Gazete Vatan Logo

Başbakan'dan Sur açıklaması

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sur'daki operasyonlar için, "Nevruza kalmadan bitecek." dedi.

Başbakan'dan Sur açıklaması

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sur'da gerçekleştirilen operasyonlarda sona yaklaşıldığını belirterek, "Sur'da operasyonlar çok kısa sürede bitecek, az kaldı. Birkaç gün kaldı. Nevruza kadar kalmaz" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlui A Haber'de yayınlanan 'Başbakan ile Gündem Özel' programında önemli açıklamalarda bulundu.

Terörle mücadelenin 23 Temmuz'dan beri büyük bir kararlılıkla sürdüğünü söyleyen Davutoğlu, "Kimse böyle kararlı bir mücadele yürüteceğimizi düşünmüyordu. Başta terör örgütü. Zannettiler ki biz sadece bazı adımlar atıp belli bir yerde bu operasyonlar duracak. Bugün aynı kararlılığımız geçerli. Biz bu ülkenin hiçbir yerinde silahlı bir yapılanmaya izin vermeyeceğiz. Güvenlik birimlerimiz arasında olağanüstü iyi bir koordinasyon var. Silopi'de halkımızla buluştum, sonra kaymakamlıkta bütün süreçle ilgili brifing aldım. Hepsinde gördüğüm şey asker-polis-jandarma iyi koordinasyon içinde bunu yürütüyorlar. İkinci husus güvenlik birimlerimiz halk ile teröristi iyi ayırmış. Bu sefer 90'lı yıllardaki gibi değil. Halk memnun. Demirtaş benim kaymakamlık önünde açıklama yapıp kaçtığımı söylemiş. Ben Silopi'de 5-6 saat kaldım. Her birini bağrıma bastım. Cuma namazında halkımla beraberdim" diye konuştu.

Haberin Devamı

Silopi'de yürütülen operasyonlarda sona yaklaşıldığına dikkat çeken Davutoğlu, "Bir daha Silopi sokaklarına onlar egemen olmayacak. Sur'da operasyonlar çok kısa sürede bitecek, az kaldı. Birkaç gün kaldı. Nevruza kadar kalmaz. Bittikten sonra rehabilitasyon dönemi ve sokağa çıkma yasağı bir müddet daha devam edecek. Sur'da daha kapsamlı bir yeniden inşa faaliyeti yapacağız" dedi.

HDP'LİLERİN FEZLEKESİ

Benim vicdani kanaatim; bu ilkeler etrafında gerekli adımın atılmasıdır. Bir insan olarak, yani milletvekili olarak taşıdığımız vasıf dışında bir insan olarak da böyle bir caniyi kutsayan bir tavrın Meclis bünyesinde mazur görülmesi söz konusu olmaz. Onun için net hukuki süreç işler, bu sadece hukuki bir anlam taşır ama o hukuki süreç işlerken Türkiye'de demokratik hukuk devleti kurallarının itibarını kaybettirecek görüntünün oluşmasına izin verilmez.
Öncelikle hepimizin dokunulmazlıkların çerçevesi konusunda anlaşmamız, bir mutabakata varmamız lazım. Ben, bana en aykırı fikirlere dahi sahip olsa her milletvekilinin kürsü dokunulmazlığını sonuna kadar savunmamız gerektiğini düşünüyorum ve savunuyorum da. Ne söylerse söylesin, hangi fikri beyan ederse etsin millet adına, milletin kürsüsünde konuşan kimseye dokunulmaz ama aynı şekilde bir insan olarak ve milletten meşruiyeti almış bir Hükümetin Başbakanı olarak da 29 canımızı almış olan ve bu sadece Ankara olayıyla ilgili değil diğer terör olaylarında teşmil edilebilecek şekilde, bir caniye taziye ziyaretine de dokunulmazlık çerçevesinde değerlendirmek mümkün değil."

CAN DÜNDAR VE ERDE GÜL KARARI

"(Anayasa Mahkemesinin Can Dündar ve Erdem Gül'e ilişkin kararı) Anayasa Mahkemesinin birincil mahkemede süregiden bir davayı öne alarak ki Anayasa Mahkemesi bu anlamda toplumun değişik kesimlerinden gelen ve bazen de hukukçu kimliği olmayan üyelerden de oluşan bir yapı, birincil mahkemenin yerine geçerek, daha sonra karar vermesi gereken Yargıtay'ın yerine kendini koyarak karar vermesi, hukuk sistemimizi keşmekeşe sokar ve gereksiz yere bireysel başvuru hakkının istismar edilmesine ve Anayasa Mahkemesi üzerinde büyük bir baskı oluşmasına yol açar. Hepimizin bunu yeniden düşünmesi ve hep beraber Anayasa Mahkemesinin bu konudaki yetkisinin doğru anlaşılmasını temin etmemiz lazım."

Haberin Devamı

ZAMAN GAZETESİ'NE KAYYUM ATANMASI

"Bu tamamıyla hukuki bir süreçtir. Basın özgürlüğü konusunda Türkiye'de kimsenin şüphesi olmamalıdır ama basın faaliyetiyle, basın faaliyetini örterek yapılan başka faaliyetler arasındaki ayrımı da hepimiz yapmak durumundayız. Türkiye'de hükümetimiz aleyhine, Türkiye'de genel olarak eleştirel anlamda yayın yapan çok sayıda basın yayın organı var. Hiçbirisine de herhangi bir hukuki işlem yapılmıyor. Çünkü eleştiri en doğal haktır ama burada söz konusu olan sadece bir basın faaliyeti değil özellikle meşru halk desteği ile iktidara gelmiş bir hükümete ve onun organlarına geçmişten beri yürütülen bir operasyonun neticesinde gelinen bir noktadır. Dolayısıyla burada bu Paralel Yapı'nın ve kara para aklama da dahil birçok işlemin söz konusu olduğu bir hukuki iddianame var ve bunun da nihai kertede belirleyicisi ve bu sürecin yürütücüsü yargı organlarıdır, kesinlikle hükümetimizle bu anlamda yönlendirici bir ilişki hükümetimiz açısından söz konusu değildir. Bu yargı organlarının aldığı kararlar da uygulanacaktır."
GÜLEN'İN İADESİ

Yeni bir gelişme yok. Türkiye'nin bu konudaki ABD ile ikili ve uluslararası hukuk çerçevesinde yürütülen teşebbüsleri var. Ümit ederiz en kısa zamanda netice alınır ama bu temaslar sürüyor."

MACERAYA İZİN VERMEYİZTürkiye 5 yıldır çevresinde bir ateş çemberinin ve savaşın eşiğinde bir ülke olmasına rağmen istikrarımızı koruduk, demokrasimizi 5 seçimle taçlandırdık, hiçbir şekilde Türkiye'nin istikrarına halel getirmedik. Kimse Türkiye'de her an bir savaşın içinde olacakmışız gibi bir intiba oluşturmasın, Türkiye'nin bir maceraya sürüklenmesine izin vermeyiz."

Haberin Devamı