Baykal’ın 4 sorusu havada kaldı

Baykal, “Başbakan halkın karşısına çıkmıyor. Televizyona çıkalım diyorum kabul etmiyor. Kapsamlı bir basın toplantısı düzenlemiyor. Şimdi ben bazı sorular soracağım ve yanıt vermesini istiyorum” diyerek şu soruları yöneltti:

PEMBE MASALLARLA BİR YERE VARILMAZ

Ekonomik göstergeleri yanında getirdiği grafiklerle anlatan Baykal, pembe masallar anlatarak, “Astık, kestik” diyerek bir yere varmanın mümkün olmadığını vurguladı. Türkiye’de büyümenin azaldığını, işsizliğin arttığını ortaya koyan Baykal, “Hükümet çok kısa sürede bu uçağı kendi yönetmekten vazgeçecek ve IMF’ye başvuracak. Yani otomatik pilotu devreye sokacaktır” dedi.


1-TELEKOM’UN SATIŞINDAN BAŞBAKAN BİR ŞEY ALDI MI?

“Şaİbelİ bir satış. Bu konu aydınlığa kavuşmamıştır. Telekom öyle bir satılmıştır ki, alanlar kârıyla taksit ödemesi yapmıştır. Tarlanın taşıyla tarlanın kuşunu vurmuşlardır. Telekom’u sonunda kim aldı? Belirsiz. Bu satış gerçekleştikten hemen sonra yüzde 10 KDV indirimi sağlandı. Bu kaynak satıştan sonra verildi. Nasıl olur da Hariri Ailesi’nin cebine karşılıksız olarak, KDV indirimini devreye sokarak, bu kaynak transferini içine sindirebilir? Bunun karşılığında bir şey alınmış mıdır? Karanlık bir satış. ‘Bunu böyle kabul edin’ denilmektedir. O yüzde 10’luk KDV indirimiyle bu kaynak karşılığında Türkiye ya da Sayın Başbakan bir şey almış mıdır, almamış mıdır?”

2- AKMAN RTÜK BAŞKANLIĞI GÖREVİNE DEVAM EDECEK Mİ?

“Deniz Feneri bir büyük skandal. Eksik olmasın bazı AKP’li vekiller de böyle söylüyorlar. Almanya’da şirket, Türkiye’de şirket, ikili hesaplar, oradaki para buraya aktarılıyor. Buraya getiriliyor paralar burada bir siyaseti finanse etmek için harcanıyor. Bir televizyon kuruluyor. Bu olayın arkasında yer alanların kim oldukları belli. Başbakan ’Tanımıyorum’ diyor, fotoğrafları ortaya çıkıyor. Bakanlar Kurulu müslümanların fitre ve zekatını toplayarak, kişisel çıkarları için kullanan bu derneğe kamuya yararlı dernek statüsü verdi. Mehmetçik Vakfı’na tanınmayan haklar ona tanınmış. Alman mahkemesi, orada yakaladıklarını mahkum etmiş, Türkiye’deki sanıklar hakkında hüküm vermiş. Bu dava Türkiye’de yürütülsün diye bekliyoruz, Adalet Bakanı ’Bana ne. Bu, Almanya’daki iş’ diye sorumluluktan sıyrılmaya çalışıyor. Bu derneğin kuryesi, RTÜK Başkanı. O RTÜK Başkanı orada görev yapmaya devam edecek mi?”

3- CEYHAN İÇİN ÇALIK’A SÖZ VERİP, BİZİM ÇALIK DEDİN Mİ?


“Kamuoyuna ilgili kişi açıklama yaptı. ’Ben görüştüm Başbakan’la. Başbakan bize ’Rafineri ruhsatını sana vermeyeceğiz, bizim Çalık Grubu’na vereceğiz. Bunu da Berlusconi ve Putin ile gerçekleştireceğiz’ dedi”, diye bir açıklama yaptı. Başbakan’ın bunu tekzip ya da teyit etmesini istiyorum. Gerçekten, ’Bizim Çalık Grubu’na biz orayı vereceğiz’ demiş midir? Demişse, bu ne biçim şeydir? Bu soruların bir an önce cevaplandırılmasını istiyorum.”


4-Sabah-atv HİSSEDARLARI MI GİZLENİYOR, NASIL İŞ BU?

“BaŞbakan, Sabah-atv satışına talip çıkan iş adamları ile görüşmüş müdür? Gece saat 23.00’te Ankara Esenboğa Havalimanı VIP salonunda bu işe talip olduğunu söyleyen bir iş adamı ile Türkiye’nin sorunlarını mı konuştular, yoksa Sabah-atv satışını mı? TMSF Başkanı çıktı bir açıklama yaptı. Dedi ki, ”Devlet yöneticileri bana bunu niye pahalıya sattın diye hesap sordular“. Başbakan bu satışın yüksekliği ile ilgili TMSF Başkanı ile görüştü mü? Başbakan, Sabah-atv’yi alan şirketin genel müdürü olan damadının yanında mı, yoksa Türkiye’nin Hazinesi’nin yanında mı? Bu satıştan sonra ortaya çıktı ki Katarlı ortak yüzde 50 söz hakkına sahip. Ne biçim bir iş bu? Hissedarlar mı gizleniyor? 750 milyon dolar bankalar kredi verdi. Şimdi bütçede 350 trilyon lira KOBİ’lere dağıtacağız diye övünüyorsunuz. 750 milyon dolar, 1.3 katrilyon yapıyor. Siz medya monopolü sağlayacaksınız diye böyle bir şey yapabilir misiniz? Bunların hesabını sormayacak mıyız? Türkiye Muz Cumhuriyeti mi?”


BAYKAL: ‘SÜKUT İKRARDAN GELİR’

CHP lideri Deniz Baykal, 2009 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından, gazetecilere Başbakan Erdoğan’ın Genel Kuruldaki konuşmasını değerlendirdi.

“Bu görüşmelerin önemli yönü Başbakan’a sorulan sorulardır” diyen Baykal, bu soruların toplumun kafasında yer alan, aydınlatılmamış çok önemli sorular olduğunu söyledi. Baykal, 4 net sorunun cevabının olması gerektiğini, bu sorulara cevap verilmemesinin, “sükut ikrardan gelir” sözünü hatırlattığını ifade ederek şunları söyledi: “Bu konuyu açıkça reddedecek durumda olmadığı, buna cevap verme imkanına sahip olmadığı böylece görüldü. Susarak geçiştirmek, konuyu tartışma konusu yapmaktan kaçınmak istiyor. Ben, şimdi durum nedir diye soruyorum Başbakan, 30 yıl önceki enerji, petrol sıkıntısı, belediye işçilerinin greviyle ilgili, her zaman, herkes, her dönem hakkında çıkabilecek gazete haberlerini göstererek, cevap vermeye çalışıyor. Bırak 30 yıl öncesini, şimdi ne oluyor? Bunlara cevap veremiyor. Bunlara cevap verilmemesi, ikrar edilmesi demektir.”