Beraber takılmanın dayanılmaz mutluluğu!

Haberin Devamı

Bir süredir eşimin iş yoğunluğundan dolayı oğlumuzla daha çok benim ilgilenmem gerekiyor. Evde olsun dışarıda olsun birlikte daha fazla zaman geçiriyoruz. Ben halimden memnunum, hissettiğim kadarıyla o da.

Hafta içi okuldan sonra iki gün ve hafta sonu olmak üzere dört gün basketbol antremanımız var. Salı-cuma önce okuldan alıyorum sonra antreman öncesi bir şeyler yemek için okul derneğinin lokaline gidiyoruz. Sınıfın kapısından çıkar çıkmaz başlıyor anlatmaya kendince günün önemli olaylarını. Belki farkında değil ama bayağı sohbete giriyor; pek çok şey hakkında yorum yapıyor, benim ne düşündüğümü soruyor hatta sorguluyor.

"Anne merak ediyorum..." diye başladığı soruları o kadar çeşitli ki mesleklerden, uzaydan, büyüyünce görmek istediği ülkelere hatta siyasete kadar konuşuyoruz. Bazen cevap vermekte zorlansam da cevap vermeye çalışıyorum.

Pek çok anne babanın görev gibi gördüğü çocukla ilgilenme işi aslında çok kolay. Çocuğunuzun ilgi alanlarıyla kendinizinkileri ortak bir paydada buluşturabilirseniz hem yeni jenerasyona ayak uydurma konusunda fikir sahibi olma hem de çocuğunuzu doğru yönlendirme fırsatını yakalayabiliyorsunuz.

Birlikte dışarıda yemek yemek, alışveriş merkezlerinde dolaşmak, parka gitmek, Bebek’te ya da Ortaköy’de bir kafede oturup sohbet etmek çok hoşuma gidiyor. Ben onun büyüdüğüne inanamasam da nasıl bir yetişkin olacağını kestirmeye çalışırken o da belki beni ‘anne’ figürü’ dışında biri olarak tanıyor. Hayata dair pek çok şeyi sadece duyarak veya dinleyerek öğrenmenin yanı sıra yaşayarak, görerek hafızasına kaydediyor.

Çocukları birer ‘küçük’ adam yerine koyarak onlarla iletişim kurmanın hem onlara özgüven kazandırdığını hem de onlarla ilgilenmenin sıkıcı bir rutine dönüşmemesini sağladığını düşünüyorum ben.

Tabii ki kendimize ayıracağımız zamanlarımızın da olması şart ama çocuklarımızla geçireceğimiz saatleri ileride anlatacağımız güzel anılara dönüştürmek için onlarla da en yakın arkadaşlarımızla birlikteyken eğlendiğimiz kadar gülüp, konuşabileceğimizi unutmayalım.

DİĞER YENİ YAZILAR