptan biri Fatih’in Kanunname’si, ikincisi Kanun-i Esasi; Bereket Boynuzu, Pagan döneminden başlayarak, Roma döneminde de kullanılan meyve ve başaklarla dolu kıvrılmış bir keçiboynuzu; çift taraflı Teber veya iki taraflı balta, Osmanlı’da da bir üstünlük sembolüydü; ağızdan dolma top, İstanbul’un fethinde kullanılmış. Kılıç ise Türk mitolojisinde beş kutsal öğeden biri.

Kaybolarak keşfedin...

Kapalıçarşı’da yedi kapı ve o kadar çok sayıda sokak, han, esnaf lokantası var ki, keşfetmenin en güzel yolu her zaman olduğu gibi kaybolmaktan geçiyor. Korkmayın; ne kadar kuytulara dalarsanız dalın muhakkak ana cadde sayılan Kalpakçılar Caddesi‘ne yeniden çıkabiliyorsunuz. Kalpakçılar Caddesi, Nur-u Osmaniye Kapısı’ndan girdiğinizde karşınızda uzanan geniş ve dükkan kiralarının en yüksek olduğu cadde. Adından anlaşılabileceği gibi, eskiden sadece kalpak satılan dükkanların olduğu bu caddede bu gün tek bir kalpakçı yok. İşte bazı cadde adları; Serpuşçular, Feraceciler, Terziler...

DİĞER YENİ YAZILAR