Çocukların enerjisine yetişmek

Haberin Devamı

Bazen niye daha erken anne olmadım diye düşünüyorum. 33’te değil de 27 yaşında Deniz’i doğurmuş olsaydım bugün 17 yaşında bir delikanlı ile çok daha kolay anlaşırdım belki de… Aslında hakkını yemeyeyim; Deniz zor bir çocuk değil hatta çevremdeki diğer çocukları gördükçe oğlumun ne kadar uyumlu, laftan anlayan, gerektiğinde empati kurabilen biri olduğunu gözlemleyebiliyorum.

Ama sonuçta o bir çocuk ve sürekli hareket etmek, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisini kullanmak için kodlanmış. “Eli dursa, ayağı durmaz” lafının hakkını sonuna kadar veriyor. Peki ya ben? Onun bu enerjisine yetişemediğim zamanlar oluyor.

Bir buçuk saatlik antreman sonunda eve dönerken fiziksel olarak biraz sakinleşse de bu kez enerji patlaması çenesine vuruyor. Yol boyu anlatacak, soracak o kadar çok şey bulabiliyor ki…

Onların inanılmaz bir enerjisi var. Gün boyu bizler de ise o enerji kesinlikle mevcut değil. Bir tarafımız da çocuğumuzla zaman geçirme isteği, ona vakit ayırma dürtüsü bir yanımız da ise yorgunluk ve bitkinlik varken ikiye bölünmemek mümkün mü ? Bu durum da hepimiz aynı şeyi yapıyoruz aslında. Yorgun da olsak bitkin de olsak çocuğumuzun isteğini yerine getiriyoruz. O arada ise birçok şeyi gözümüzden kaçırıyoruz. Kaçırdığımız şeyler önemsiz mi peki? Çocuk yetiştirmek ve onunla kaliteli zaman geçirmek gerçekten özen isteyen bir durum. Yorgunluğun verdiği bitkinlikle ufak sanılan ama sonrasında sanıldığı kadar küçük olmayan yanlışlar yapılabiliriz ebeveyn olarak. Bu hatalarımızı en aza indirmek için ise bazı püf noktaları geliştirmeliyiz. Böylece hem çocuğumuzun gönlünü yapmış oluruz hem de gözden kaçıracağımız yanlışları en aza indirgemiş oluruz.

Çocuk yetiştirirken belki de en çok kendimize zaman ayırmayı unutuyoruz. Yahut kendi anne babalarımızdan zaman ayırma kavramını duymadığımız için yadırgıyoruz. Kendimize zaman ayırdığımız da çocuğumuzu ihmal ettiğimizi düşünüp, vicdan azabı duyuyoruz. Oysa dinlendiğimizde, kendimiz için bir mola verdiğimizde çocuğumuza olumlu ve enerjik dönüyoruz. Aslında yaptığımız her şey onlar için.

DİĞER YENİ YAZILAR