Sorumluluk verin, sorumluluk sahibi olsun!

Haberin Devamı

Bazı çocukların becerilerinin daha ileride olması, bazılarının ise daha geride olması doğal. Önemli olan anne babaların çocuklarını gözlemleyerek, neyi başarıp neyi başaramayacaklarını değerlendirmeleri. “Yok canım benim çocuğum bu kadarını da yapamaz” demeden önce, çocuğunuzun istekli olup olmayacağını anlamak için önermekte, teşvik etmekte, başarılı yanlarına, cesaretine ve emeğine vurgu yaparak sözle ödüllendirmekte yarar var.

Yıllar itibariyle listeye bakıldığında çocuklarımızın yapabilecekleri büyük bir hızla artıyor. Bu dönüşümü kabullenmek sadece çocuk açısından değil, bizler açısından da hiç kolay değil. Bana göre hala küçük bir oğlan çocuğu olan oğlumun büyüdüğünü kabullenmek, ne zaman arkadaşlarıyla yalnız başına dışarı çıkacağı, ulaşım araçlarına binerek farklı yerlere gideceği ya da alışveriş yapacağı, çevredeki insanların güvenilmezliği gibi konular zaman zaman içimi kemirmiyor değil. Diğer yandan onun gelişimi için bu dönüşümün önünü kesmemek tam tersine cesaretlendirmek ve ikimiz arasında güven yaratmak ve mümkün olduğunca çok problem çözmeyi ve açık iletişimi öğretmek benim görevim.

Tıpkı minicik azimli bir bebekken düşer diye sandalyeye çıkmasını istemeyen babasına itiraz edip gün içinde mümkün olduğunca çok sandalyeye çıkma ve inme egzersizi yaptığımız günler gibi… Şimdi öyle büyüdü ki artık yasaklar yer almıyor hayatımızda. Oğlumun kendi öz disiplinine, sorumluluk duygusuna ve bugüne kadar verdiğimiz değerlere güveniyorum. Şu 11 yıllık ömründe edindiği tecrübeleri, kendi kararlarını kendi vermek konusunda söz sahibi olması (tabii bazı konularda) ve problem çözme şansını elde edebilmesi onun ileride kendi iç sesini dinleyerek doğru kararlar vereceğine olan inancımı artırıyor.

Bence;
Az hata eşittir az tecrübe,
Az tecrübe eşittir az özgüven,
Az öz güven eşittir arkadaşlarının ya da başkasının kontrolünde olma.
İşte ancak o zaman endişelenmeye başlayabiliriz.

DİĞER YENİ YAZILAR