Gazete Vatan Logo

Batı Trakya'da bir ilk: 'Sevdanın Göçü'

Batı Trakya’da ilk Türkçe sinema filmi çekildi.

Batı Trakya'da Türkler tarafından çekilen ilk uzun metrajlı film olma özelliğini taşıyan “Sevdanın Göçü” gösterime giriyor.

Filmin yönetmenliğini, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Sinema ve Televizyon Bölümü mezunu 25 yaşındaki Pelin Bodur yaptı.

Pelin Bodur’un babası Cengiz Bodur tarafından kurulan film şirketi tarafından hazırlanan film 1950’li yıllarda Bozcaada’da yaşayan “Mustafa” ile “Tasula”nın gerçek hikayesini anlatıyor.

Senaryosu, yönetmen Pelin Bodur’un annesi Müjgan Bodur’a ait filmde başrolleri, "Mustafa"yı canlandıran Pelin Bodur’un kardeşi Cihan Bodur ile "Tasula"yı oynayan Nilüfer Arif paylaşıyor.

Yaklaşık iki buçuk ayda tamamlanan ve aralarında Yunanların da bulunduğu 20’nin üzerinde Batı Trakyalı oyuncunun rol aldığı 90 dakikalık filmin galası, 26 Ekim’de Gümülcine’de yapılacak. Filmin gala hazırlıklarıyla ilgili yoğun bir çalışma içerisinde olan yönetmen Pelin Bodur, yaptığı açıklamada, “Sevdanın Göçü” filminin ilk filmi olması nedeniyle büyük heyecan yaşadığını belirterek bu nedenle her şeyin mükemmel olmasını arzu ettiğini söyledi.

Bodur, “Bu olay bizim için çok önemli. Çünkü Batı Trakya'da çekilen bu filmin hikayesi iki komşu ülke olan Türkiye ve Yunanistan’da geçiyor ve buralarda yaşayan insanları anlatıyor. En iyi şekilde hazırlanarak seyircinin karşısına çıkmak istiyoruz. Başaracağımıza inanıyorum” dedi.

“SEVDANIN GÖÇÜ” YAŞANMIŞ BİR HİKAYE

Haberin Devamı

Pelin Bodur, filmin senaryosunun gerçek bir hikayeye dayandığını belirterek, Bozcaada’da bir Türk genci ile bir Rum kızı arasında yaşanan hüzünlü aşkın hikayesinin anlatıldığını söyledi. Hikayeyi, bugün halen Gümülcine’de yaşayan Rum kızının kendisinden dinlediğini anlatan Bodur, “Film, 1950’li yıllarda Bozcaada’da aynı mahallede yaşayan Mustafa ile Tasula’yı anlatıyor. Mustafa ve Tasula, o zor yıllarda birbirini severek aşık olan ve her şeye rağmen insani duygularını yitirmeyen iki genç insan. Biz, hikayeyi bugün halen Yunanistan’da yaşayan Tasula’dan dinledik ve senaryolaştırarak filme yansıttık” dedi.

TÜRK-YUNAN DOSTLUĞUNA KATKI

Haberin Devamı

Filmin siyasi olmadığını, farklı kültürler arasında insani duyguları konu aldığını ifade eden Bodur, “Sevdanı’nın Göçü"nün siyaset içermeyen, tamamen insan ilişkileri üzerine kurulu bir film” olduğunu söyledi. Bodur, filminin konusu ve yaşandığı yerler itibarıyla Türk ve Yunan halklarının birçok ortak özelliğini ortaya koyduğunu belirterek, “Bölgemizde yaşayan insanların birçok ortak özellikleri var. Yıllar içerisinde tüm olumsuz olaylara rağmen bu ortak özellikler ve ortak kültür hala yaşıyor. Filmin iki ülke insanlarının birbirini daha iyi tanıyarak yakınlaşmasına yardımcı olacağını ve dolayısıyla Türk-Yunan dostluğuna da katkı sağlayacağını umut ediyorum” dedi.

AZINLIK GENÇLERİNE MESAJ

Genç yönetmen, “Sevdanın Göçü” filminin kendisinin de ortağı olduğu film şirketi tarafından hazırlandığını ve dışarıdan hiçbir yardım almadığını söyledi. Maddi sıkıntıların yanı sıra filmin ilk olması nedeniyle birçok zorluklarla karşılaştığını ancak vazgeçmediği ifade eden Bodur, bu çalışmasıyla aynı zamanda Batı Trakya’daki azınlık gençliğine de bir mesaj vermek istediğini belirtti.

Film, kısa bir süre önce katıldığı Van ve Elazığ film festivallerinde seyircinin büyük ilgisini çekerek, her iki festivalde “en iyi girişimci” ödülüne layık görülmüştü.

Haberin Devamı