Gazete Vatan Logo

Başka bir şans olmayacak

AB liderleri yayılan borç krizini çözmek için Brüksel’de toplanıyor

Kritik zirvede Almanya Başbakanı Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin sert çözüm önerileri masaya yatırılacak. Dünyanın merakla beklediği toplantı öncesinde AB liderlerini uyaran Sarkozy, “9 Aralık’ta liderler olarak anlaşamazsak Avrupa Birliği’nin ikinci bir şansı yok. Avrupa hiçbir zaman bu kadar tehlike içinde olmadı. Avrupa’nın parçalanma riski hiçbir zaman bu kadar büyük olmadı” dedi.

Tüm dünyada nefesler tutuldu, AB liderler zirvesinin kritik sonuçlarına kilitlenildi. Dün akşamdan itibaren Brüksel’de toplanan AB liderleri, bugün borç krizindeki Euro’yu kurtaracak formül üzerinde anlaşmaya çalışacak. Zirvede; Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin ısrar ettiği ‘yeni bir AB sözleşmesi, Euro Bölgesi’nde açıkları GSYH’nin yüzde 3’ünü geçen ülkelere otomatik yaptırım uygulanması ve kontrolü konusunda Avrupa Adalet Divanı’na yetki verilmesi’ önerileri tartışılacak.

Kritik zirve öncesinde Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’den “AB zirvesinde sorunu çözelim, bu son şansımız olacak” uyarısı geldi. Sarkozy, AB zirvesi öncesi Euro Bölgesi borç krizine ilişkin ciddi uyarılarda bulunarak, durumun tahmin edilenden daha tehlikeli olduğuna ilişkin mesajlar verdi. Marsilya’da düzenlenen Avrupa Muhafazakar Partiler toplantısında konuşan Sarkozy, “Avrupa’nın patlama riski hiç bu kadar yüksek olmamıştı” diye konuştu. Sarkozy, AB ülkelerinin krizden çıkmak için önlerinde sadece birkaç hafta kaldığını belirtti.

Tek para birimi hataydı

Fransa ve Almanya’nın ortak bir zeminde buluşması gerektiğini ifade eden Sarkozy, “Mali birlik olmadan tek para birimi hataydı, Euro Bölgesi ülkelerinin daha ciddi mali düzenlemelere ihtiyacı var” şeklinde konuştu. Sarkozy, Avrupa Birliği’nin hızla karar alıp uygulamaya geçmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: “9 Aralık’ta liderler olarak anlaşamazsak Avrupa Birliği’nin ikinci bir şansı yok. Avrupa’ya hiç bu kadar gerekli olmadı ve Avrupa hiçbir zaman bu kadar tehlike içinde olmadı. Avrupa’nın parçalanma riski hiçbir zaman bu kadar büyük olmadı.”

Faiz indiriminde bile oybirliği sağlanamadı

Avrupalı liderler borç krizini çözmek için anlaşmaya varamazken görüş ayrılıkları Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) kararlarında da görülüyor. ECB, dün yaptığı toplantıda faizleri 0.25 puan indirerek yüzde 1’e çekti. Ancak bu karar da oybirliği ile alınmadı. ECB Başkanı Mario Draghi, Euro Bölgesi’ndeki gerilimlerin şu anda büyük bir belirsizliğin olduğunu gösterdiğini söyledi. ECB’nin faiz toplantısına ikinci kez başkanlık eden Draghi, piyasadaki artan gerginliğin ekonomik faaliyetleri olumsuz etkilediğine dikkat çekerek, enflasyon beklentilerinin dengelenmek zorunda olduğunu belirtti. Draghi, likidite operasyonlarında teminat kurallarını gevşeteceklerini ifade etti. Bankalara yardım olarak olağanüstü tedbirler alındığını, ECB’nin bankalara 36 ay vadeli, sabit faizle ve sınırsız miktarda kredi sağlayacağını açıklayan Draghi, likidite imkanlarının 21 Aralık’tan itibaren devreye gireceğini kaydetti.

IMF’nin kredi vermesi karmaşık durum yaratır

Euro Bölgesi için 2011 yılı enflasyon tahminini yüzde 2.6’dan yüzde 2.7’ye yükselttiğini belirten Mario Draghi, ECB’nin, Euro Bölgesi için 2012 yılı enflasyon tahminini yüzde 1.7’den yüzde 2’ye çıkardığını kaydetti. Euro Bölgesi merkez bankalarının, bölgenin borç krizinde daha fazla rol alabilmesi için IMF’nin kredi sağlaması fikrini değerlendiren Draghi, “ECB’nin üyesi olmadığı IMF’ye kredi vermesi yasal olarak karmaşık bir durum yaratabilir. IMF, bu krediyi Euro Bölgesi’nde tahvil almak için kullanırsa, bunun anlaşmalara uygun olmayacağını düşünüyoruz” dedi. Dün üst düzey bir yetkili, euro ülkeleri merkez bankalarının ikili krediler yoluyla IMF’ye 150-200 milyar euro kaynak sağlanması için bu ülkelerin mutabakat sağlayacaklarını söyledi.

Sıfırcı Hoca’dan bu kez iyi haber: Euro'da şimdilik parçalanma olmaz

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor’s (S&P), Euro Bölgesi’nde şu an içinde bir parçalanma öngörmediklerini açıkladı. S&P Baş Ekonomisti Jean-Michel Six, “Biz bu tür bir senaryoyu bugün için dikkate almıyoruz”dedi. Mevcut iki senaryo üzerinde tahminlerinin sürdüğünü ifade eden Six, ilk senaryoda teknik olarak ekonomik resesyonun ardından, büyüme öngördüklerini, ikinci senaryoda sert bir resesyonun devamını öngörüldüğünü söyledi. Six, iki senaryoda da Euro Bölgesi’nde bir parçalanma tahmini yapmadıklarını söyledi. Zirve sonucuyla ilgili bir yorum yapmaktan kaçınan Six, bununla birlikte Avrupa Bölgesi’nin daha etkili bir şekilde çalışmasının gerekliliğinin altını çizdi. Jean-Michel Six, Le Monde gazetesinde çıkan röportajında da, 15 Euro Bölgesi ülkesindeki “yüksek alarm durumunun” sürdüğünü söyledi.

SİNİRLER GERİLDİ, JUNCKER HEM ALMANYA’YA HEM DE İNGİLTERE’YE YÜKLENDİ

Almanlar sadece kendilerinin erdemli olduğunu sanıyor


Euro Bölgesi Maliye Bakanları Grubu (Eurogroup) Başkanı Jean-Claude Juncker, AB liderler zirvesi öncesinde İngiltere ve Almanya’yı topa tuttu. Juncker, İngiltere’nin Avrupa Birliği zirvesinde kesin kararlar alınmasına karşı çıkmayacağını umduğunu söyledi. Fransız devlet radyosuna konuşan Juncker, euronun tehdit altında olmadığını ancak AB üyesi ülkelerin krizi durduracak güçlü tedbirler alması gerektiğini söyledi.

Juncker, finans sektöründe yapılmak istenilen denetleme reformlarına soğuk duran İngiltere’nin, borç krizine yanıt verilebilmesi için Avrupa Birliği’nin anlaşmalarında yapılmak istenilen değişikliklere karşı çıkmaması gerektiğini kaydetti. Juncker, yaptığı açıklamada “Sağlam bir uzlaşıya varmamız gerekiyor. AB antlaşması için AB üyesi 27 ülkenin tümünün desteklediği bir uzlaşıya varmayı tercih ederim ancak bu 27 ülkeden uzlaşmayanlar olursa... Yolumuza 17 (Euro Bölgesi üyesi) ülkeyle devam ederiz” dedi.

“İngiltere’nin başkaların uzlaştığı konularda nelere katılmadığını dile getiren sayfalarca açıklama yapmasını istemiyorum. Kabul edemem” diyen Juncker, finans sektörünün daha sıkı denetlenmesine yönelik değişikliklerin yapılması gerektiğini belirtti.

Juncker, Almanya’yı da diğer Euro Bölgesi ülkelerine karşı tavrı nedeniyle eleştirdi. Almanya’nın diğer Euro Bölgesi ülkelerinden daha yüksek bütçe açıkları bulunduğunu belirten Juncker, şunları söyledi: “Almanya’nın kendisini sanki bütçe açığı veren günahkarlar arasında kalmış gibi hissetmesini tuhaf buluyorum. Son 3 yıldır 9 ya da 11 Euro Bölgesi ülkesi Almanya’dan daha az kamu açığı verdi.” Juncker, “Almanların sadece kendilerinin erdemli olduklarını ve her zaman başkaları yüzünden bedel ödemek zorunda kaldıklarını düşünmeleri beni şaşırtıyor” dedi.

Çıkarımıza uymazsa anlaşmayı veto ederiz

İngiltere Başbakanı David Cameron, ülkesinin çıkarlarını zedelemesi halinde Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin hepsini etkileyecek bir anlaşmayı veto etmekten çekinmeyeceğini söyledi.

Barroso: Euro için her şey yapılmalı

AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Avrupa Birliği (AB) ülkelerine ortak para birimi euronun geri dönülemezliğini sağlamak için gereken her şeyi yapması çağrısında bulundu. Barroso, “AB üyesi 27 ülkenin hükümet ve devlet başkanlarına bir çağrıda bulunmak istiyorum. AB olarak hep birlikte elimizden gelen her şeyi yaparak euronun geri dönülemezliğini sağlamak zorundayız” dedi.

Obama’nın gözü kulağı Brüksel’deki zirvede

ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner, ABD ve tüm dünyanın, Avrupa Birliği (AB) liderler zirvesinin başarısına dikkat kesildiğini belirtti. Geithner, Avrupa seyahatinin üçüncü gününde İtalya Başbakanı Mario Monti ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, yalnızca Avrupa’nın değil tüm dünyanın güvenilirliğine olan inancını dile getirdiği İtalya Hükümeti’nin ekonomik reform programına olan desteğini yineleyerek, paketin İtalya’nın gelecekteki dengeleyici rolünü güçlendireceğini vurguladı. Parasal birliğin devamlılığı için çok önemli olan mali entegrasyon yolunda Avrupalı liderlerin son haftalarda gösterdiği ilerlemelerden dünyanın cesaret alabileceğini belirten Geithner, liderlerin, finansal güvenlik duvarını güçlendirmek için de daha fazla çaba göstermesi gerektiğini kaydetti. ABD Hazine Bakanı ayrıca güvenlik duvarının kritik önemi olduğuna ve reformların zaman alacağına işaret etti.

Haberin Devamı