Gazete Vatan Logo

Başbakan’a güvenip cebimizde TL taşıyoruz

Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, Başbakan'a güveniyor

Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, “Cepte para taşıyarak diyorsunuz ki, Başbakanımız uygulayacağı ekonomi politikalarıyla cebimizdeki paranın değerini muhafaza edecek” dedi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, bağımsızlık konusunda Merkez Bankası yöneticilerinin yapması gereken şeyin “efelenmek, kafa tutmak” olmadığını belirterek, “Çünkü son tahlilde ülkeyi yöneten siyasetçi. Vatandaşa hesabı veren, iktidarda kalabilen ya da kaybedebilen o. Dolayısıyla son söz onun olmalı” dedi.

MB kararları önemli

Uluslararası Yöneticiler Derneği’nce (YÖNETDER) düzenlenen “Ortak Akıl Toplantıları”na katılan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, son 20 yılda ekonominin piyasalaştığını söyledi. Bu süreçte artık Merkez Bankası kararlarının herkesi daha çok ilgilendirmeye başladığını dile getiren Yılmaz, o nedenle söz konusu bankası ve merkez bankacılığının toplumda giderek önem kazandığını ifade etti.

Mal ve hizmet değişimlerinde herkesin kabul edeceği bir nesneye ihtiyaç duyulduğunu, bunun da para olduğunu anlatan Yılmaz, paranın taşınabilir, bölünebilir ve saklanabilir olması gerektiğini söyledi.

Yatırımlar artmalı

Geçmişte paranın altına endekslendiğine değinen Yılmaz, şöyle devam etti: “Bugün geldiğimiz nokta itibarıyla artık paraların arkasında ne altın var ne gümüş var ne doğalgaz var ne de petrol var, hiçbir şey yok. Tamamen kaydi para. Cebinizde parayı taşıyorsanız Tayyip Erdoğan’a güveninizden ve Merkez Bankası Başkanı Erdem beye güveninizden başka bir şey yok. Diyorsunuz ki, Tayyip Erdoğan, Başbakanımız, uygulayacağı ekonomi politikalarıyla bizim cebimize koyacağımız bu paranın değerini muhafaza edecek diye bir güveniniz, kabulunüz var. Onun için bu parayı taşıyorsunuz.”

Türkiye’nin 2023 hedeflerine de değinen Yılmaz, söz konusu hedef için ekonominin her yıl belirli bir oranda büyümesi gerektiğini dile getirdi.

Yılmaz, bunun için de daha çok yatırıma ihtiyaç olduğuna dikkati çekerek, bu yatırımların iyi bir şekilde finanse edilmesi için ise tasarruf oranlarının artması gerektiğini kaydetti.

Merkez efelenmesin herkes haddini bilsin

Merkez bankalarının bağımsızlığına ilişkin de açıklamalarda bulunan Durmuş Yılmaz, siyasetçilerin genelde tüm dünyada kısa süreli düşündüğünü ve halkla daha iç içe olduğu için baskıya dayanamadığını ve para basımına yöneldiğini vurguladı.

Bunun da faizleri yükselttiğini ve uzun vadede ekonomik büyümenin olmadığını aktaran Yılmaz, şöyle konuştu: “Bu nedenle merkez bankalarının bağımsız olması gerektiği kabul edildi. Merkez bankaları, bu bağımsızlığı zorla da almadı, siyasiler bunu kendileri verdi. Ancak Merkez Bankası yöneticilerinin yapması gereken şey, bu bağımsızlık konusunda efelenmek değil, kafa tutmak değil. Çünkü son tahlilde ülkeyi yöneten siyasetçi. Vatandaşa hesabı veren, iktidarda kalabilen ya da kaybedebilen o. Dolayısıyla son söz onun olmalı. Ancak Merkez Bankası siyasetçiyi, ‘Şunu yaparsan, sonucu böyle olur. Dolayısıyla uzun vadede sen de zarar görürsün’ diyerek, ikna etmeli. Yani Merkez Bankası başkanının görevi hükümeti ikna etmek, efelenmek, kafa tutmak değil. Sonuçta bağımsızlığı veren Parlamento. Verdiği gibi geri de alabilirler. Ancak bunu siz makul ve mantıklı bir şekilde hükümete söyler, bunu kamuoyuyla paylaşır ve sizden bekleneni de yaparsanız, o zaman toplum sizin arkanızda dururHerkes haddini bilmeli.”

Dolarda 1.92 TL tahmini iletişim için yapılmış

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı enflasyon tahmininin ardında yatan döviz kuru varsayımını kamuoyu ile paylaşmanın daha aktif iletişim stratejileri çerçevesinde atılmış bir adım olarak değerlendirilebileceğini söyledi. Başçı dünyada giderek artan sayıda merkez bankasının etkin bir iletişim aracı olarak politika amaçları ve araçlarına dair sözle yönlendirme yöntemini kullandıklarına değinerek, “Bunun da ötesinde, örneğin Çek Cumhuriyeti Merkez Bankası enflasyon tahminlerinin arkasında yatan döviz kuru varsayımlarını yayınlayarak sözle yönlendirme politikasını aktif iletişim stratejilerinden biri olarak kullanmaya devam etmektedir. 27 Ağustos konuşmamda Bankamızın yüzde 6.2’lik enflasyon tahmininin ardında yatan döviz kuru varsayımını kamuoyu ile paylaşmam da benzer yönde atılmış bir adım olarak değerlendirilebilir” dedi. Başçı, 27 Ağustos’ta dolar/TL kurunun yıl sonunda 1.92’ye gerilemesinin sürpriz olmaması gerektiğini söylemişti.

Haberin Devamı