40 kilometre ötede farklı bir dünya

Gürcistan’ın sayfiye şehri Batum’u mutlaka görmelisiniz. Sarp sınır kapısına sadece yarım saat uzaklıkta ve sınırdan nüfus cüzdanınızla, hiçbir ücret ödemeden çıkabilirsiniz.

Bayram’da hiçbir yere gitmeme kararı almıştık. İkinci gün birden esti ve Arhavi’de yaşayan arkadaşlarımız Sabiha ve Aytaç’a misafir olmaya karar verdik. Hesapta iki gece kalıp, biraz Karadeniz havası alıp dönecektik ama yeşil sarhoşluğuna kapılıp beş gece kaldık. Arhavi ve Rize çevresindeki şahane günlerimizi haftaya paylaşmak üzere bir kenara bırakıp size günü birlik Batum gezimizden bahsetmek istiyorum. Sarp kapı komşumuz, Gürcistan’ın sayfiye şehri Batum, sadece yarım saat uzaklıkta ve nüfus cüzdanınızla, hiçbir ücret ödemeden çıkabilirsiniz.
Artvin - Hopa’dan geçtiğiniz an başka bir dünyaya adım attığınızı hissettiriyor Batum. Düşünün ki Karadeniz coğrafyasına, Avrupa- Rus karışımı, modernle geçmişin iç içe harmanlandığı bir kent inşa edilmiş. Karadeniz bölgemiz doğal güzelliklerden fazlasıyla nasibini almış, dağları, yaylaları muhteşem ama gelin görün ki insan elinin değdiği yerler zerre estetikten yoksun; doğanın içinde bir yara gibi şehirlerimiz.
Şimdi gerçekleri söylediğim için bana kızan çok olacak ve hemen “beğenmiyorsan git orda yaşa” diye Avrupa’yı işaret eden gafiller hortlayacak, biliyorum. Maalesef, Karadeniz şehirleri, kendi doğasına ihanetle yapılaşıyor. Artvin ve çevresindeki yerleşkelere baktığınızda estetik, mimari, kültür-sanata dair yoksunlukla karşılaşıyor insan. Düşünün ki Arhavi’de bir tane kitapçı yok. Hemen Sarp kapısından geçip vardığınız Batum’da ise halk, Sovyetler dağıldıktan sonra fabrikaları kapatıldığı için üretimleri bitip, yoksulluğa düşmüş. Ama şehir yaşamları zengin. Parkları opera -tiyatro binalarının ihtişamı, meydanları ve onları süsleyen heykelleri, plajlarının güzelliği ile çok renkli, çok eğlenceli...
Batum’u görmenizi öneririm. Karadenizdeki yerleşimlerimize biraz özensek bin katı güzellik yaratabilecekken, umursamaz şehirleşmemiz, Batum’un kültür- yaşam zenginliğini gördükten sonra insanın kalbini burkuyor. 15 milyonluk İstanbul’da bile benzeri olmayan, 200 bin nüfusluk Batum’daki büyük opera binasını geçtim bir de park içindeki yazlık tiyatroyu görünce, önünde ağladım.
Batum’da bir gün
- Para birimleri Lari, bizim Lira’dan misliyle değerli. Yani tüm fiyatları iki ile çarparak hesaplamayı unutmayın.
- Kilometrelerce uzanan plajlar, eğlence yerleri, su sporları,çay bahçeleri, parklarla bezeli sahil şeridini yürüyün
- Sahilde bulunan, Ali ve Nino heykelinin birbirinin içinden geçişini izleyin. Ali ve Prenses Nino’nun gerçek aşk hikayesinin anlatıldığı Kurban Said’in başyapıtını mutlaka okuyun.
- Ali-Nino Heykeli, Alfabe kulesi gibi popüler yapıların bulunduğu sahildeki meydandan şehrin içlerine doğru dalın ve ara sokaklarda kaybolun.Plaza, Altın Post Meydanı, katedraller, sinagog ve cami gibi tarihi merkezler yan yana sıralanıyor. Ara sokaklara dalın, tasarım butikleri, birbirinden güzel kafeleri keşfedin, kimi zaman Rus kimi zaman İngiliz mimarisiyle karşılaşmanın keyfine varın.
- Gürcü yemeklerinin tadına bakın, bize çok uygun. Çakapuli dedikleri rezene, tarhun gibi bölge otlarıyla pişirilmiş güveçte etleri, reyhanla ve kariandri otuyla pişirdikleri siyah fasulyeleri ve özellikle Kaçapuri dedikleri hamurundan peynir akan pideleri efsane. Plaza yakınındaki Wine Town Georgian Kitchen yerel bir lokanta, fiyatlar da çok uygun, tavsiye ederim. Cevizli sucuk çeşitleri ve şarapları da dünyaca ünlü.
- Vakit bulursanız teleferikle çıkıp Karadeniz’e kuşbaşı bakın
- Botanik Park’ta dolaşın.
- Akşamını mutlaka görün, sokaklar, parklar cıvıl cıvıl eğlence yerine dönüşüyor. Eğlence sokaklarda akıyor.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR