Gazete Vatan Logo

Başbakan Yıldırım: MİT beni yanılttıysa bunun bedeli ağır olur

Başbakan Yıldırım, OHAL kapsamındaki KHK ile bazı akademisyenlerin ihracı konusunda ''Haksızlık varsa düzelecek. Maalesef bazı yöneticiler geçmiş hesaplarını görüyor'' dedi

Başbakan Yıldırım: MİT beni yanılttıysa bunun bedeli ağır olur

Başbakan Yıldırım, “Anayasa değişikliği süreci, 2007 yılındaki değişikliğin devamı niteliğindeki eksikliklerin tamamlanması” dedi, ekledi: Yürütmede iki güçlü irade olmaz, tek olması gerek

Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde gazete ve TV’lerin genel yayın yöneticileriyle bir araya geldi, gündeme ilişkin soruları herhangi bir süre sınırı koymadan sabırla yanıtladı. Anayasa değişikliği sürecinin aslında 2007’deki değişikliğin devamı niteliğindeki eksikliklerin tamamlanması olduğuna işaret eden Yıldırım, “Yürütmede iki güçlü irade olmaz, tek olması gerek” dedi. Yıldırım şöyle devam etti: Zaten darbe anayasasında garabet bir durum vardı. Parlamenter sistem öngörülmesine rağmen Evren Paşa kendisi cumhurbaşkanı olacak diye cumhurbaşkanı yetkilerini başkanlığa göre yazdırmıştı. Oradan zaten sistem bozuktu. Bunun üzerine bir de halk tarafından seçilmeye başlanınca bu sefer mevcut yapı ile anayasa tamamen uyumsuz hale geldi.

15 yıl boyunca sürekli demokrasi dışı dayatmalarla mücadele ederek bugünlere geldik. Bu Türkiye’nin kaderi değil. İrade tek olmalı. Vesayet olacaksa tek vesayetin millet vesayeti olması lazım. Onun dışında hiçbir vesayetin, hiçbir demokrasi dışı unsurun halkın seçtiği iktidara baskı yapmaması lazım. Ona hiza vermemesi lazım. Getirdiğimiz sistemin amacı bu. Bakın 2007’de cumhurbaşkanını niye seçemedik. Bugün meydanlarda bas bas bağıran CHP bunun hesabını versin önce, niye bu ülkede cumhurbaşkanı seçtirmedi. Ne eksikti? Çalışan demokrasiyi çalışmaz hale getirdiler. Orada karar aldık, cumhurbaşkanını halkın seçmesi. Sorun ortaya çıkınca kavga edecek halimiz yok, işi sahibine götürdük. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiç olmayan bir iş oldu. Bunun bayraktarlığını, öncülüğünü de ana muhalefet partisi yaptı. Biz de erken seçim kararı aldık. Daha sonra da referandum yaptık ve dedik ki ‘Madem bize seçtirmiyorsun, millete soralım.’ Millet de ‘Biz seçeceğiz’ dedi ve cumhurbaşkanını seçti.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı yetkileri fazla

Bu sistem iki erke dayanıyor. Yani yürütmede iki güçlü irade var. İki güçlü iradeyle yürütme maalesef başarılı şekilde olamaz. İradenin tek olması lazım. Hangi sistem olursa olsun millet yetkiyi verdiğinden hesabı soracak. Şimdi yetkiyi sonuna kadar verdiği bir cumhurbaşkanı var, hesap sormadığı bir cumhurbaşkanı var. Mevcut yapı. Cumhurbaşkanının yetkileri bu değişiklikten önce de çok fazla. Burada sadece ona birkaç tane ilave geliyor. Birkaç tanesi de geri alınıyor aslında. Geri alınanlar da var. Lehine düzenlemeler var bir de aleyhine düzenlemeler var. Hukuki sorumluluğu artıyor. Siyasi sorumluluğu geliyor. Cezai sorumluluğu geliyor. Yetkileri de geliyor. Yetkileri gelirken de mevcut yetkilerinin bir kısmından fedakarlık yapıyor.

Haberin Devamı

Anlamlı evet oranı bekliyoruz

(Anlamlı evet oranı bekliyoruz demiştiniz. Yüzde 55’in üstü müdür?) Anlamlı evet, milletin gönlünden geçen. Kimisi için yüzde 80’dir, 55’tir. Artık millet ne verirse. Bizde vatandaşın verdiğine şükretmekten, teşekkür etmekten başka bir şey olmaz. Anlamlı bir evet beklemek hakkımız. Vatandaş olumlu yanıt verirse ne ala, vermezse yine de başımız gözümüz üstünde yeri var.

Haberin Devamı

Saadet Partisi ‘evet’ verir

Saadet Partisi, sonunda evet verir. Onlar hayır dese de Saadet Partisi tabanı sonunda gerekeni yapar.

Kazan’dan başlayacak

Daha sahaya inmedim. Cumartesi kampanya tanıtım toplantısı yapacağız. Sürprizler o gün çıkacak. İlk buluşmayı Kahramankazan’da yapacağım.

Mutluluk araştırması

Yıldırım, TÜİK vasıtasıyla yaptırdıkları yaşam memnuniyet araştırmasının sonuçlarını açıkladı: Mutlu olduğunu söyleyen insanların oranı 2015’te yüzde 56,6, 2016’da yüzde 61,3. Yukarı doğru bir çıkış var. Mutlulukta en önemli iki parametreyi esas alıyor, bunlar aile ve sağlık.

MHP ile bir hedef, amaç birliği var...

(Bozkurt işareti yapması konusunda) Hemen bunu sormak zorunda mısınız, sonunda sor, işin magazin tarafına girmeyelim. MHP ile yapacağımız işleri işaret dili kullanarak yapmıyoruz, aleni yapıyoruz. MHP ayrı bir tüzel kişilik, ayrı bir siyasi programı var. Burada bir hedef, amaç birliği var. Belki süreç içinde 1-2 programda, hangi formatta olacağını şu anda söyleyemem ama beraber olabiliriz. Prensipte her iki parti de kampanyayı ayrı sürdürecek.

Haberin Devamı

Herkesin işaretini yaparız

Grup toplantısında bana girerken dediler ki işitme engelliler de var. Nasıl vereceğiz mesaj dedim; şöyle yapacaksınız dediler. ‘Tabi ki evet’ anlamında. Yanlış bir şey var mı herkesin işaretini yaparız. 80 milyonu kucaklayacağız, tek istisna terör örgütleridir.

‘Kurunun yanında yaş da yanıyor, olabilir’

Olağanüstü hal (OHAL) kapsamında bazı akademisyenlerin ihracıyla ilgili soru üzerine Yıldırım “Kurunun yanında yaş da yanıyor olabilir maalesef. Fırsat bu fırsat maalesef bazı yöneticiler geçmişten kalan hesapları kullananlar da olabilir. OHAL şikayet kurulu mahkeme yolu açıyor” dedi. Yıldırım şunları söyledi:

‘Mücadele sorgulanır’

“Oradaki suçlanma, kişinin bir irdelenip ortaya çıkarılması lazım. Bu yapılmadan, bu dediğiniz tarzda bir yola girersek o zaman bu mücadele topyekun sorgulanmaya başlanır. Ne kadar irtibatı var, ne kadar işin içinde, ne kadar değil, bunların ortaya çıkması lazım. İşin göbeğinde olan bir kişiyle hasbelkader bir işin içine dahil olmuş bilmeyerek, bunu birbirinden ayırt etmeden bu dediğiniz tarzda bir mağduriyet giderme sürecini başlatmak doğru değil. Bu, mücadelenin etkinliği bakımından sorgulanmaya başlaması bakımından doğru bulmuyoruz ama bunun da uzun sürmemesi lazım.”

FETHULLAH GÜLEN'İN İADESİ

‘Bu ABD yönetimi daha iyi anlıyor’

(ABD ile ilişkiler) Önceki yönetim yaklaşımı ile yeni yönetimin yaklaşımı arasında fark var. (FETÖ’nün iadesi) Yönetimin bizim açımızdan bu meselenin anlamını iyi anladığını görüyorum. Dedim ki Türkiye kamuoyunda ABD karşıtlığının sona ermesini istiyorsanız mutlaka adım atmanız lazım. Kamuoyu ABD hakkında iyi şeyler düşünmüyor. FETÖ ele başı orada, ne yaparsak yapalım ilişkileri düzeltemeyiz. Farklı adım olacağını öngörüyorum. İyi şeyler olacağını düşünüyoruz. Adam orada 400 dönüm çiftlikte yazarları çağırıyor, hava atıyor Türkiye’ye meydan okuyor. Kanımıza dokunuyor önüne geçin dedik. ABD’nin anlaşmaya göre iade etmesini, sınır dışı edilmesini istiyoruz. Doğru olan beklediğimiz bize iade edilmesi. Bu mümkün değilse çıkarılmış olması da bir adım olarak değerlendirilebilir.

Abd ayrı, Rusya ayrı

ABD son yıllarda seçim dolayısıyla da olabilir bölgedeki varlığını sürdüremedi. Kastım şu; bölgede istikrar için sadece Rusya değil, ABD’nin değil etkin olması lazım. Gelsin işgal etsin anlamında değil. Hiçbir yabancı gücün kalıcı olması işimize gelmez. Sadece çözümü kastettim. (ABD ile yakınlaşma Rusya ile ilişkiyi bozuyor mu?) Bozmaz. Rusya ayrı ABD ayrı. İlişki alanımız farklı. Birbirinin alternatifi değil. İkisiyle de iyi anlaşabiliriz.

MİT bilgi sakladıysa bedeli çok ağır olur...

(Bylock’cu siyasiler) Gelen Bylock hakkında işlem yapılıyor. Kaynağı istihbarat. MİT’in bildirdiği isimlere işlem yapılıyor. MİT’e sordum, ‘kardeşim siyasetçi, milletvekili ne varsa getir’ dedim. ‘Yok bir şey’ dedi. Benden bilgi mi sakladığını düşünüyor millet. Eğer öyle bir şey yaptıysa çok büyük bedeli olur. Şu anda bu bilgi yok. Bu iddiayı ortaya atanların da aksinin belgesini ortaya koyması lazım. Aksi halde kafa karıştırma dışında bir şey olmaz.

2003’te ilk muhtıra

“15 yıldır neye ihtiyacınız oldu da vatandaş vermedi, niye böyle bir değişikliğe gidiyorsunuz’, çok yerde soruluyor. Doğru, AK Parti’ye 2003’ten beri millet desteğini sürdürüyor, hem de her seçimde artırarak sürdürüyor. Ancak bu 15 yılın ilk gününden bu tarafa bir değerlendirme yapmamız lazım. Biz vatandaşlarımıza, milletimize verdiğimiz sözü tuttuk ama o kadar büyük badirelerden geçtik ki. Belki bunun 3-5 tanesi kamuoyu tarafından biliniyor. Çok daha fazlası bilinmiyor. Her şeyi biz vatandaşa yansıtırsak, moral bozarsak bu ülkede nasıl iktidar olacağız. Haberiniz var mı bilmiyorum. 2003 yılı 8 Ocak’ta ilk muhtırayı yedik. O gün Diyarbakır’da uçak düştü, gündem değişti ve o muhtıra güme gitti. Arşivlere bakın. Oradaki söylenenler 27 Nisan’dan çok daha ileriydi. Ama o gündem olmadı, uçak düştü. Yani biz şeytan taşlamadan vakit bulduğumuz aralarda da iş yaparak bugünlere geldik.”

Gündemimizde erken seçim yok...

Diyelim ki referandumda evet çıktı, bir sürü uyum yasası var. Yeni sistem 2019. Onun hazırlıkları var. Aksi oldu diyelim. Evet de hayır da çıkabilir. O zaman da yolumuza devam edeceğiz. Seçim ilk tercihimiz değil. Başımızda çok boza pişirirlerse de toplumda da böyle bir kanaat olursa o zaman oturur düşünürüz.

- TV TARTIŞMASINA GEREK YOK: (Kılıçdaroğlu sizi TV’de tartışmaya çağırıyor) Ben tartışmayı seven bir adam değilim. Tartışacak ne var konuşuruz. Buna gerek yok. Bundan sonra da konuşuruz. O kendi kampanyasını yürütsün, biz kendi kampanyamızı yürütürüz. vatandaş dinleyip karar verir.

- KONGRE TARİHİ DEĞİŞMEZ: (Evet çıkarsa AK Parti kongre yapacak mı?) Böyle bir düşünce yok. 2018’de normal kongremizi yapacağız. Referandum sonucuna göre kongre tarihinde değişiklik olmaz.

- ŞARTLAR OLUŞURSA: (Kabine revizyonu) Dedikodular çıkıyor, önüne geçmek mümkün değil. Arkadaşlar yerli yerinde çalışıyorsa durup dururken neden değişiklik yapacaksınız, niye değiştireceksiniz. Ama hiç değişiklik olmayacak demek değil.

Artık Yüksekdağ modeli uygulanacak

(HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ’ın vekilliğinin düşürülmesi) Meclis’te oylama yapılmıyor. Kesinleşmiş ceza kararı olan vekille ilgili karar Meclis’e ulaşırsa başkan okuyor bitiyor. Bu kararı okumamak suç. Geçmişte olmamış ise bugün olmayacak diye bir şey yok. Bundan sonra olursa aynısı yapılır. Kim olursa olsun gereği yapılması lazım.

İdam: Referandum geçsin

(Bahçeli’nin idam çağrısı) Bizde bir laf var, ‘Önce şapladığını boya’ derler. Kök boya öncesi şaplama yaparlar. Şu anda referandum süreci var. Referandum bir geçsin sonra bir araya gelir, değerlendiririz, konuşuruz.

TSK’da başörtüsü kararı

polis teşkilatında olduğu gibi burada görev alacak askeri personelin başörtüsü takıp takmama konusu bir süredir gündemdeydi demek ki almışlar. Bu yönde müracaatlar vardı. 2-3 aydır gündemdeydi.

Bu ülke bölünmez

“Başlangıçta, ‘PKK, FETÖ ve diğerleri ‘hayır’ veriyor, ‘hayır’ verenler bölücüdür, vatan hainidir, teröristtir’ gibi söylemler vardı. Daha sonra bu söylem değişti. Söylemde değişiklik var mı” sorusu üzerine, Yıldırım, şöyle konuştu: “Benim dediğim şu; Bölücü örgütler ‘hayır’ kampanyası yapıyor, CHP de bu kafileye katılarak onları sevindirmesin. İlk söyleme şeklim bu. Yoksa vatandaş ‘hayır’ da verir, ‘evet’ de verir, canı ne isterse onu yapar. Vatandaşın ne vereceğine biz karar verecek değiliz zaten öyle imkan olsa referandum olmazdı.” (CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, “Evet çıkarsa ülke bölünür” sözü üzerine) “Çıksa da çıkmasa da bu ülkeye bir şey olmaz. Türkiye bölünmez, Türkiye’yi bölmeye kalkanlar boyunun ölçüsünü aldı, bundan sonra da almaya devam edecek. Bizim milletimize güvenmemiz lazım.”

CHP yumuşattı...

(Manisa İl Başkan Yardımcısı ‘iç savaş çıkar’, Kılıçdaroğlu da ‘başkanlık gelirse kan çıkar’ dedi, sorusu üzerine) O iç savaş çıkar diye bir laf etmiş, kabul edilebilir tarafı yok. Kılıçdaroğlu başka şey de dedi. Yüzde 98’le kabul edilse bile tanımıyoruz dedi. Hain dedi, bilmem ne dedi. Ben de millet de onu tanımaz dedim. Şu anda CHP kampanyasını yumuşatmış görünüyor. Bu kötü bir şey değil, kucaklayıcı olmak, sertleştirmemek, kan, hainlik gibi söylemlerin olmaması iyi bir şey.

Siyasette gerginlik istemiyoruz...

Biz mümkün mertebe yani siyasette gerginliğin değil, kucaklayıcılığın hakim olmasını istiyoruz. Bu şekilde bir yaklaşım içerisindeyiz ama kırmızı çizgilerimiz var, değerlerimiz var. O değerlerimize saldırı olursa ona da boynumuzu bükemeyiz, gereken karşılığı veririz.